0.3

3.4K 350 190
                                    

        Sonraki gün herkes provaya giderken ben meleğimle evde kalmış, onunla konuşuyor ve oyunlar oynuyordum. Ufak bir pikeyi katlayıp yere serdim ve etrafına yastıklardan çit yaptım. Alnını öpüp yerdeki yastığa yatırdıktan sonra evde gezinip süpürgeyi ve viledayı aradım. Sonunda bulduğumda gülümseyip biraz uzamış saçlarımı tepeden topladıktan sonra önce süpürüp sonra viledalamaya başladım. Arada Chūn'a şirinlikler yapıp güldürüyordum. Artık emekleyebilen bebeğim kendini döndürüp yüz üstü gelince durup alkışladım.

        "Aferin bebeğime~" Gülümseyerek yer silmeyi bitirdiğimde derin bir nefes alıp  çerçeveleri ve camları sildim. Chūn'u mutfak yanına çekip malzeme aradım. Sonunda bulduğum ve çıkardığım tencere tavaları tezgaha bıraktıktan sonra dolaptan da sebze ve et çıkarıp gülümsedim. Yemek pişirirken kafama da bulduğum bandanalardan birini takıp gülümsedim. Yemek yapmaya başladığımda gülerek şarkı söyleyip Chūn'a şirinlik yapıyordum.

°☆°☆°☆°☆°☆°☆°☆°☆°☆°☆°☆°☆°

        Her şeyi bitirip kenara koyduğumda yorgunca koltuğa oturup hazırladığım mamayı Chūn'a içirmeye başladım. Bir yandan karnını ovalayıp bir yandan saçlarını koklarken gözlerim etrafta geziniyordu. Gözlerimi kapatıp arkama doğru uzanırken derin bir soluk aldım. Yorulmuştum ama değmişti... Kapıdan gelen tıkırtılarla bile gözlerimi aralayacak hali bulamazken Chūn anında dikelmişti. Suratıma istemsiz bir gülümseme yayılırken yanıma yaklaşan hızlı adımların ardından kolumda bir el hissetmiştim.

        "Baek? İyi misin sen?" Endişeli ses kulağımı doldurduğunda gözlerimi aralayıp biberonu kenara bıraktım.

        "İyiyim Chanyeol sorun yok... biraz yorgunum o kadar." Chūn huysuzlanıp bana vurduktan sonra kollarını tekrar Chanyeol'e uzattı ve dudak büzdü. Gülerek onun oyuncu tavırlarına bakarken Chanyeol onu kucaklamıştı.

        "Biraz uyumalısın Baekhyun... Çok yorgun görünüyorsun beni korkuttun... Ben Chūn ile ilgilenirim hadi sen lütfen uyu." İtiraz etmek üzereyken kolumdan tutarak kaldırdı ve merdivenlere iteledi.

        "İtiraz etme ve sadece uyu Baekhyun... her yeri temizlemişsin aklın mı yok Tanrı aşkına... bu evi 3 kişi 1 günde zor temizliyor! Git bir duş al ve uyu." Gülerek bu sefer kafa sallarken ona baktım.

        "Teşekkür ederim Chanyeol..." Gülümseyip yanağına ufak bir öpücük bıraktıktan sonra meleğimin saçlarını da öpüp yukarıya odaya çıktım. Arkamda şaşkınca bakan bir Chanyeol bıraktığımı fark etmeden.

《Park Chanyeol》

        Yukarıya çıkan bedeni izlemeye devam ederken suratıma inen şaplakla kendime gelip Chūn'a baktım. Şaşkınca ona bakarken o sinirli bakışlarını bana dikmişti.

        "Kıskandın mı sen prenses?" Kıkırdadım ve saçlarını öptüm. O da gülmeye başladığında gülümsedim.

        "Ne yapsak ki seninle... Appan da yapacak iş bırakmamış ki... Omman mı demeliyim? Hm?" Ben ona bakarken yüzüme attığı boş bakışlarla yüzümü ovuşturup koltuğa oturdum. Onu göğsüme yatırıp poposunu patlatlarken güldüm.

        "Sese bak." O da kıkırdadığında biraz daha vurup daha sonra sıkıldığıma kanaat getirdim. O elimle oynarken ben de telefonla oynamaya başladığımda güldüm.

        "Bizimkiler de gelmedi ki... ne yapsak bilemedim... konuşamıyorsun da..." Bebek konuşmasıyla bir şeyler gevelerken kıkırdadım.

        "Yaa... öyle mi oldu? Sonra ne oldu peki?" O tekrardan bir şeyler gevelerken kıkırdadım ve burnunu öptüm. O da kıkırdadığında göğsüme yasladım.

        "Büyücünce ommappan gibi çok şirin olacaksın... ahh~ neden ki... ikiniz de güzel olacaksınız haksızlık bu..." O kıkırdadığında ban kaş çattım.

      "Yah! Komik değil minik hanım... bu adamın halini düşünen yok tabi..." Bir anlık kafama dank ederken şok içerisinde kaldım. Ben nasıl bu kadar ileri dönük düşünüyordum...

        Ben onu beğenmiş, ondan etkilenmiş olabilirdim ama onu kendime bağlamak sadece onun zor anından faydalanmak olurdu... Daha ilk günlerden ona bu kadar alışmam beni zorlasa da ondan aynı karşılığı bekleyemezdim sonuçta. Derin bir nefes alıp kulaklarımı inceleyen miniğe baktığımda ağzımdan ufak bir 'hah' sesi çıkararak gülmüş ve kıkırdayıp karnını gıdıklamıştım.

        "Minik şey seni!~ Konuşunca kulaklarımla dalga da geçersin sen!" O kahkahalara boğulurken ben de gülerek gıdısını öptüm ve gıdıklamayı bıraktım.

        "Ha şöyle..." Yorgunca gülümseyip onu göğsüme yatırdım ve uzanıp sırtını okşadım.

        "Keşke hep yanımda kalacak olsanız... Size bu kadar erken alışmam haksızlık..." Sıkıntılı bir nefes verirken ufaklığı sevmeye devam ettim.

        "Umarım... siz de bana alışırsınız... Bunu istemem her ne kadar haksızlık olsa da..."

        SELAM! EVET DÖNDÜM! O kadar çok şey girdi ki araya, çok aksattım üzgünüm. Biraz da kısa bir bölüm ama telafisi olurr~ Kitapta arada bir zaman atlamaları ya da Flashbackler yapabilirim şimdiden söyleyeyim.

        Güzel yorumlarınız için teşekkür ederim~ ♡

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 16, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Fake Dad? || ChanbaekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin