BU FOTOĞRAF KİMİN?

65 4 2
                                    

                              (Okyanus)
Biz düşünürken Arkamızdan gelen ses ile irkildik
"Asya ve Okyanus!"
"Emir!"
Emir bizimle yaşıt olan ancak istanbulda yaşıyan kuzenimizdi.
"Sizi çok özledim"
"Biz de seni"
"Dayım ve yengem nerede?"
"Babam dedemin yanında Annem de Babaannem ile birlikte"
Koşarak aşağıya indik Dayımı ve yengemi çok özlemiştik.Dayım ve Yengem ile biraz konuştuktan sonra Emirle çocuk odasına geçtik ve olayları anlattık
"O kilere girmek zorundayız"
"Biliyoruz ama olmuyor işte"
"Dedem ve babamı konuşurken duydum bizi köydeki eve götüreceklerinden söz ediyorlardı"
"O zaman çabuk olmalıyız"
"Aynen"
"Acaba dedemi bir şekilde burda kalmaya ikna edebilir miyiz?çünkü ne zaman oraya gitsek 1 haftaya yakın yatıya kalıyoruz"
"Aynen"
"Buldum karneleri almamız gerek diyelim bu bize zaman kazandırır"
"Ama zaten karne günü yarın"
Biz bunları konuşurken yengem bizi kahvaltıya çağırdı.Hemen kalkıp masaya gittik Asyanın babası bile masadaydı tabi bunu görünce Asya biraz üzüldü.Yavaşça yan yana olan sandalyelere oturduk neredeyse bütün sülale bize bakıyordu herkes gerçekten de çok sessizdi Hatta Emirin küçük kardeşi Gizem bile ağlamayı bırakmış bize bakıyordu. Sandalyeye oturduğumuz anda Dedem konuşmaya başladı
"Okyanus ve Asya"
"Evet dede"
"Size bu son uyarım o kilere 2 metreden fazla yaklaşmayacaksınız!" 
"A-ama"
"Konu burada kapanmıştır, sizi ve Emir köye Teyzenizin yanına gideceksiniz"
"Ne zaman?"
"Bu cumartesi" bu gerçektende kötü olmuştu Asya sinirle ayağa kalktı ve merdivenleri koşarak çıkmaya başladı Dedeme 'yaptığını beğendin mi?' tarzı bir bakış attım ve Asyanın yanına gittim.Odaya girdiğimde yatağın yanına çökmüştü
"Asya"
"Hemen girelim şu kilere"
"Tamam"
Hemen ayağa kalktık ve odadan çıktık. Herkes yemek odasında olduğu için kimse bizi duyamazdı ama zamanımız çok dardı tam kilerin olduğu koridora girdiğimiz anda arkadan Emirin sesini duyduk
"Asya iyi misin?"
"İyiyim"
"Neyse hadi girelim şu kilere"

Tam kapıyı açacağımız anda kapının kilitli olduğunu fark ettik.tabiki kilitli olacaktı.çaresizce birbirimize bakıyorduk ki o anda aklımıza dedemin odası geldi evet bu baya bi tehlikeli ama değecek.

Dedemin odası en üst kattaydı ve oraya gidebilmek için yemek odasının oradaki merdivenlerden geçmek zorundaydık yavaşça merdivenlere gittik ve parmak uçlarımızda çıkmaya başladık.Tam yemek odasının ordaydık ki konuşmaları duyduk.
"Onlara söylememiz gerek"
"Saçmalamayın!"
"Ama bab-"
"Söylenmeyecek o kadar!!"
Birbirimize baktık bu neyi söyleyecekler di acaba??

Dedemin odasına geldiğimizde kapının kilitli olmadığını gördğümüzde rahat bir nefes aldık. Perdeler kapalı olduğu için oda karanlıktı.tam ortada oldukça düzgün duran yatak vardı yatağın yanında ise ahşaptan yapılmış ve oldukça güzel oymaları olan bir sandık vardı.

Sandığın karşısında duvar ile bitişik ve  kiraz ağacından yapılmış çalışma masası vardı.Yatağın diğer yanında ise yine kiraz ağacından yapılmış bir kıyafet dolabı var dı.Asya çemecelere,  Emir dolaba ben ise sandığa
bakacaktım.sandığın içi oldukça tozluydu içindeyse bir kasa vardı.fısıldıyarak
"Burada bir kasa var" dedim hemen yanıma geldiler
"Acaba şifresi ne?"
"2189"
Kendinden oldukça emin görünen Emire
Baktık.
"Nerden biliyorsun"
"Çünkü ailede her şeyde bu sayı var mesela annemin, babamın, Halamın, dedemin hepsinin telefon şifresi.Dahası dedeme en sevdiğin sayı ne dediğimizde bize 2189 demişti."
"Haklısın"
"O zaman deneyelim" denediğimizde gerçekten de işe yaradı.tam tahmin ettiğimiz gibi anahtar onun içindeydi anahtarı alarak sessizce aşağıya indik ve kilerin önüne geldik.





Kapıyı açıp içeriye girdiğimiz de duvarların gayet eski olduğunu gördük oldukça küçük bir yerdi yerdeki halı tozluydu ve içeride küçük ahşap bir dolap vardı hemen dolabı açtık içinden
Bir tane (daha önce hiç görmediğimiz)bir albüm vardı bir de bir çerçeve çerçeve de Asya ve benim bebekksn çekilmiş bir fotoğtafımız vardı

KİLERİN"GİZEMİ"Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin