Sıcak bir yaz günüydü, sıcaktan kaçmak neredeyse imkansızdı. Ben odamda oturuyordum. Klimayı açtıktan sonra kolum kumandaya zorda olsa yetişti ve televizyonu açtım. Kanallarda ilginç birşey yoktu, her zamanki evlilik programlari ve sıkıcı dizilerdi. Telefonumu karıştırmaya başladım tam o anda kapı çaldı; Tak Tak
+Girin
-Komutanım size bir mektup var
+Ne zaman geldi bu
-Şimdi komutanım
Acaba neydi, hemen hızlı bir şekilde mektubu açmaya başladım. Mektupta sadece bir cümle vardı ve anlam veremedim.
"Görevin başladı"
Anlam veremedim neden böyle bir mektup gelmişti, biri benimle dalgamı geciyordu ya da gerçekten bir sorun mu vardı ? çok şaşırmıştım,kafam çok karışıktı, ve kapı tekrar çaldı;
-Komutanim albaydan bir yazi geldi acil çağırılıyorsunuz
kafam çok karışıktı tam bu mektubun geldiği anda beni çagırmaları ,bir tesadüf olmaliydi
+tamam ,arabayı hazırlayın geliyorum
Mektubu cebime koydum odadan çıktım, karakolda hava sakindi, arabaya doğru ilerledim
~~~~~~~~
Arabadan inip yavaşca yürümeye başladım kapıdan içeri girdiğimde sanki beni uzun süredir bekleyen bir kalabalik vardi. Arkadan bir ses
+Komutanım albayım sizi bekliyor beni takip edin lütfen
-tamam gidelim bakalim
Adamı takip etmeye başladim. Uzun boylu , beyaz tenli, sarıyı andiran saçları vardi. Merdivenden aşagı indigimizi görünce biraz şaşırdım ama sesimi çıkarmadım. 2 kat aşağıya indik bu benim bakanliktaki ilk aşagi katlari görüşümdü. Bir duvarin önümde durduk. Duvar yıllardir boyanmamıstı bunu anlamamak icin aptal olmak lazimdı. Adam birden duvarda bir yere basti ve duvar ikiye ayrildi inanamadim.
+Buda neyin nesi böyle?
-Komutanım albayım size herşeyi anlatacak sabırlı olun az kaldı.
Duvardan iceri girdikten sonra adam duvarda belli olmayan yere tekrar basti. İçerisi cok dardi birden aşagi doğru hareket ettigımizi gördüm.
+Bu bir asansörmü?
-Evet.
+Albayim tam olarak nerede?
- hemen altımızda.
Kapi yavasca acildi bu yer bir gizli sığınak bölgesi olabilirdi benim burada ne isim vardi hala anlamıyordum. Koridordan döner dönmez albayim ve 2 kisi büyükçe bir masada oturmuş konuşuyolardı.
+Komutanım beni çağırmıssınız
-oturun üstteğmenim sizinle konuşacaklarımız var
Ne konuşabilirdi, konuşsa bile neden burada konusuyorduk ? kafam cok karismisti.
- Üstteğmenim eminim ki seni buraya çağırdıgım icin şaşkınsın.
+evet komutanim buraya gelirken böyle şeyler beklemiyordum.
-Anlıyorum, bir şey içermisin biz de kahve içmek üzereydik.
+Kahve alabilirim komutanım, benimle tam olarak ne konuşacaksınız?
- Hamit şimdi sana anlatacaklarim sana saçma gelebilir ama lütfen konuşmamı tamamlamamı bekle.
+Pekala komutanım.
-Şimdi hamit Türkiyede kimsenin bilmediği gizli birimindesin. Çok gizli bir birimiz ve artık sende bizdensin. Fakat öncelikle senden burda yaşananlardan hiç kimseye bahsetmemeni istiyorum
+Emredersiniz Komutanım.
-o zaman başlıyorum anlatmaya. Osmanlı devleti fatih sultan mehmed zamanında bir kılıç bulunmuş , o kılıcı incelemeye başlamişlar kilicin üstünde anlaşılmayan yazılar yazıyormus, çok fazla uğraştiktan sonra o yazilardan 1 cümle cözmeyi başarmislar
+ne yazıyormus komutanım
-" Yalnız değilsiniz" . Sonra bu kılıc gizemini kimseye anlatmamaya karar vermişler. Uzun bir uğrastan sonra kılicin üzerindeki 1 yazi haric hepsini cevirmisler
+Neler yazıyormus komutanim
- Bir gün ortaya çıkacaklar ve doğanin dengesi bozulacak, bu kılıcı bulan kişiler doğanın dengesini korumakla görevliler. Bu kılıcı senin büyük büyük deden bulmuş ve bu görev sadece senin soyun tarafından yapilmaliymis.
Böyle bir şey nasıl olabilirdi, ailemden geriye bir tek ben kalmıştım bu da ne demekti ? ne doğası, ne dengesi, bugün bana gelen mektupla bağlantılıydı kafamda binlerce soru vardı...
ARKADAŞLAR HİKAYEMİZİN DEVAMI ÇOK YAKINDA GELECEK. OKUDUKTAN SONRA LÜTFEN YORUMLARINIZI EKSİK ETMEYİN.
Arkadaşlarınıza iletirseniz çok sevinirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yalnız değilsiniz
Mystery / Thrillerpolisiye, dram, aksiyon ve en önemlisi gizem dolu bir macera.