chapter 15🌷

289 34 17
                                    

Kendimi küçük hissetmiştim o an

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kendimi küçük hissetmiştim o an. Küçük bir çocuğun eline verilen balon gibi. Her ne kadar verilen ödül küçük olsa dahi , anlamı paha biçilemezdi.

Küçük bir öpücük onun için. Ama benim için büyük bir şey.

Jennie tüm gün Irene ileydi. Yanıma hiç gelmemesi kalbimi kırmıştı. Aklım durmamı kalbim ise onun yanına gitmemi söylüyordu. Ben yine aptallık yapıp kalbimi dinledim.

Jennie, Irene ile bahçede bir bankta oturuyordu. Ne hakla yanına gidecektim ki? 'Bana hesap ver. Beni öptün ,ve şimdi bir kızla oturuyorsun.' tüm dediklerim mantıksız gelmişti. Ama gidip hesap sormaz isem ,kullanılmış bir plastik poşet gibi hissedecektim. Değersiz. Rüzgarda savrulan...

Koşar adımlarla onların yanına gittim. Irene Jennie'ye bir şeyler anlatıyor. O ise kahkahalar ile gülüyordu. Kıskanmamı gerektirecek bir manzaraydı.

Yanlarına yaklaştığımda ikiside anlamsızca bana baktı. Ben ise gülümseyerek ve tatlı olmaya çalışarak konuşmaya başladım.

"Uhm... Jennie unnie biraz konuşabilir miyiz?" Bunu dememle anlamsız bakışları hâlâ üzerimde hissediyordum. Acaba hata mı yaptım?

Jennie unnie sahte bir gülümseme ile Irene'a baktı. "Birazdan dönerim tatlım." Deyip benim peşimden geldi. Birlikte okulun arka bahçesine gittik.

Ellerine göğsünde birleştirip , tek kaşını kaldırmıştı. Ciddi görünüyordu. İlk kez onu böyle görüyordum.

"Ne oldu Lalisa?" Dedi meraklı gözlerle. Ciddiydi. Ama o , 'onun' yanında öyle değildi.

"Şey... Unnie bugün hiç konuşmadık da merak ettim.." seslice yutkundum. "Bir de Irene..." Cümlenin devamını getiremedim. Ne diyeceğimi bilemedim. Tanrım... Orada ağlayabilirdim...

"Ne oldu Irene'a?" Deyip bana yaklaştı.

"Sadece sen onunla çok yakınsın." Tek bunu diyebildim. Onu seviyor musun? Diyemedim.

"Evet çünkü o benim yakın bir arkadaşım." Dedi biraz sert çıkmıştı.

"Sadece arkadaş mı?" Gözüm dolmuştu.

Gözümün dolduğunu fark etmiş olacak ki biraz yumuşadı. Elini omzuma koyup biraz sıvazladı.

"Ne sormak istiyorsan sor Lalisa." Dedi yumuşak sesiyle.

"Ona aşık mısın?" Dedim net bir sesle.

"Hayır, o sadece arkadaşım..." dedi tereddütsüz. 

"Peki ben senin neyinim unnie." Dedim gözlerimi gözlerine dikerek.

Sahi ben onun neyiydim? İstediği zaman kullandığı biri mi? Her sözüne boyun eğen biri mi?

Sahte bir öksürük attı. "Sen benim kız kardeşim gibisin Lalisa." Dedi sahte gülümsemeyle.

"Kız kardeşler öpüşmez Jennie unnie." Bunu söyleyen ben miydim?

Bu söylediğim karşısında gözlerini kocaman açtı. Ne diyeceğini merak ediyordum. Ama o arkasını döndü birden. Korkak adımlar ile uzaklaştı benden.

ᶠᵉᵉˡᶤᶰᵍˢ ⁻ ʲᵉᶰˡᶤˢᵃ ˢᵗᵒʳʸ (Askıda)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin