GÖNÜL SANCISI

YENİ BİR HAYAT

Artık Gamze gitmişti. Arkadaşı kalmamıştı bu büyük mahzende. artık yaptıkları onca şey yoktu, onsuz eğlence yoktu, onun için başkalarıyla didişmeler yoktu. kendini toparlayamadı bir süre. her köşede onun izi vardı. sessizce ağlıyordu kimse duymasın diye. geriye kalan sadece Garip ve bezbebeği ayşe vardı. artık burada duramazdı. kaçacaktı bu mahzenden belki Gamze'yi tekrar bulur aynı yerde kalmasalar bile ona yakın olmak herşeye değer diye düşündü. hem son isteğini yerine getirememişti, ayşe yi verememişti. bir gece dayanamadı güvenliği atlatarak Garip ve ayşe yi yanına aldı ve kaçtı.

Buraya kadar herşey güzel planlanmıştı, peki ya şimdi napıcaktı sokaklarda?

günler günleri kovaladı, sokaklarda yapmadığı iş kalmadı. Aç yaşanmıyordu. sokakta tanıştığı birisiyle hırsızlık yapmaya başlamıştı. tanıştığı yeni arkadaşı sayesinde bulaşmadığı pislik kalmadı. artık sokaklarda 7 yıl geçmişti.

yine birgün bir eve girdiler. önceden evi takip etmişler ve bar sahibi birisinin evi olduğunu ogrenmişler. gece evde kimse yok diyerek girdiler. etraf tarihi eserler doluydu. tablolar vazolar ve daha niceleri... kimse olmadığı için rahat davranıyorlardı. tam o sırada birden kapı açıldı.

Bu sefer büyük belaya bulaşmışlardı. ev sahibi evdeydi. nasıl olurda böyle bir şanssızlık olurdu oysa ki ne zamandır burayı takip ediyorlardı. adamın elinde silahı vardı ve onlara ellerini kaldırmalarını soyledi. iki arkadaş birbirlerine baktıklar. tam o sırada pencereye yakın olan arkadaşı kendini aşağıya saldı ve hızla karanlıkta kayboldu. Ali ev sahibiyle tek kalmıştı. o da cesaretini toplayarak pencereden atladı. Evin bahçesinde kendini acı içinde bağırırken buldu

Ev sahibi yanına indi hemen. Küçük Ali adeta yalvarıyordu ona birşey yapmaması için. Ev sahibi Selim Bey birden onu kucakladı ve eve çıkardı. Olanlar karşısında Ali şaşkınlık içindeydi. Neden evine giren ve kaçarken yaralanan birisine böyle birşey yapmıştı? acaba polise vermeyip kendisi mi icabına bakacaktı?

Adam onu koltuğa yatırdı Ali hâlâ şaşkınlık, acı ve korkunun verdiği duyguyla " ne olur beni polise verme amca bırak gideyim" diyordu. Selim Bey hiç bişey söylemedi. içerden ilk yardım malzemelerini getirdi ve sakatlanan ayağına baktı. kendisinin yapabileceği bisey olmadığını görünce yine tarihi bir ev telefonuna uzandı Ali artık yapacağı birşeyinin kalmadığını düşüyordu. Tam o sırada telefon açıldı

"Efendim"

" merhaba Ahmet Bey ben Selim"

"buyurun Selim Bey hayırdır gecenin bu saatinde?"

" evde bi misafirim var kayarak düştü müsaitsenin bi gelip ilgilenebilir misiniz acaba bacağında bir sakatlık olabilir"

" tabiki Selim Bey geliyorum hemen"

Ali konuşmaları duyuyordu. Selim Ali'ye döndü

" doktor gelecek şimdi olanları söylemiyorsun. sen misafirimsin kayarak düştün tamam mı?"

Ali gözlerini patlatmış korku ve şaşkınlık içinde Selim Bey'i dinliyordu

"tamam" dedi birden.

Kapı çalındı. Doktor Ahmet Bey gelmişti. Selim içeriye davet etti. Ali'ye olayın nasıl olduğunu sordu. Ali birden Selim Bey'e baktı ve anlatmaya başladı;

" su içmek için mutfağa girmiştim uyku sersemliğinden kayıp düştüm" dedi.

Ahmet Bey, ayağında küçük bi incinme olduğunu birkaç gün istirahat ederek ve verdiği ilaçları kullanarak geçebileceğini söyledi. Selim, Ahmet Bey'i gönderdikten sonra Ali'nin yanına geldi.

"anlat bakalım nerde kalıyosun?"

"sokaklarda"

" zor olmuyor mu? ne yiyip içiyosun?"

"ne bulursam"

"annen baban yok mu senin"

" herşey için teşekkür ederim ben gitsem iyi olacak"

ayağa kalkmak istedi ama ağrıdan kalkamadı

"dur bakalım nereye gidiyorsun. sorularıma cevap vermezsen seni polise veririm bu küçük yaşta hapse girmek istemezsin sanırım"

"kimsem yok benim. yurtta büyüdüm. 7 yıl öncede kaçtım. Hem sen evine girmiş bi hırsıza neden yardım ediyorsun?"

Selim birden duraksadı Ali'nin gözlerinin içine baktı.

" geçmişi hatırlamışımdır belki"

"nasıl yani?"

Selim'in Ali yaşlarında bir oğlu varmış ve kleptomani hastasıymış. Arkadaşıyla bir eve girmişler ev sahibi silahını çekerek onu vurmuş ve hayatını kaybetmiş.

Selim bunları anlatırken gözleri dolmuştu. Ali ise şaşkınlık ve üzüntülü bir şekilde onu dinliyordu.

" eğer bir daha böyle birşey yapmayacağına söz verirsen sana iş ve kalacak yer ayarlıyabilirim"

Ali teklifi düşündü bundan daha iyisi olamayacağını düşündü. Hem zaten pis işler yaparak başkalarının canını yapmaktan hoşlanmıyordu ama hayat bunu ona mecbur etmişti. Artık o da düzgün bir iş yapabileceğini düşündü ve teklifi kabul etti.