~ İlk Öpücük ~ PART 2

421 17 2
                                    

Ellerindeki kupayı dudaklarına değdirince, geri çekmişti. "Gene neler düşünüyorum ben böyle!?" Gülümsemesi yüzüne yayılırken kıkırdamıştı. Parmaklarını dudaklarında gezdirirken yatağında geriye yaslanmış, baygın bakışlarla o anı tekrar hayal etmek istemişti ta ki, içerden yükselen sesi duyana kadar.

"Artemis!"

Adeta hayallerini görebileceğinden korkarcasına yaslandığı yatağından hızlıca doğrulmuş, içeriye gitmeden babasına seslenmişti.

"Efendiiim baba?" ardından bir küçük çaplı bir 'of' çekmişti.

"Sen bugün okula gitmeyecek misin?"

Artemis bu sefer cevap vermek için oturduğu yataktan kalkmış, yataktan kalkmadan önce ayağına tembe panda desenli terliklerini geçirmiş ve yüzünü buruşturarak aşağıya inmişti.

"Ah baba! Bugün hiç gücüm yok galiba hasta oldum." Birkaç saniye eli alnında babasına baygın bakışlarla baktıktan sonra, yemediğini farketmiş elini indirip kendini düzeltmişti. "Gitmesem bugün? Nolur!"

"Olmaz öyle şey küçük hanım. Hadi gel buraya babaya bi öpücük ver bakayım."

Babası yanağına küçük bir öpücük kondurduktan sonra ona arkadan sıkıca sarılmış ve kahvaltı masasında yerini almıştı.

"Sen önden çık babacım benim bikaç işim var. Ardından hemen çıkacağım söz."

Babası gene donuk bakışlarla ona bakmış, ardından kestiği yumurtanın yarsını tabağına koymuştu. "Bunu bitir çık." Dedikten hemen sonra paltosunu ve masanın üzerinde duran anahtarlarını almıştı. Kızının saçlarını koklayarak öptükten hemen sonra evden çıkmıştı.

Kapının sesini duyar duymaz kendinı kanepenin üstüne atmış, ardından eline geçirdiği yastığı büyük bir sevgi ile kucaklayarak gülümsemişti. "Acaba şu an ne yapıyor?"

Yattığı yerden aniden doğrulmuş, yastığı fırlatarak çantasını almıştı. Soluğu kapının önünde aldığında, yavaşça kapının kolunu tutmuş ve indirmişti. Birkaç saniye etrafta bebek gözlerini iyice açarak gezdirmişti. Hasanla karşılaşmaya hazır değildi henüz. O geceden sonra birdaha görüşmemiş, hatta telefonlaşmamışlardı bile. Ne Hasan, ne Artemis olanları idrak edememişti.

* * *

"Efendim güzelim"

Hasan isteksiz ve çekingen bir şekilde Selenin telefonunu açmıştı. Evin kapısının önünde dikilmiş, bir elinde telefon diğer elinde alınacaklar listesine bakarken, kaşlarını çatmıştı.

"Tamam buluşuruz orada o zaman. Konum at ben de az sonra çıkıyorum." Kapıyı hızlıca çektikten sonra kendini dışarıya atmıştı. Apartmandan dışarı çıkacakken dikkatini dağıtan ayakkabı sesleri... Yukarıdan gelen kimdi?

Hızlı hızlı inen birisi vardı. İstemsizce merakına yenilmiş, geriye bir bakış atmıştı ki, ayakkabıların sahibi ile yüzyüze gelmişlerdi.

Olan olmuş, korkulan başa gelmişti. Artemis birkaç saniye genç adamın donuk bakışlarına kitlenmiş ve kocaman açtığı gözlerine kızaran çilli yanakları eşlik etmişti. Utancını daha bir belirginleştirmişti sanki o hali. Hasan kafasındaki karmaşayla başını sağa sola çevirerek, sanki onu görmezden gelirken, genç kızda ondan geri kalmayarak şok olmuş bir şekilde hızlı hızlı geri apartmana dönmüştü. Adeta nefes nefese tırmandığı merdivenlerin yarısında, bacaklarındaki takatsizlik sonucu, bu apartmanın bir asansörü de olduğunu hatırlamıştı. İkisi de birbirinden uzakta ve bağımsız bir şekilde ellerini kalplerinin üstüne koymuşlardı.

ArHas FeelsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin