Kimden: +82**********
Aşağıdayım.
****
Bana olan sözünü tutmuştu ve gelmişti. Kalbimin sesi o kadar yüksekti ki bir ara kulağımda çınladığını sanıyordum.
"Taehyung gitmek istediğine emin misin?"
Jimin'e burukça bakarak onu onayladım. Gitmek istiyordum iyi bir şey olacağı için değil Jungkook'u biraz daha fazla görebilmek için.
"Taehyung ara şu çocuğu ne biliyim mesaj at 5 dakikaya iniyorum falan de tipine bak git bi saçını falan düzelt aq."
Yoongi'nin dediği şeyle yeni uykudan kalktığım aklıma geldi ve hızlıca banyoya girerek aynaya baktım. Gözlerim birazcık küçülmüştü ve saçımın arkası havaya kalkmıştı. Ama ben sadece dişlerimi fırçalayıp çıktım. Çünkü bilirsiniz ağız sağlığı önemlidir.
Banyodan çıktıktan sonra hızlı bir şekilde kapının önünde botlarımı bağlamaya çalışıyordum her an Jungkook sıkılıp gidecekmiş gibi hisseden tarafıma söz geçirmek çok zor oluyordu.
"Çıkıyorumm. Ben yokken yaramazlık yapmayın."
Dediğim şeyle suratı kırmızıya dönen bir Yoongi ve içtiği su boğazında kalarak ölen Jimin'i geride bırakarak evden çıktım.
Merdivenden inerken stresen dolayı cebimdeki sigara paketini olabildiğince sıkıyordum. Elimin altında ezilen paket büyük ihtimalle içindekilere ihtiyacım olduğunda orada olmayacaktı. Binanın kapısını açtığımda karşımda siyah arabasına yaslanmış bir adet Jeon Jungkook vardı.
Midem yanıyordu kalbimden aşağı doğru sanki bir şey akıyormuş gibi hissediyordum ve bu içimin ürpermesine sebep oluyordu. Ne konuşucaktık bilmiyordum ya da iyi mi bitecekti kötü mü. Sadece karşımda aşık olduğum adam tüm güzelliği ile duruyordu ve ben ona aşık olduğum için bile kendimi şanslı hissediyordum.
"Taehyung"
"Ah Jungkook"
Gülümseyerek bana sarıldığında sanırsam geçici felç geçirmiştim. Çünkü konuşmayı unutmuştum. Hadi ama Taehyung sen bu değilsin kendine gel.
"Neden titriyorsun? Ve neden nefes alışverişlerin bu kadar hızlı?"
Ne demem gerektiğini bilmeden sadece Jungkook'un gözünün içine bakıyordum. Ne demeliydim? Sana aşık olduğum için bu cüsseyle karşında kedi gibi susuyorum çünkü ben bir malım. Evet bu cevabı beğenmiştim.
"hava soğuk diye titriyorum herhalde."
Bana inanmamış gibi bakarak gülümsedi ve arabayı gösterdi gözüyle. Başımla onaylayarak arabaya yürüdüm. İçeri girdiğimde hissettiğim sıcaklıkla tüm kaslarım gevşerken yanımda hissettiğim beden arabayı çalıştırdı.
"Taehyung seni klişelerdeki gibi kimsenim bilmediği bi yere götürüp çok seviceksin falan diyemem ya da bir restoranta götürüp yemek ısmarlayamam beni az çok tanıyorsun. Düz bir adamım. Ama sen de öylesin seni de tanıyorum ve ben ne yaparsam sen onu seversin bu yüzden seni gitmekten zevk aldığım ve bir sürü insanın da bildiği bir yere götürüyorum. Bizim de bildiğimiz bir yere."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Still Love U /Taekook
FanfictionŞiddetli aşkların doğurduğu sonuçlar bazen ne olduğunu anlamamıza izin vermeden bizi koskocaman bir cehenneme sürükler. En çok zarar gördüğümüz insanın yeniden bizi kurtarmasını bekleriz. Bazıları buna aptallık der bazıları acizlik ben ise aşk diyor...