Medyada Katre var 😇
Yatağımda bacaklarımı kendime çekmiş sesimi çıkarmadan ağlıyorum. Neden mi? Çünkü bu hayatta bağlandığım her şey gibi biricik kedim de elimden alındı. Annem ondan rahatsız olduğu için götürüp ücra bir köşeye bıraktı. Bir anne neden evladının tek neşe kaynağını elinden alır demeyin. Benim annemi tanısaydınız bu durum size çok olağan gelirdi.
İnsanlara olan güvensizliğim yüzünden kimseye anlatamadıklarımı daha yavru olan kedim biliyordu. Belki umursamıyor ama ağlayarak anlattığım her şeyi dikkatle dinliyor. Akan göz yaşlarımı yalayarak siliyordu. Bu zamana kadar kimsenin silmediği göz yaşlarımı...
Bu zamana kadar kime böyle bağlansam hayat elimden almıştı. Bende kimseye güvenmemek için kendime söz vermiştim. O hayvan bir istisna idi.
Annemin bana olan tavırları artık eskisi kadar yakmasa da canımı kediden ne istediğini anlayamıyorum. Bu zamana kadar beni mutlu eden her şeyin elimden alınmasına alışan ben bu kez yıkılmıştım.
Hava artık kararmış bense oturduğum yerde kurumuş göz yaşlarımla bu hayatın nedenini sorguluyorum. Oturduğum yanlış pozisyon yüzünden ağrıyan sırtıma aldırmadan banyoya gidip yüzümü yıkadım. Dışarı çıkıp bir hava almak istedim. Duvarlar üstüme üstüme geliyor. Üstüme çok sevdiğim gri polarımı geçirip sessizce evden çıktım.
Bu şehir hem en acı günlerimi hem de en mutlu günlerimi barındırıyordu. Evin olduğu sokaktan çıkıp hiç bilmediğim ıssız sokaklara doğru yürüdüm. Hayatım olan şehir İzmir. Artık tanıyamadığım bir huzursuzluk ile dolu. Sanki buraya ait değilmişim gibi geliyor. Oysa ben buraya aittim. Yani ben öyle düşünüyordum.
Nasıl geldiğimi bile fark etmeden sahile gelmiştim. Her zaman oturduğum bankta oturup etrafı seyre daldım. Denizi izledim, sokak hayvanlarını, tek tük geçen insanları...
Biraz daha oturduktan sonra ilk bahara yeni girdiğimiz için hala kış soğukluğunu hafifçe taşıyan hava üşümeme sebep oldu. Kalkıp eve doğru yürümeye başladım. Annem geç gidersem yine sorun yaratacaktır. Kulaklıklarımı takıp müziğe kulak verdim.
Kendi halimde bi derdim var.
Nasıl anlatsam kibar kibar ?Şarkıya kaptırmış yürürken aniden tosladığım bişeyle kulaklık kulağımdan çıktı. Taş gibi sert olan bişeye çarpmanın verdiği başımın ağrısıyla gözümü açtım. Oha bir insana çarpmışım. Şaşkınlıktan açılan ağzım ile kafamı kaldırdım. Sokak lambasının gösterdiği gölgeli, sert hatlara sahip yüzü ben tehlikeliyim diye bağırırken gözlerim gözlerine takıldı. Simsiyah görünen bu gözler bana kara elmasın en parlak halini anımsatırken elimin göğüs kafesinde asılı kaldığını hissedip hemen indirdim. Hiç bir şey demeden bir adım geri gittim ama gözlerimi gözlerinden ayıramıyordum.
-Şey b ben ö özür dilerim dedim.
Gözlerimin içine bakan kapkara gözlerle aniden arkasını dönüp yürümeye başladı. Uzun boyu ve kaslı olduğu giydiği penyeden belli olan adam geldiği yöne doğru yürüdü ve ilk aradan girdi.
Arkasından izlediğimi fark edince silkelenip eve doğru hızlı adımlarla yürümeye başladım. Kendimi aptalca gibi hissediyorum.
Eve girip sessizce odama ilerlerken annemin sesi ile durdum.
-Nereden geliyorsun bu saatte?
-Hava almaya çıktım.
-O pire torbasını getirmeye gitmemişsindir umarım.
Kedim aklıma gelince dolan gözlerimle anneme kırgın bir bakış atıp:
-Hayır. Hava almaya çıktım dedim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖMÜR KARASI
ChickLitUmut nedir? Umut bu hikayenin baş karakteri Katre için yaşam sebebiydi. Annesi tarafından sevilmeyen ve o sevgiyi hiç tatmamış olan genç kız babasını kaybedince dostları dışında kimse kalmaz hayatında. Annesinin zoruyla yeni bir şehre taşınacak olan...