YASAK İLİŞKİ

NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR BU ÇOCUK?

Ben yapmacık bir şekilde,

"Aaa! çok yakışıyorsunuz." Gibi bilindik cümleler kurdum. Ama içimden çocukla ilgili bir sürü farklı şeyler geçiriyordum. Ne olursa olsun, ne kadar yakışıklı olursa olsun kendime engel olmam gerekiyordu. Çünkü, o benim en yakın arkadaşımın sevgilisiydi.

Kafede biraz oturduktan sonra, Aylin'e bir telefon geldi. Ve annesinin yanına gitmek zorunda kaldı.

Hemen Serkan'ın arabasına binip Aylin'i eve bırakmak için yola çıktık.

(Bu arada Serkan bizden biraz büyük, o 18 yaşında.) Aylin'i eve bıraktıktan sonra, ben de Serkan'a:

"Beni otobüs durağına bırakabilir misin?" diye sordum. Serkan'da bana:

"Evim hemen 2 sokak aşağıda bir kahve içmeye ne dersin? hem sevgilimin en yakım arkadaşnı daha yakından tanımış olurum." dedi. Benim kalbim adeta yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. Çünkü bu çocuk fena tatlıydı.

Neyse ben de olur deyip, hafif tebessüm ettim. Serkan araba sürerken ara ara kafasına bana doğru çevirip beni süzüyordu.

Bu benim hoşuma gidiyir muydu? diye sorarsanız.

Immm...

Şey sanırım biraz :)

Ama ne olursa olsun o Aylin'in sevgilisiydi.

"Kendine hakim ol Ceylin" derken içimden, eve ulaşmıştık. Serkan:

"Hadi bakalım hanımefendi geldik."dedikten sonra icim kıpır kıpır olmaya başlamıştı.

(Neredeyse erkek düşmanı olan ben, bana ne oluyordu böyle? )

Evden içeri adım attığımızda ben evi iyice bir süzdüm.

Zemin siyah taş mermer, duvarlar gri-kırmızı duvar kağıdıyla süslenmiş, mobilyalar desen yerlere uygun siyah ve gri ağırlıklıydı. Anlayacağınız tam bir genç erkek eviydi.

Ben salonda bir koltuğun kenarına oturmuş tırnaklarımı yerken, Serkan yanıma gelip,

"Biraz rahatla tatlım, yemem seni merak etme." Dedi ve göz kırpıp odadan çıktı. Ben bunun mutluluğuyla öyle bir rahatlamışım ki koltuğa ayaklarımı da uzatarak biraz kestirmişim sanırım. Çünkü, gözlerimi açtığımda bacaklarım Serkan'ın kucağında duruyordu. Ama neden öyle olmuştu ki, yani neden Serkan bacaklarımı kucağının üzerinden kaldırmadı ki?

Zaten gözlerimi açar açmaz anında Serkan'dan özür dilemeye başladım. Ve nasıl mahçup olduğumu anlatmaya çalıştım.

Serkan'da işaret parmağını dudaklarımın üzerine değdirerek sözümü kesti. Ve şöyle dedi:

"Sorun yok tatlı kız." Diyerek burnumu parmaklarının arasına alıp sıktı ve mutfağa gidip kahve yapmaya koyuldu. Ben de su içmeye peşinden gittim. Su bardağını almak için tam kolumu uzakmışken arkamdan birinin belimi eliyle kavradığını hissettim. Arkamı döndüğümde Serkan bana "piç smile" dediğimiz gülüşü yapıyordu. Ama neden böyle bir şey yapmıştı ki? O Aylin'in sevgilisiydi.

Ne yapmaya çalışıyordu bu çocuk?!