2 🌙

863 105 26
                                    

Çocukken kendimi tuvalete kitleyip saatlerce kesintisiz ağlardım. Korkuma oradan da çıkamazdım. Çünkü biliyordum ki eğer çıkarsam babamdan yine dayak yiyecektim, annem yine benden nefret edecekti.

Bugün derste yine seni izliyordum. Öyle bir güldün ki Mark, gözlerimden yaşların akmasına engel olamadım. Bugün ki ağlama sebebim senin gülüşünün güzelliğiydi.

Umarım Yukhei seni gerçekten seviyordur. Senin onu sevdiğinin farkındayım çünkü üç yıldır ilk defa birine bakarken gözlerin de gülüyor, ilk defa elin ayağına dolaşıyor, ilk defa iç çekerek birini izliyorsun.

Ben ise bunu üç yıldır yaşıyorum Mark. Sana üç yıldır böyle aşığım.

Okul dolabımın her yerinde resimlerinin olduğunu biliyor musun. O dolabı kimse görmedi. Görseler yine deli olduğumu söylerlerdi.

Kelimeler boğazımda düğümleniyor. Sana söyleyecek o kadar şeyim varken hiç birini yazamıyorum Mark. Sen karşımda Yukhei'in saçları ile oynayıp o senin kokunu doya doya içine çekerken buraya sana söyleyeceklerimi yazamıyorum.

O istediği gibi aşkını yaşarken benim burda ağlayarak sana hislerimi yazıp sizi izlemem cidden hiç adil değil Mark.

Acı çekiyorum Mark, hissetmiyorsun.

Oysa ben senin gözünden düşecek tek yaş için hayatımı bile verirdim.

Yaşamak için bir insana bağlı kalmak ne kadar da acizce öyle değil mi?

Benim yaşamak için sana ihtiyacım var Mark.

Hiç umudum kalmadı Mark, yaşamam için tek bir sebep kalmadı.

Hayat çok boş, sen çok güzelsin.

Bu dünyaya ait olamayacak kadar güzelsin.

|Lee Donghyuck|

The End |MarkhyuckHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin