"Sanırım buraya asla alışamayacağım" Merdivenlerden inerken her sabah ki gibi babama buraya gelmemizin bir hata olduğunu söylüyordum. Bu şehre asla alışamayacağımı o da, annem de biliyordu. Fakat babanız teknik direktör olunca yapacak bir şeyiniz kalmıyordu.
"Artık her sabah şunu söylemekten ne zaman vazgeçeceksin Camila?" dedi babam sakin ses tonuyla. "Üzgünüm, fakat senelerce yaşadığımız yerden hiç bilmediğimiz bir yere geldik." dedim. "Evet haklısın ama bunu yapmak zorundaydık biliyorsun" dedi babam. O'na kafamla onay verdim.
Kahvaltı masasında yerimi aldıktan sonra babam söze başladı. "Takım bu aralar çok yoğundu onlar için bir davet düzenlemeyi planlıyorum. Uygun bir yer bulabilirmiyiz?" dedi babam. "Aslında evin bahçesi gayet büyük bence orda yapabiliriz" diye ekledi annem. "Tamam o zaman, onlara haber veririm. Zaten çok kalabalık olmayacak sadece yakınları gelecek" dedi babam. "O zaman yarın gelsinler ne dersin?" "Tamam bugün antremanda haber veririm" dedi babam ve yemeklerimize döndük.
Tabağımdakileri bitirdikten sonra odama çıktım. Buraya alışamadım diyordum fakat kendime şimdiden bir arkadaş edinmiştim. Elisa. Çok iyi bir insandı. Herkese kolay kolay güvenmezdim fakat O'na -kısa bir süre önce tanışmamıza rağmen- güvenim tamdı. Elisa' ya buluşmak için mesaj attım ve anında cevap geldi. Alışveriş merkezinde buluşmak üzere sözleştik. Hemen dolabımdan kıyafetlerimi çıkardım ve hazırlanmaya başladım.
Kısa bir sürede hazırlandıktan sonra annem'e veda edip - babam antremana gitmişti - alışveriş merkezine gitmek için taksiye bindim. Kısa bir yolculuğun ardından gelmiştim. Etrafıma baktığımda tam karşımda Elisa' nın el salladığını fark ettim ve O'na doğru adımladım.
Birbirimize sarıldıktan sonra Elisa hemen söze başladı. "Ee, ne yapacağız?" dedi. "Yarın ki yemek için kıyafet bakacağız." dedim. "Bir dakika ne yemeği?" dedi Elisa meraklı gözlerle. "Yarın babam çalıştırdığı takım için bir davet vericek." dedim. Elisa ise gözlerini kocaman açmış bana bakıyordu. "Bunu nasıl bu kadar rahat söylüyorsun anlamıyorum Camila. Bayern Münih'ten bahsediyoruz. Almanya'nın en iyi takımı." Ah! Sanırım atladığım bir şey var. Kendisi Bayern Münih fanatiğidir. "Asıl sen biraz fazla büyütüyorsun bence Elisa." dedim bıkkın bir şekilde. Elise hala Bayern Münih'i savunurken bizde alışveriş merkezine girdik.
Uzun bir süre kıyafet aradıktan sonra zar zor karar verebilmiştim. Şu anda ise bir kafede oturuyorduk. Kahvelerimizi içerken aynı zamanda sohbet ediyorduk. Elisa sürekli yarınki davet ile ilgili sorular soruyordu. Bu kadar büyütülecek ne vardı anlamıyorum. "Camila, sen beni dinliyormusun?" "Pardon, dalmışım" "Tamam, kalkalım mı? Zaten kahvelerimiz de bitti." dedi. O'nu onayladıktan sonra hesabı ödedik ve alışveriş merkezinin çıkışına doğru yürümeye başladık.
Kısa bir yolculuğun ardından eve gelmiştim. O kadar yorulmuştum ki. Saat erken sayılırdı fakat çok uykum vardı. Yarım bıraktığım kitabımı komidinimin üzerine koydum ve yatağımda sırt üstü pozisyonda uzandım. Elisa yüzünden ben de heyecanlanmıştım. İster istemez merak ediyordum. Düşüncelerimi bir kenara bıraktım ve yorgunluğun verdiği his ile gözlerimi kapadım.
Merhaba ♥ Wattpad' deki ilk hikayem. Bu bölüm karakteri tanımak amaçlı bir bölümdü. Olaylar bir sonraki bölümde başlayacak. Yeterli oy ve yorum gelince yeni bölümü yükleyeceğim. Umarım beğemişsinizdir. ♥