Buraya gelip oturmak bana hiç yaşamadığım bir hissi veriyordu. Ben burda huzuru buluyordum. Uraz bey biraz patavatsızdı ay pardon biraz mı dedim? baya bi patavatsızdı. Hayır yani madem çirkin buluyorsun içimden yorumla içinden düşün. Niye bunu yüzüme söylüyordu ki gerizekalı aptal herif! Bu 'gerizekalı aptal herif' cümlesini sanırım sesli söylemiş olucam ki uraz bey omuzuma dokundu bi dakika ne! Ne yani uraz bey deminden beri buradaydı ve benim ruhum bile duymamıştı. ağlamaktan duymamışım lanet olsun! En son merdivenlerdeydi e tabi gelir salak kafam benim birkaç basamak gerimdeydi ben buraya gelirken e haliyle şimdi burda olması doğal neyse konumuza dönelim " gerizekalı aptal herif ha? Sevdim bunu." Mal ha bu adam o konuşurken yüzüne bakmamam onu sinirlendirmiş olacakki kolumdan tutup kaldırdı yüzüne bakmamı sağladı belkide şuanda yüzüyle yüzümün arasında 2 santim var yada yok "ben konuşurken benim yüzüme bak hiç hoşuma gitmiyor." Resmen yüzüme fısıldayarak konuşuyordu. "T- tamam." Konuşurken sesim titremişti. ya niye korkuyorsam şu adamdan bas istifayı çek git! bu kadar kolay. ya tamam istifayı basmak kolay belki ama dışarda millet afedersiniz para sıçmıyor yani kim gelipte bana para verecek? kimse. o zaman ne oluyoor ebru istifayı unut!.
"Bu konuda anlaştığımıza sevindim." Ah harika! Oldu bide oturup belge imzalayalım anlaştığımıza dair. Hah! nasıl olsa uraz bey belge imzalamaya bayılır!
'Allahım bir an önce kurtulsam' diye kendi kendime fısıldadım duymuş olacak ki "birşey mi dedin?" Dedi.
" Yok uraz bey."
"Hah iyi o zaman. Bide şey nasıl desem ah bilirsin şey dilemeyi sevmem."
"Ney Dilemeyi uraz bey?"
"Şey işte." Deyip başını yana eğdi. Özür dilemek istediğini anlamıştım ama biraz da ben oynatayım hep o mu oynayacak benimle.
"Ney da uraz bey ya açık konuşur musunuz?
"of sen ne saf bir kızsın ya hiçbirşey' i anlamıyorsun yada derken sondaki a harfini uzatarak söylemişti aboow şüphelendi işte of ya!
"hayır tabikide uraz bey ben biraz geç anlıyorum da bazı şeyleri." ay allahıım kendimi rezil etmekte bir numarayım resmen şu hale bak!seslice ofladı. "a tamam bugün söylediğim her bir kelime veya bir cümle farketmez. yine ofladı ay ne zormuş özür dilemek ya!
özür dilerim ebru." şaşkınca uraz bey' e bakıyordum. e tabi hayatında hiç özür dilemeyen birinden.. bi dakika ne! ay ciddi ciddi az önce benden özür dilemişti zil takıp oynardım valla burda olmasa hahahaha içimden güldüm tabiki yoksa dırırırrmm.
"affettin mi?"
"hayır uraz bey." hem şaşkın hem de sinirli bir şekilde bana bakıyordu.
"neden?!"
"çünkü uraz bey , siz benim kalbimi kırdınız, gururumla oynadınız o da yetmezmiş gibi güzelliğimle dalga geçtiniz!" ses tonum giderek artıyordu yüzümün bitişiğinde olan uraz bey de nefes alış- verişleri hızlanıyordu bir yandan da kolumu sıkıyordu. "peki neden?!" yaw cevap verdim niye anlamıyor? "uraz bey söyledim ya size" dememle iyice yüzüme yaklaştı inşallah aklımdan geçen şeyi yapmazdı. kafasını yana eğdi bir eli yanağıma, diğer elini ise belime yerleştirdi dudaklarıma bakıyordu. ben kafamı öpmemesi için geri çektiğimde belimde olan elini sıklaştırdı. al işte kaçamıyordum! ayrıca şey uraz bey bana böyle yakın oldukça benim midem kımıl kımıl oluyordu. tam ağzımı açtım gitmek istiyorum diyecekken beni öptü. öptü ya! bense sadece donuk kaldım ne kollarının arasından kaçabiliyorum ne de konuşabiliyorum of ya! hâla öpüyordu ama öyle böyle değil baya bildiğiniz hayvan gibi. hani şey çok susamışızdır da kana kana su içeriz ya aynı öyle bir anda geri çekildi nefes nefese kalmıştı öküz! "dudakların.."
"ne olmuş dudaklarıma?" korkmuştum doğrusu ve bende konuşurken ne yazık ki nefes nefeseydim ben onu öpmediğim hâlde böyle olmuştum ah lanet olsun!
"birazcık hasarlı." ne! ne hasarı manyak mı bu ya!
"ne hasarı uraz bey?"
"telefonun yanında mı?" ne yapacaktı telefonumu?
"neden ki?"
"ya of soru sorma yanında mı?"
"hayır odam da."
"inip alalım o zaman."
"iyi peki." dedim ve hâlâ nefes nefeseydi bende öyle birlikte aşağı indik orda olan iki kız ve üç erkek olan elemanlar bize daha doğrusu bana doğru gülerek bakıyorlardı. "uraz bey bunlar neden bana bakıp gülüyorlar?" "dudaklarına bakarsan anlarsın bebeğim." ne diyordu bu salak ya ne dudağı ne bakması?!
"neden ki ya?"
"of be kadın!" deyip etrafına bakındı orda duvarda büyük yuvarlak hani bilirsiniz ya çerçevesi süslü aynalar olur ya heh işte onlardan vardı oraya doğru gitti ve aynayı duvardan söküp aldı ve bana getirdi.
"al bak bakalım niye gülüyorlarmış." ben hâlâ uraz bey' e bakıyordum aynayı birden söküp bana getirmesi tuhafıma gitmişti doğrusu.
"alsana güzelim niye aval aval yüzüme bakıyorsun?"
"ah pardon." deyip elinde tuttuğu aynayı kendime doğru yavaşça ama korkarak çevirdim bu sırada stresten dudağımı ısırıyordum ki acıyla irkildim ve çeneme doğru akan sıcak bir sıvı vardı ah kesin kanattım ısırırken ya ama daha ısırmadan acımıştı neyse bir bakayım ne olmuş gülme sesleriyle yine elemanlara kaşlarımı çatıp baktım hâlâ gülüyorlardı ya! sinirden birden aynayı çevirip kendime baktım aman allahım öpmekten dudaklarımı yara etmişti piç herif ya of ya utancımdan yerin dibine girmiştim. yüzde yüz eminimki şuan kıpkırmızı olmuştum kesin yani uraz bey kolumu tutup kafasını kulağıma doğru eğdi ve "kızarınca çok seksi oluyorsun seni odamda da görmek isterim." diye fısıldadı terbiyesiz ya! pis sapık ben öyle her gece g*t verenlerden değilim ne sanıyordu beni böyle?! aynısını ona da söyledim e tabiki fısıltıyla "uraz bey ben öyle her gece g*t verenlerden değilim ha bunu o boş kafanıza sokun!" dedim ve bize bakıp fısıldaşan elemanlara döndüm "sizde işiniz bittiyse çıkıp gider misiniz artık!" diye bağırınca hepsi ürkek bakışlarla önce bana baktılar daha sonrada dosyalarınıda alıp gittiler. gerçekten çok sinirlenmiştim uraz bey' e de ayrı bir sinirliydim zaten! nereye, kime patlasam diye düşünüyordum ya beni cidden ne sanmıştı ya öyle gelip öpmeler falan hayırdır ya daha ben eski sevgililerime öptürmedim sen ne ayak ya?! doğruca odama gittim ve kabanımı alıp çıktım çantamı da almadım sadece telefonumu aldım ama kullanmayacaktım o yüzden telefonumu sessize alıp cebime attım. ve dışarı çıkıp doğruca burdan uzaklaştım.nasıl buldunuz??
biraz şey' li bir bölüm oldu anlarsınız ya jcicjcicj
bu tür bölümlerden rahatsız olanlar varsa yorumlarda belirtebilirsiniz ben düzeltmeye çalışırım.
sizce bu uraz bey de ne işler dönüyor??
ilerki bölümlerde ebruya ne yapacak
(iyi anlamda tabiki biraz daha da farklı olabilir tabi beklenmeyen şeyler filaan)vote+yorum bekliyorumm
ya cidden okuyanların yarısı oylamadan ve yorum yapmadan geçiyor üzülüyorum eme k var sonuçta oylayıp yorum yapan ve tabi okuyan benim yanımda olan herkese teşekkürleeer.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Suddenly
General FictionEbru annesini babası yüzünden kaybetmişti.. babası ise kızının yanında olmayıp metresiyle yaşıyordu ebru ise hayatından bıkmıştı babası bi yana bir de patronu vardı uzun zamandır peşini bırakmayan ama en küçük hatasında burnundan getiren.. iyi okum...