3.bölüm

20 1 0
                                    

Şimdiye kadar bir

kere benimle konuşmuş olan Doruk’un sesiyle uykumun bir nebze açıldığını

hissettim.

 

“Doruk ne yapsın

peki?”

 

Olamaz…

***

“O da gitsin” dedim huysuzca. “Kimseyi istemiyorum”

Beni dinlemeyeceğini bir şekilde biliyor olmama rağmen

çenemi yoruyordum. Ki dinlemedi de odaya girip kapıyı kapattı ve yarısını

kaplayarak uzandığım kanepenin boş kısmına yerleşti.

“Neden beni istemediğini anlıyorum.” dedi. Şuna bakın… Sanki

sürekli diyalog halinde olduğum birisiymiş gibi rahattı benimle

konuşurken.  Ve bir o kadar beni

tanıyormuş gibi kendinden emin. “Açıklama yapmak ve özür dilemek için

buradayım. Kızlar buna bayılırlar… Değil mi?”

“Kızlar mı?” dedim alayla. “Yani birisi yanlış bir şey

yaptığında açıklama ve özür bekleyen tek taraf kızlar mı sence!” diye

terslendim tüm halsizliğime rağmen.

Ve ben de onun gibiydim. Onun kadar rahat ve doğal…

İlginçti.

“Seni böyle boş bir odada bulmayı umuyordum” diyerek beni

duymazlıktan geldi. Son söylediğimi tınmamıştı. “Partiden ayrıldığını düşünmeye

başlarken aklıma ilk tanıştığımız zaman olduğu gibi böyle bir odada

olabileceğin geldi.” diye anlattı. “Bu kontrol ettiğim üçüncü oda...” diye

ekledi.

“Neden bu kadar zahmete girdin?” dedim sert bir şekilde.

“Yarın okulda görüşeceğiz zaten”

“Yarın mı? Yarın çok geç…” diye mırıldandı. Sonra daha

yüksek bir sesle “Bak… Buse’yi dert etme. O kadar sarhoştu ki duyduklarını asla

hatırlamaz.” dedi.

Demek bana kahkahalarla gülen kızın ismi Buse’ydi.

Okuldandı. Onu daha önce görmüştüm ancak ismini bilmiyordum. Buse… Çok hoş.

“Biliyor musun Doruk? Hiç sikimde değil… İsterse hemen

yaysın bu haberi” dedim öfkeyle.

Oysa umurumdaydı. Beynimin küçük bir bölümü de onun Buse ile

Sen FarklısınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin