Votelar artsın lütfen.Bu arada birkaç hafta çok yoğun olacağım o yüzden bölümler daha az gelecek.
Uyandığımda annem evde yoktu,normal birşey.Ama geldiğinde sesini kısılmış olursa şaşırmam,dün gece saatlerce bağırdığını biliyorum çünkü.Aşağıya inip kahvaltımı hazırladım ve televizyonun karşısında yemeye başladım.Telefonumun mesaj sesini duyunca baktım.Ceren mesaj attı.
O:Selam uyandın mı?
Ben:Hayır uykumda sana mesaj atıyorum.
O: -,-
Ben: Sen uyandın mı?
O:Hayır
Ben:Harika bende
O: Çok sinir bir tipsin
Ben:Saol senden bunu duymak çok onur verici neyse konuya gir
O:Aslında senin konu bulmanı düşünmüştüm
Ben:Çok yorgunum bulamam
O:10 dakika önce uyandığını biliyorum ve yorgun değilsin
Ben:Çok yorgunum uyumam gerek
O:İyi eğlenceler.
Ben:Saol.
O:Birşeyler giy.
Ben:Neden???
O:Çünkü birazdan evin dışında biryerlere gidiyoruz.
Ben:Biryerler neresi?
O:Sonra söylerim.
Ben:Söylemezsen giyinmem.
Mesaj bekledim ama mesaj atmayınca umudumu kesip söylenerek odama çıktım ve bir pantalon ve Gryffindor arması olan tshirtumu giydim.Kapı çalınca koşarak aşağıya indim.Karşımda sırıtan bir Ceren vardı. “Başka birşey bulamadın mı?” dedi tshirtumu göstererek.Oh hayır,bunu söylemedi.Kitaplar ve filmler dışında olan tek HP eşyama bunu söylemedi.Derin bir nefes aldım ve bütüm gücümle “Avada Kedavra” diye bağırdım.Başını onaylamayarak salladı. Annesinin sürdüğü arabayı göstererek “Gitmeliyiz” dedi. “Nereye?” Beni duymazdan gelerek arabanın ön koltuğuna oturdu.Arkasından gidip arabanın koltuğuna müthiş atlayışımla yere düşmeyi başardım.Ceren kahkalara boğuldu ve ben söylenerek oturdum.Bir süre arabada gittikten sonra Ceren heycanla bağırarak “Geldik” dedi ve kendini arabanın dışına fırlattı.Arabadan inerken nereye geldiğimizi anlamaya çalıştım.Mine Teyze istediğimiz zaman gelip bizi alabileceğini söyleyip gitti.Ceren’e sorarca baktım. “İçeriye gir” dedi bir kulubeyi göstererek.Tereddütle kulubeye bir adım ve attım ve ona bakarak birşey söylemesini bekledim.Gözlerini devirip bana sadece içeriye girmem gerektiğini söyledi.Her an birşey olabilecek gibi yavaşca kapıya kadar yürüdüm ve kapıyı açmamla 3 sesin bağırması bir oldu. “İyiki doğdun.” Karşımda Aras ve Bora vardı.Dönüp Ceren’e sarıldım.Doğumgünümü unutmayı nasıl başardım. “Teşekkürler” dedim ayrılırken.Her zamanki sırıtışıyla “Bugünü unutacağını biliyordum” dedi.Aras ve Bora’ya döndüm ve bir an ne yapacağımı bilemedim.Kısa bir sürede iyi arkadaş olmuştuk ama onlara sarılmalı mıydım?Sarılmazsam arkadaşlığımı etkiler miydi?Bora’nın sesi aklımdan geçen binlerce soruyu bırakıp dünyaya dönmemi sağladı. “Burda mısın?” Kafamı evet anlamında salladım ve ani bir kararla ona sarıldım ve teşekkür ettim. “Hey ben de varım.” Dedi Aras. Sırıtarak “Ezik Prens kıskandı” dedim ve ona da sarıldım.Tuhaf bir şekilde Bora’nın düşmanlıkla baktığını düşündüm ama bunu hemen kafamdan attım.Kulubede bir masa,iki kişilik bir koltuk ve 2 koltuk dışında birşey yoktu. Burasının ne olduğunu çok merak ediyordum.Bora bakışlarımdan anlamış olmalı “Burayı eskiden babam depo olarak kullanıyordu ama artık satmayı düşünüyor”dedi. Aras araya girerek “Dondurma yemek ister misiniz?” dedi masanın üstündeki dondurmayı göstererek.Dondurmayı istiyordum ama bilerek konuşmayı böldüğü düşüncesi beni huzursuz etti.Bugün onlarda birşey mi vardı yoksa ben mi öyle görüyordum.Bora dondurmasını almadan önce Aras’a adını bilmediğim ama kesinlikle iyi olmayan bir bakış attı.Evet,kesinlikle birşeyler oldu.Ceren’e bir bakış attım ve göz göze geldiğimzde başını tamam anlamında salladı.5 yıllık arkadaşım bakışlarımdan ne söylemek istediğimi anlayabiliyor, ben de onu anlayabiliyorum.Düşüncelerimi atmaya çalışarak sessizce dondurmamı yedim.Üçünün konuştuğu ve benim sessizce dinlediğim 10 dakikadan sonra Bora ayaklanarak “Hediye zamanı” dedi. Masanın üstündeki 3 paketten yeşil olanı aldı ve bana verdi.Paketi açmaya çalışırken 2 kez düşürdüm ama açmayı başardım.İçindekini görmemle ağzımın bir karış açılması bir oldu.Gerçek anlamıyla harika.Bora’ya döndüm ve “Teşekkür ederim.Çok teşekkür ederim,tanrım.Bu hep hayalini kurduğum Ölüm Yadigarları kolyesi.” Dedim.Sırıtarak “Biliyorum”dedi.Onu boğacak kadar sıkı sarıldım ve bıraktığımda suratına bir sırıtma yerleşti. “Sıra bende”dedi Ceren yarı bağırarak.Muggle işi bir hediye vereceğini bildiğim için çok heycanlanmadım.Bora’nınkinin 2 katı bir sırıtışla paketi bana uzattı.Sakince açtım ve gördüğüm şeyle donup kaldım.Şok dünyasını boyladığımı düşünüyorum. Üstünde Harry Potter yazan bir çanta. Ona sarılarak “Teşekkür ederim,teşekkürler.İnanamıyorum bu harika.” Diye bağırdım.Aras masadaki son paketi alarak yanıma geldi ve bana uzattı.Paketi açtım ve içineki görür görmez ona sarıldım.Fazla sarılmış olmalıyım,nefes alamadığını söyledi ve onu bıraktım. “Teşekkür ederim.Bu harika.” Dedim bana aldığı üstünde muggle yazan çantayı gösterirken.Sonra hepsine dönüp “Lanet derecede harika hediyeler için teşekkürler.Siz muhteşemsiniz.”