Uzun bir aradan sonra yeni bölüm geldi.Vote için beklediğim bir süre sonunda bugün vote için yeni bölüm gerektiğini hatırladım ve işte yeni bölüm.Ayrıca devam etmezsem kesilebilirim :D. Yani demek istediğim şey bu yeni bir bölüm.Evet saçmalamaya başladım o yüzden burayı bitirip gerçekten bölüme geçiyorum.
“Sakin ol canavar” Biraz dondurma alıp “Hey ezik prens” dedim ve hep hayalini kurduğum şeyi yaptım.Yüzüne dondurmayı fırlatıp dondurma savaşı başlattım. “Oh bunu yapmadın” dedi dondurmaları silerek.O da biraz dondurma alıp bana fırlattı ama ben eğilip kaçtım ve dondurmalar arkamdaki Bora’nın suratının tam ortasına yapıştı. “Öyle mi kardeşim?” Bora dondurma alıp Aras’a fırlattı.Aras yana kayarak kaçtı. “Hey Bora” diye bağırıp suratının ortasına dondurmayı yapıştırdım.Hayalimi gerçekleştirdiğim için çok mutluydum.Ne kadar süre öyle devam ettik bilmiyorum ama çıktığımızda her tarafımız dondurmalarla kaplıydı. “Sanırım öğlen yemeğine gitmeliyiz.” Dedi Aras. “Evet” Kafeterya bölümünün nerde olduğunu biliyordum o yüzden orayı aramamıza gerek kalmadı.Annem ve Mine Teyze ordaydı. “Her tarafınız dondurma kaplı “dedi annem kızamaya çalışarak.Ama başaramadı,sırıtışlarımız çok eğlendiğimizi gayet iyi anlatıyordu. “Dondurma savaşı başlattım”dedim.Annem bunun hayalim olduğunu biliyordu ve gerçekten etkilenmiş görünüyordu(veya ben öyle görüyordum). “Bu harika hayallerini gerçekleştirdin” dedi sesini heycanla yapmaya çalışarak. “Hayalin bu muydu?” Aras ve Bora aynı anda sordu. “Evet” “Hogwarts’a gitmek gibi birşey olur sanmıştım”dedi Bora. “O da hayalim tabi” “Benim hayalim de James ve Oliver’la tanışmak.” “Phelps?” tuhaf hatta komik denilecek kadar tuhaf sordum.Bazen öyle oluyor alışığım. “Evet Phelps” “Bende Emmayla tanışmak istiyorum”dedim. Sesimi taklit ederek “Watson?” dedi Aras.Gözlerimi devirip yemeğimi yemeye başladım.Yemekten dondurma tadı almak normal mi acaba?Şu anda tam olarak bu oluyor.Dondurmanın etkileri listesine bunu da ekledim.Yemekten sonra Aras ve Borayla dolaşmaya devam ettik.Birkaç yerde durup birşeylere bakındıktan sonra bir kapının önünde durduk.Üstünde kocaman bir tabela vardı ve Girmek yasaktır.Yazıyordu.Aras ve Bora dönüp birbirine baktıktan sonra başlarını onaylarca salladılar ve “Girelim”dediler aynı anda. “Ne?Hayır,saçmalamayın” “Hadi ama girmek yasaktır gibi yazılar girmek için bir işarettir.”dedi Bora.Kapıyı açtılar ve hepimiz tam anlamıyla donup kaldık.Yüzümüzde şok ve dehşet vardı. Dondurmaları sarı bir sıvıyla yıkıyorlardı.Daha doğrusu kirletiyordu.Hepimiz bu sıvnın ne olduğunu anlamıştık.Ve o dondurmalardan yemiştik,her tarafımız onlarla kaplanmıştı ve onların harika olduğunu düşünmüştük.İçeride kimse yoktu yani o sıvıyı makineler fışkırtıyordu.Çenem nerdeyse yere değecekti.Odaya arkamı döndüm Aras ve Bora da yavaşça döndüler.Dönüp birbirimize baktık ve hepimizin ordan uzaklaşmayı düşündüğünü anladık.Aras’ın koştuğu yönde koşabildiğimiz kadar koştuk,ordan uzaklaştığımızdan emin olunca ve tabi nefes nefese kalınca durduk. “O şey” diyebildi Bora. Evet anlamında başımı salladım. “Ve biz yedik” dedi Aras. “Birilerine haber vermeliyiz mesela annem,o buranın sabini tanıyor.” Birlikte kafeterya bölümüne gittik.Annem ve Mine Teyze orda oturuyordu. “Merhaba çocuklar” “Anne konuşmalıyız”dedim endişeyle.Genelde endişelenmezdim ve bunu biliyordu o yüzden kaşlarını çattı. “Ne oldu?” “Biz girilmesi yasak bir yere girdik ve birşey gördük.Gel,sana da gösterelim” Annem ve Mine Teyze’yi peşimizden sürükleyerek oraya götürdük.Kapıları açıp içerideki şeyi görünce suratlarının aldığı ifade bizimkiyle aynıydı. “Buranın hemen kapatılması gerek” “Burdan gidiyoruz” dedi annem.Sinirli değildi ama endişeliydi.5 dakika içinde arabalara bindik. “Bunu nasıl yaparlar?”dedi annem.Sesi şimdi kızgın geliyordu,haklıydı da. “Evet inanamıyorum,binlerce kişi bu dondurmaları yiyor ve onlar üstüne onu fışkırtıyor.Yani saçma çok saçma” “Haklısın hayatım,eve gidince bir konuşma yapmam erekecek.” Annem arabayı o kadar hızlı sürdü ki nerdeyse 30 dakikada eve gittik.Annem çok hırslı ve inatçı biri yani onun bu fabrikayı kapattırana kadar saatlerce telefonda bağıracağına eminim.Gerçekten kapatılmayı hak eden bir fabrika.Her tarafımız o dondurmalarla kaplanmıştı.Hiç hoş değil,kesinlikle hiç değil.Nerdeyse eve girdiğimiz anda annem eline telefonu aldı ve bir numara tuşladı.Bağıracağını bildiğim ve bunu dinlemek istemediğim için odama çıktım.Telefonumu cebimden çıkarıp Ceren’e bu uzun günü anlatan bir mesaj attım.O da sinirlenmiş ve iğrenmiş gibiydi.Uzun bir gün geçirdim diye düşündüm ve uyudum.