the mistress

wanna be something you would do

uyarılar:  geri planda eleanor/louis, blowjob, riding, büyük oranda aldatma söz konusu, powerbottom harry??, aslında bu sadece minx harry yazmak için bir bahaneydi, Eleanor'a karşı bir sempatim ya da antipatim yok bu yüzden lütfen yorum yaparken sizin de olmadığından emin olun küfürlerinizi okurken biraz sıkılıyorum

Alkım için, doğum günün kutlu olsuuun ♥

~

"Kırmızı."

Louis elindeki yarısı içilmiş şampanya bardağıyla anlamamış gibi Harry'ye doğru eğildi. "Efendim?"

Harry'nin -bu gece özellikle daha da pembe görünen- dudakları hafifçe kıvrıldı ve tekrar Louis'nin kulağına fısıldadı: "Pantolon kemerimden taşan iç çamaşırımın rengi," sıcak nefesini Louis'nin boynuna çarptı. "-kırmızı."

Louis elektrik çarpmış gibi ondan uzaklaşıp sandalyesine yaslandı. Bunu bu hafta üçüncüye yapıyordu. Lanet olası bir akşam yemeğindeydiler ve ailesiyle arkadaşlarının hemen hemen hepsi masadaydı.

Onun yanına oturmaması gerektiğini başından beri biliyordu fakat Harry oturma planını önceden ayarlamış olacak ki, Eleanor'u masanın karşı tarafına itekleyip Louis'yi bir şekilde yanına oturtmayı başarmıştı.

Ve hepsi bu kadar değilmiş gibi lanet olası karısının gözleri önünde ona iç çamaşırı hakkında detaylar veriyordu.

Louis içkisinden bir yudum aldı. Yemeğe gelirken sarhoş olacağını düşünmemişti fakat o an biraz alkol, Harry'nin süt beyazı teni üzerinde kırmızı dantelin nasıl görüneceğine dair düşüncelerini dağıtmasında yardımcı olabilirdi. Pantolonu gittikçe daha da darlaşıyordu. Derin bir nefes aldı.

Harry tekrar kulağına doğru eğilince, Louis kendini geri çekmek için hamle yaptı lakin oturduğu şey bir sandalyeydi ve biraz daha kendini ittirirse yere düşecekti muhtemelen.

Gözleri hızla karşı tarafta oturan Eleanor'u buldu. Genç kız hemen yanında oturan Sophia ile ay sonundaki moda haftasını tartışmakla meşguldü.

"Ne zaman primadonna karının tiksinç bakışlarından uzak bir yere gideceğiz?" diye sordu Harry, dudağı kısacık bir an Louis'nin kulağına değdi. "Kucağına oturup bana alacağın şu harika Audi hakkında konuşmak için sabırsızlanıyorum da."

Louis sesli bir şekilde yutkundu. "Henüz evet bile demedim."

"Demeyeceksin zaten." Harry küçümser bir ses çıkarttı. "İnleyeceksin."

İşte böyleydi. Sosyetenin en gözde fıstığıyla evlenip bir milyoner olduğunuzda ve sınır tanımayan parti hayvanı Harry Styles'ı kumanız olarak aldığınızda kalabalık bir akşam yemeğini kızgın bir ereksiyonla tamamlamak zorundaydınız.

~

Soluğu üst kattaki kendine ait çalışma odasında aldığında maun tahtadan masasına yaslanıp, derin bir kaç nefes alması gerekmişti. Louis kendini kontrol etmede her zaman Harry'den daha iyi olmuştu, Harry bu konuda daha ısrarcı olabildiği gibi daha hassasdı da aynı zamanda. Louis ona dokunmadan, sadece konuşarak boşalttığı zamanları gayet net hatırlıyordu.

Lakin bu gece Harry'nin ısrarcı tavrı her zamankinden daha baskındı, Louis dayanamayıp masadan kalktığında kulağına dün gece onu düşünerek kendine nasıl dokunduğunu anlatmakla meşguldü. Louis bu sabırsız tavrının nedeninin lanet olası araba mı yoksa son iki gündür Louis'nin geceyi onunla geçirmemesi mi olduğunu kestiremiyordu kesinlikle.

Eliyle alnını ovup koltuğuna oturdu ve çalışma masasının üzerindeki sürahiden kendine birkaç yudumluk konyak doldurdu. Geceyi biraz erken açtığını biliyordu ancak vücudunda kan yerine ateş pompalanıyormuş gibi hissederken ayık durabilmesi mümkün bile değildi.