ERKEKLER

SEVİP DE AÇILAMAMAK -10-

Ve sevgili yazarınızdan yepyeni bir bölüm daha.

Erkekler sevemez kavramı çok yanlış gelmiştir bana. Sevmek, oldukça insani bir duygudur. Annemizi severiz, çünkü doğduğumuz günden beri yanımızdadır. Bizi korumak için kendini asla düşünmez. Ablamızı, abimizi severiz; çünkü onlar da bizim yanımızdadır daima. Bizi korurlar ve severler. Kardeşlerimizi severiz. Çünkü onlar masumlardır ve senin kardeşlerindir. Ailenin bir parçasıdır. Asla kopamayacak bir parçası. Bazen dışarıdaki insanları da severiz. Bize bir iyilikleri dokunmuştur ya da bize bir iyilik yapmaları gerekmiyordur. Kendileri zaten iyidir belki. Belki de güzeldir. Dış görünüş bir çok şeyden önemlidir her zaman. (Maalesef). O kızın ya da erkeğin görünüşü karşı cinsini etkilemiştir. Bu da bir sevgidir.

    Yani sevgi sadece kızlara özgü bir şey değildir. Herkes sevebilir.

    Fakat aşık olmak çok daha farklı bir şey. Herkes sevebilir ama herkes aşık olamaz sözü de yanlıştır. Herkes aşık olabilir. Fakat sadece bir defa. Gerçek aşk denen şey insanın başına bir kere gelir. Bazen hiç gelmez.

    Erkekler de aşık olabilirler. Kadınlar da. Aşk her an yanı başımıza konabilir. Bunun ne zaman ve kime olacağını bilmeyiz ama gelir.

    Şu ana kadar sevgili olup ayrıldığınız tüm erkekleri düşünün kızlar. Ayrıldıktan sonra başka aşklara (gerçek olmayan) yelken açarak unuttuğunuz o erkekler. Hiçbirini gerçekten sevmiyorsunuz. Çünkü gerçekten aşık insan asla ayrılmaya göz yumamaz. Ve onu asla unutamaz. Yani o ilişkiler sadece bir hevesti. Hevesiniz geçince sıkıldınız ve dolayısıyla kavgalar ve tartışmalar ortaya çıktı. Ve ayrıldınız. Bunlar gerçek aşk değil. Sadece HEVES.

    Eğer gerçek aşkı bulursanız onu asla bırakmak istemezsiniz. Onun için günlerce ağlarsınız. Onun için her şeyi yaparsınız. Ve onu asla unutamazsınız.

    Yani erkeklerin bu asla gerçek olmayan ilişkilerdeki tek suçu başlatması. Çünkü her ilişkinin bir sonu vardır. Gerçekten aşıksan bu son ölümdür. Fakat değilsen en basit nedenlerden bile ayrılabilirsiniz.

    Erkekler duygusuz değildir. Kızların hissedebileceği her duyguyu onlar da hissedebilir. Çünkü erkekler de kızlar gibi insandır. İnsanların hissedebileceği her duyguyu erkekler de hisseder. Bunun içinde aşk da vardır.

     Her ne kadar insanın başına bir kere ya da hiç gelmezse bile erkekler de aşık olur. Bazen de aşık olmazlar ama hoşlanırlar. Yüzünü severler mesela.  Gözlerini, saçlarını. Ya da vücut hatlarını. Ama ne olursa olsun sevebilirler.

    Gelelim konumuza. Sevip de açılamamak. Bu erkeklerin genel bir sorunudur. Bunun temel nedenini söylüyorum hazır olun.

    Erkekler bir kızdan hoşlanıyorsa ona yakınlaşmak ister. Fakat bunun kötü sonuçları olabilir. Örneğin hoşlandığın kişiyle kanka olmak gibi. Ya da arkadaş. Fakat eğer sevdiği kızla arasında böyle bir bağ varsa bu işini biraz zorlaştırır. Erkeğin aklından şu sorular geçer. Eğer açılırsam, ya beni gerçekten arkadaşı ya da kardeşi gibi görüyorsa? Ya kankadan fazla bir şey değilsem onun için? İşte bu sorular erkeğin açılmasının önündeki büyük bir engeldir. Bunun yerine erkekler ipuçları vermeye çalışır. İltifat eder, çiçek verir, onu belalardan korur. Böylece ondan hoşlandığını ona hissettirmeye çalışır ama kızdan herhangi bir tepki alamazsa "kesin beni sevmiyor" der ve uğraşmayı bırakabilir.

    Ayrıca eğer kızdan herhangi bir ilgi görürse bu ilgi arkadaş amaçlı bile olsa, o kızı seviyorsa bunu hemen yanlış anlar ve "kesin beni seviyor" diyebilir. İşte bu durumlar bir çok arkadaşlığın bitme sebeplerindendir. Hani seviyorsan git konuş dersiniz ya. İşte erkek, sevdiği kızı kaybetmemek için açılamaz ona.

    Ayrıca insan sevdiği biriyle konuşurken çok heyecanlanır. Ağzı kurur, kalbi hızlanır, kekelemeye başlar. Özellikle erkekler sevdiği bir kızla konuşurken sakarlaşır. İşte bu bütün hisler, erkeklerin kızlara açılmasını zorlaştırır. Kızın ne tepki vereceği sorusu, tokat atıp gideceği mi yoksa boynuna sarılacağı mı sorusu beynini kazır ve erkek bir şey söyleyemeden o günü de bitirir. Böylece belki platonik, belki platonik olmayan aşkına devam eder. 

    İşte burada kızlara bir öğüt vermek istiyorum. Lütfen seviyorsanız ipuçları bırakın. Erkek ipucunu alırsa zaten anlayacaktır. Fakat sevmiyorsanız sakın boşa ümit verecek şeyler de yapmayın. Arkadaşlığınızın bitmesini istemiyorum. Ama bir şey söyleyeyim. İki kişiden en az birisi diğerini seviyorsa arkadaşlıkları çok zor olur. Bu en az birinin her gün onu düşünüp o gün de teklif edemediği için üzüleceği anlamına gelir. Bu tarz ilişkilerde ne yapılacağını bilmiyorum ama seven tarafın uğraşmasını istiyorum. Herkes ilk görüşte sevecek diye bir şey yok. İnsan sonrasında da birini çok sevebilir. Hem en büyük aşklar kavgayla başlar derler. İlk görüşte değil.

    Bu bölümü de bitirmiş olalım. Diğer bölümün ne zaman geleceği hakkında hiç bir fikrim yok fakat siz ne kadar destek verirseniz o kadar çok yazarım. Ayrıca diğer hikayem 'Değişim'e de bakarsanız sevinirim. En yakın zamanda görüşmek dileğiyle. Hoşça kalın.