MİNİ HİKAYELER 1 🌙

9 0 0
                                    

Yalnızlık...
Yanlızlığa kızgındı aslında.Birşeyler yapmak istiyordu,akranlarına hayran hayran bakan bir çift göze sahipti.Sevdiği birçok insan tanımıştı, canını yakmayı seven sevdikleri...Yaraları kalbinde kabuk bağlayamıyordu.Sürekli hata yapıyordu genç adam. Yüreğinin güzelliğini herkese gösteriyor ama bir türlü o güzelliği başkasında göremiyordu.Birine gönlü gidiyordu, kırılıyordu zalim bir şekilde.Tek yaptığı balkondan izlediği mutlu insanlardı. Neyi eksikti? Ya fazlası var mıydı? Yoktu işte. Kendini akranlarının altında görüyordu. Ezikti işte. O hep dışlanıyordu. Ama alıştığını biliyordu. Neydi ki onun hatası? Kalbini herkese açması mı? O karalamayı seven bir adamdı. Sadece bir kaç şey yazmayı seven aptalın biri. Hayali belki de dostları olması değildi. Tek hayali,hedefi gerçek olsun. Onu istiyordu. Ama yanlız başına bunu yapabilecek güç onda var mıydı? Hep düşüyordu. Ya kaldıranı? Onu kaldıracak biri kalmamıştı etrafında. Erkekler ağlar mıydı? Evet,evet! O her gece içten içe ağlıyordu. Sessiz bir odada, gür sesiyle mırıldanıyordu. "Yine düştüm bugün.Elimden tutan olmadı. Kendi ellerimle kalktım yine. Artık avuç içlerim buna dayanamıyor. Her bir sorunun içine düştüğümde kalbim acıyor. Artık kalbimi acıyla değil, sevgiyle hissetmek istiyorum!" Tekrar bir ağlama sesi. Gecenin bilmem kaçı. Uykuları kaçmış, rüyalarına inanmaktan korkan bir adam... Ama bilmiyordu ki, tek uyumayan o değildi. Hassas olan duvarları düşünerek, fısıltıyla mırıldanmıştı ancak; gür sesi ne kadar mırıltısı sesi çıkarabilirdi ki? Göz pınarlarından akarken gözyaşları, kapı bir iki kez tıklandı. Şaşırdı.Daha önce kapısı çalınmayan biriydi o. İnanmadı. Delirdiğini düşündü kısa bir an. Ama bir daha o sesi duyunca ,elleriyle gözlerini sildi hızlıca. Kapıya ürkek adımlar attı, kocaman adam. Kapıyı araladı hafifçe. Bir çift göz ona bakıyordu, iyi olduğunu kontrol edercesine. Kimdi o?

"İyi misiniz, merak etmiştim."
İyi miydi? Merak edilmişti. "İy-iyiyim." Diyebildi. Şaşkındı sadece.
Ama genç kız dikkatlice süzmüştü onun yüzünü. Haklıydı. Karşısındaki genç adam Ne kadar dik dursa da; ağladığını anlamıştı. Islak ve uzun kirpikleri onu ele vermişti.

"Şey, özür dilerim. Ben Yeni taşındım yan dairenize. Sadece birkaç ağlama sesine tanık oldum."

Durumu o kadar vahim miydi? Bir genç kızın kendini ağlıyor mu diye kontrol etmesi kadar acizdi işte.
"Erkekler ağlar mı hiç?" Dedi dalga geçercesine. Güçlü görünmeye çalışan eziğin tekiydi işte. Ama genç kız anlamıştı. Erkek değil miydi? Hepsi aynıydı ama sanki...
Neyse.
" E içeri davet etmeyecek misin beni?" Dedi gülümseyerek. Ya da dememeli miydi? Saat kaç olmuş.Kızdı kendine. Hep bu salaklığı yüzünden üzülüyordu.

"Şey tabi, düşünemedim.Bir kahve içeriz artık. Seni de uyku tutmamış belli." Genç kız rahatladı. Salaklık konusunda tekrar düşünmeliydi. Gülümseyerek şakırdadı kız: " Hayır demem sanırım." Genç adam da tebessüm etti. Ne? Tebessüm etmeyeli ne kadar olmuştu sahi?

Uzun uzun saatler geçmiş,günün ağırmaya başladı vakte gelmişlerdi bile. Zaman ilk defa güzel akmıştı galiba.İkisi de sevmeye muhtaç,ikisi de gülümsemeye açtı. Genç kızın bir kaç kez şiddete maruz kalmasını anlatmıştı gözyaşları içinde. Genç adamsa gözleri dolu yalnızlığından bahsetmişti. Gözlerinden biri iki damla yaş süzülen adam,ellerini hemen gözlerine götürdü. Kızdı kendine,ne dertler var. Kendine üzülüyor birde. Genç kadın konuştu burukça:

"Erkekler ağlamaz değil, erkekler ağlatmaz olmalı o söz. Bırak,özgür kalsın gözyaşların. Ağlayan insan masumdur. Ağlatanların aksine."

Ne kadar derdiniz olursa olsun; her zaman daha kötüsünü düşünüp halinize şükredin.Tıpkı bir kabustan uyanıp: " Oh be kabusmuş!" Demeniz gibi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 19, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

RUKENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin