KENDİMİ AFFETTİRMELİYİM!

179 17 3
                                    

Arkadaşlaraylardıryazmıyorumfarkındayımamabunundabirnedenivar, hiçyorumalamıyorum. Paylaştığımbölümlerhakkındaeleştirilerinizisunarsanız sevinirimşimdidenteşekkürler, iyiokumalar.

  Ali neye uğradığını şaşırmış, tek görebildiği ise adeta gözlerini yok etmek istercesine sıkmış bir kızdı. Dudaklarında hoş bir his ve kalbinde dörtnala koşturan bir yarış atı vardı sanki. Kalbinin çarpması, havuzdan çıktıkları anda saçlarından süzülen suların sesini bastırmaya yetiyordu.

Saniyeler içinde olmuştu tüm bunlar. Birden ne yaptığının farkına varan Ali, yüzünü sarmış kendisine çeken o yumuşak narin ellerin yıllar önce kaybettiği eller olduğunun farkında olmadan kendisinden uzaklaştırdı.

- ne yaptığını zannediyorsun sen?

Aslı yüzünde alaycı bir gülümseme ve dalga geçermişçesine ses tonuyla:

-sadece biraz eğlenmek istedim canım ne var bunda

Ali, Aslı'nın bu tavrına karşı siniri ikiye katlanmış bir şekilde "zengin züppesi değil misiniz hepiniz aynısınız. Tek düşündüğünüz eğlenmek' diye düşündü fakat bunları sesli düşünmüştü.

Yavaşça havuzdan çıkmaya uğraşırken partide ne kadar insan varsa gözlerini yuvalarından çıkacakmış gibi şaşkınlıkla onları izliyordu. Aslı'nın en yakın arkadaşları bile ne yaptığını anlamamıştı. Mert mırıldanarak "Aslı hanım yaptı yine yapacağını" diyerek sırıtmaya başladı. İddaaya girdiği arkadaşı ise Mert'e bakarken iddayı kaybetme korkusu ufaktan gelmeye başlamıştı.

Gece çok hareketli geçmişti ama Ali'nin çalışması gerekiyordu. Her zamanki gibi yatağından kalktı hazırlandı ve Selim bey'e ait olan barın yolunu tuttu. içerideki sürprizden habersiz olarak kapıyı açtı. İçeriye adım attığında garson çocuklardan birisi:

-hoşgeldin abi, bir bayan geldi 2 saattir seni bekliyor.

Garson en arkada duvar kenarında, sırtı dönük bir vaziyette, sigarasını yakmış kahvesini yudumlayan birisini işaret etti.
Ali sakin adımlarla kadının yanına doğru ilerledi. Yanına yanaştığında:

-buyrun beni aramışsınız?

Aslı gülümseyerek Ali'ye doğru döndü

-hoşgeldin biraz konuşabilir miyiz acaba?

Ali, Aslı'yı görünce sinirlenmesine engel olamasa da nazik davranmaya çalıştı:

-akşam ki rezilliği anlayacaksın sanırım?

- ya önce bikere otur öyle konuşalım

-umarım bundan da yeni birşey çıkmaz

Yavaşça Aslı'nın karşısına oturdu. Barın tezgahını karşına alınca herkesin işi bırakıp onları izlediğini farketti. Ali'nin onları gördüğünü farkeden herkes aniden çalışmaya başladılar.

-evet sizi dinliyorum?

- akşam ki olanlar için çok üzgünüm. Alkolü fazla kaçırmışım sanırım ne yaptığımın farkında bile değildim özür dilerim.

Ali dikkatlice yüzüne baktı. Dudakları, kirpikleri ve en önemlisi gözleri... Ne kadarda birbiriyle ahenk içindeydi. Adeta gözlerinin içi parlıyor, bir yıldız gibi ışık saçıyordu.

-özrünüz kabul edildi

Diyerek sandalyeden kalktı. Bu sırada Aslı kolundan tutarak

-lütfen otur daha bitmedi

İki çift göz her harekette birbirini izliyordu sanki. Yavaşca tekrar oturdu

-kuru kuruya özür olmaz. Akşama bir yemek ısmarlamak istiyorum

-yoo hayır buna gerek yok buna özrünü kabul ettim iste

Ali bir an önce başından savmak ve bir daha karşılaşmak istemiyordu. Sonuçta zengin kız fakir oğlan olayı vardı ve daha da önemlisi Gamze'den hiç vazgeçememişti, hâlâ onu bulmakta kararlıydı.

-Ama lütfen rica ediyorum bak böyle yapma kendimi çok kötü hissediyorum yoksa, alt tarafı bi yemek zaten sonra söz bi daha karşına çıkmam.

Bu kızdan kurtulmanın başka yolu olmadığını düşünerek isteksizce:

- sadece bir yemek yiyicez o kadar. Sonra bir daha karşıma çıkmazsın umarım

Aslı birden coşkuyla havaya fırladı

- tamam tamam sadece bir yemek.

Arkadaşlarsonolarakbelirtmekistediğimbirkonuvar. Arkadaşımgeçenhaftayenibirhikayeyazmayabaşladı ve gayette iyi gidiyor gözatmanızıtavsiyeederim. İsmi "Kolombiyaçiçeği"

GÖNÜL SANCISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin