the mistress

if it don't hurt then i'll have to insist

y/n:  MERABAAAAA, BENİ ÖZLEDİNİZ Mİ? Dirty talk yazamadığımın yeterince kanıtı yokmuş gibi oturdum bunu yazdım ki nasıl yazamadığımı daha iyi görün daha iyi anlayın diye kjkjhşlk ayrıca bunun böyle bildiğiniz hardcore wild animal sex olması gerekiyordu ama bir de baktım ikisi de pembe pamuk şekerine dönüşmüşler bir anda nasıl oldu anlamadım vallahi, bunu size angry sex diye sunacaktım ama cidden öyle yaparsam algida kutusunun içinden donmuş bezelye çıkartmak gibi bir şey olur bu, o kadar zalim değilim kdjkjg her smut yazışımda kelime seçimlerimde daha da cesurlaşıyorum fark ettiniz mi ksdjkjg lütfen bunu okuyun ve sonra da hiç olmamış gibi davranın sizi seviyorum

uyarılar: spanking, dirrrrrrty talk, light bdsm ezgileri (acı verici şekilde harry kimseye daddy demiyor), bu bondaj sayılır mı ya? bilmiyorum, ya rough sex yazmaya çabalıyorum vanilla gözüküyo bu ne, rimming var, kısaca cehennemde kombili vip'niz hazır olsun istiyorsanız bu +5k'lık şaheserimi okuyun (hayır yani ciddi ciddi aylardır uğraştım ve ortaya 5bin kelimelik smut çıktı problemi görebiliyo musunuz)

-

Harry, Louis tarafından sertçe tuvalete doğru çekilirken, dakikalar sonra başına neler geleceğinden haberdardı. Tanrıya şükür, planı gelişme göstermişti. Eğer Louis biraz daha işe yaramaz kıçını karısının masasında tutsaydı, Harry neredeyse kendini evli bir adamla yarım yamalak bir tuvalet kaçamağında bulacaktı.

Dağınık zihni birkaç saniye durakladı, bu tam olarak şu an yaptığı şey değil miydi zaten? İçten içe ürperdi. Eleanor hamile değildi. –Iyy. Eleanor Louis'nin eşi bile sayılmazdı. –Şükürler olsun.

Omuzlarını silkti. O zaman bu tam olarak yaptığı şey değildi. Sadece hak ettiği ilgiyi alıyordu, bunda yanlış bir şey yoktu.

Bu yüzden sırtı sertçe soğuk mermere dayandığında yüzüne tembel bir gülümseme yayıldı. Başarı güzel şeydi.

Bir diğer güzel şey ise zengin adamlardı. Çünkü zengin adamlarla takılırsanız, zengin tuvaletlerde yiyişebilirsiniz.

"Lou?" kararsızlıkla alt dudağını ısırdı. Elbette kararsız olduğu falan yoktu. Rol yapıyordu. Louis'nin mavi gözlerindeki kısılmaya bakılırsa yemi yutmamıştı fakat bu Harry'yi denemekten vaz geçirmedi. "Neler oluyor?"

Louis bacağı Harry'nin pantolon ağına değinceye kadar ona doğru eğildi. Bakışlarını onun açığını yakalamak ister gibi yüzünde gezdirdi. "Neler olduğunu biliyorsun, Harold."

Nefeslerini burnundan verdi. Elinden gelen en masum bakışla: "Sadece sohbet ediyorduk, Lou."

Louis küçümser bir ses çıkardı. "Seni sohbet edişinle flört edişin arasındaki farkı anlayacak kadar uzun zamandır tanıyorum, Harry." Bacağını bastırdı. "Ve kolayca söyleyebilirim ki ettiğin şey sohbet değildi."

Harry kasıklarını onun basenine doğru ittirdi. "Aşırı tepki-" sözleri inlemesiyle kesildi. "Gösteriyorsun."

"Bilerek yaptığını biliyorum." Louis onun çenesini kavrayıp kendisine bakmaya zorladı. "Aşırı tepki göstermemi istiyorsun."

Gözlerini yumarak yutkundu. Kasıklarını daha fazla temas için ittirince Louis ona biraz daha yaklaştı. "Bunu o kadar çok istiyorsun ki izin versem çaresiz bir fahişe gibi bacağıma sürtünerek işini bitirirsin bile, öyle değil mi?"

"Louis-"

Louis dudaklarını onun çenesine bastırarak onu susturdu. "Halka açık bir tuvalette hem de." Yavaşça boynuna doğru ilerledi. "Hemen hemen herkesin içeri girebileceği ve seni bu şekilde görebileceği bir yerde."