Tüm sene boyunca bu sınava çalışmıştım. Eğer iyi bir üniversite kazanamazsam ailemin yüzüne nasıl bakacaktım? Onlara ne diyecektim?
Sadece bunun için olmasa da kazanmalıydım. Ailem için... Kendim için... En önemlisi geleceğim için... Kazanmalıydım...
Evden çıkarken çok heyecanlıydım. Annemle vedalaştıktan sonra babamla birlikte evden çıktık. Tam yola çıkacaktık ki arkamızdan annem seslendi. Sınav heyecanından sınav giriş belgemi ve kimliğimi ayakkabılığın yanında unutmuşum. Annemden giriş belgemi ve kimliğimi aldıktan sonra babamla yola çıktık. Mersin'de trafik yoğun olmayacağı için sınava bir saat kala evden çıktık. Tam belediye otobüsüne binmek için durağa yönelmiştim ki babam bana dönüp "Belediye otobüsüyle gitmeyeceğiz herhalde" deyince ters ters bakmış olmalıyım ki "Yani bugün binlerce kişi sınava girecek belediye otobüsleri trafiğe takılıp gecikebilir. O yüzden en mantıklısı taksiyle gitmek" dedi. Ve bir taksi durdurup bindik. Babam sınava gireceğim okulu şoföre tarif ederken ben de yedinci sınıftayken kurduğumuz WhatsApp grubuna mesaj atıyordum. Gelen mesajlara göre herkes heyecanlıydı. Ben başaramayacağımı açıkça belirten bir mesaj attığımda birkaç kişi benim başarabileceğimi söylemişti. Ama benim içim hâlâ pek rahat değildi. Babam bunu fark etmiş olacak ki "Kızım biraz rahat olur musun? Tüm sene boyunca bu sınava çalıştın. Heyecanın yüzünden çalıştığın bütün konuları unutup istemediğin bir üniversiteye gitmek istemezsin değil mi?" Babamın bana güvenmesi biraz rahatlatsa da babamın güvenini boşa çıkartma ihtimali beni korkutmuştu.
Sonunda okula gelmiştik. Heyecanım daha da artmıştı. Herkesin annesi babası yanındaydı. Çocuklarına destek vermek için gelmişlerdi.
Bir okula bakıyordum bir de babama... Babamın güven dolu bakışları bu sefer beni korkutmak yerine rahatlatmıştı. Artık sınavı kaybetmekten korkmuyorum.
Kapıya geldiğimde üstümü aradılar. Ve bütün sınavlarda olduğu gibi giriş kağıdındaki resme bakıp aynı kişi olduğumu anlayınca içinde bir tane kurşun kalem, bir tane silgi ve bir tane de açacak olan bir kutu verdiler.
Son bir kez arkama bakmak istemiştim, herkes çocukları için dua ediyordu. Sonra sınava gireceğim sınıfı bulmak için etrafıma bakındım. Ama bulamıyordum. Üst kata bakmak için merdivene yönelmiştim ki birine çarpıp yere düştüm. Ayak bileğimi burkmuş olmalıydım çünkü çok ağrıyordu. Çarptığım çocuğa bakmak için döndüğümde onun da yere düştüğünü fark ettim. Hemen ayağa kalktı ve benim de yerden kalkmam için elini uzattı. Kabul etmediğimi belli etmek için yerden destek alarak kalkmaya çalıştım ama kalkamadım. Bu durumda ondan yardım almak iyi bir fikir gibi görünüyordu. "Teşekkür ederim" dedim ve ona tutunarak ayağa kalktım. Ne kadar istemesem de beni sınava gireceğim sınıfa bıraktı. O da sınava bu sınıfta girecekmiş.
Zaman ne çabuk geçti bilmiyorum. Girmemle çıkmam bir olmuş gibi hissediyordum. Kağıdımı verdikten sonra yavaş yavaş çıkışa doğru yürüyordum. O sırada birinin bana dokunduğunu hissedince bir an korktum, birazcık da çığlık atmış olmalıyım ki bir adım geri çekilip "Sakin ol şampiyon! Korkutmak istemedim. Yani... Özür dilerim" dedi. Bu çocuk bana yardım eden çocuktu. "Yok... Sorun değil" dedim. Hiç beklemediğim bir soru sordu. "Hangi bölümü istiyorsun?" Büyük bir heyecanla "Hacettepe Tıp Fakültesi'ni kazanmak istiyorum"dedim. "Vayy doktor olmak istiyoruz demek" dedi sırıtarak. "Kalp cerrahı" diyerek düzelttim. "Kalp cerrahı da doktordur. Ama bunun kavgasını seninle yapmayacağım. Daha önümüzde dört yıl var sonuçta." dedi. Sözünü bitirdiğinde kapıya gelmiştik. Vedalaştık.
Babam kapıda beni bekliyordu. Göz göze gelmemizle gülümsemesi bir oldu. Koşa koşa yanına gittim. Sınavın nasıl diye sormadı çünkü gergin olduğumu ve bu soruyu cevaplamak istemediğimi biliyordu. Bu sefer taksi yerine belediye otobüsüne bindik. Yol boyunca ikimiz de konuşmadık.
Eve gittiğimizde annemle konuşmadan odama gittim. Çünkü sınav hakkında konuşacaktık. Ve ben bugün kesinlikle sınav hakkında konuşmak istemiyordum. Üzerimi değiştirdikten sonra salona -annem ile babamın yanına- gittim. İkisi de sınav hakkında konuşmamı bekliyordu. Ama konuşmayacaktım. Yanlarına oturup "Bugün sınav hakkında konuşmak istemiyorum. Yarın sabah kahvaltıda konuşsak olur mu?" dedim. Anlayışla karşılamalarını bekliyordum. Öyle de oldu. Annem "Tabiki sen ne zaman istersen o zaman konuşuruz." dedi. "İyi geceler" dedim. Ve yerimden kalkarak odama gittim. Heyecanımdan uyuyamadım. Böyle durumlarda genellikle kulaklığımı takıp müzik dinliyorum. Neden bilmiyorum ama müzik beni rahatlatıyor.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen Benim İyikimsin
Romanceİlk başta "Ya bu neymiş böyle. Çok kötü olmuş."diyebilirsiniz. Ama öyle demeyin kafanızı kapıdan içeriye uzatın ve etrafı seyredin.😎 Ama dikkat edin kaybolmayın😂