Meraklı Kafadarlar - 1 ( iz Peşinde )

Bölüm 2: TAKIL YARGU'YA, SÜPER MACERA YAŞA!

TAKIL YARGU'YA, SÜPER MACERA YAŞA!

Merhaba arkadaşım, ben Ece. 12 yaşındayım ve müthiş maceralı bir hayatın tam ortasındayım. birbirinden meraklı arkadaşlarım iki arkadaşım var Efe ve Ege. Bizler okul arkadaşıyız. Bunun da ötesinde, doğanın sırlarını araştıran özel bir takımız. Takım olmak öyle heyecan verici ki! Anlatamam. Yeryüzünde birbirinden çılgın araştırmalar yapıyor, hem öğreniyor, hem de çok eğleniyoruz. Grubumuzun adını bilmek ister misin? YARGU, yâni Yeryüzü Araştırma Grubu. Artık sen de bizim dostumuz olduğun için, bundan böyle sen de takımdansın. Ne dersin? Yüksek dozda heyecana var mısın? Öyleyse, aramıza hoş geldin.

Biz meraklı kafadarların ne işler yaptığını biraz anlatayım istersen. Biliyorsun, yeryüzünde inanılmaz olaylar oluyor. Dağları, denizleri, gölleri, çölleri ile her bir köşesinde rengârenk güzellikler sergileniyor. Birçok sıra dışı canlı, cıvıl cıvıl hayatlarıyla dünyamızı süslüyor.

İşte biz YARGU takımı, bu harikulade canlıları ve esrarengiz olayları çok merak ediyoruz. Bunun için çok ilginç konuları araştırıyor, bulduğumuz ipuçlarını değerlendiriyoruz. Araştıracağımız konuları, bizzat gidip yerinde görüyoruz. Sonra da bu olayların sırrını çözüyoruz. Bunun için de, çok soru soruyoruz. Dedektiflik gibi bir şey diyebiliriz yâni. Bizim takımda meraktan bol bir şey yok kısacası. Eminim sen de öylesindir.

Bak dostum. Biz araştırmalarımız sırasında hep birlikte, doğru sorular sormaya ve ipuçları toplamaya çalışıyoruz. Fakat takımda her birimizin özel bir görevi de var. Bu arada galiba, yine lafı çok uzattım. Şimdi istersen biraz da arkadaşlarıma sözü bırakayım, onlar da kendilerini ve görevlerini tanıtsınlar.

Efe,

Selam dostum. Çok şükür, Ece nihayet bizim varlığımızı da hatırladı. Bu ânın hiç gelmeyeceğini sanmıştım. Benim adım Efe. En büyük hayalim, iyi bir bilim adamı olmak ve insanlık için faydalı keşifler yapmak. Her şeyi, ama her şeyi merak ederim. İnceleme ve araştırma yapmayı çok severim. Takımda araştıracağımız ilginç konuyu belirlemek ve araştırma organizasyonunu düzenlemek benim görevimdir. Devamlı kitapları, dergileri karıştırıp daha önce hiç duymadığımız olayları, yerleri, canlıları bulup çıkarırım. Bunları not alır ve takım toplantısına getiririm. Takımca, teklif ettiğim konuları inceleriz. Hep birlikte araştıracağımız konuya karar verir, sonra da kolları sıvarız.

Grubumuza hoş geldin. Sana söz veriyorum dostum, bizimle çok eğlenecek ve inanılmaz keşifler yapacaksın. Parolamızı söyleyince, olacakları tahmin edersin zaten. İşte bizi en iyi anlatan parola, "Takıl YARGU'ya, süper macera yaşa!"

Ege,

Merhaba, ben de takımın şüphecisi Ege. Her şeyden şüphelendiğim için olay yeri inceleme ve ipuçları toplama görevi bana aittir dostum. Senden de biraz şüphelendim aslında, çok fiyakalı görünüyorsun. Sakın casus filan olmayasın? Hımmmm, sadece bir şakaydı. Elbette ki sana güveniyoruz.

Takım için neler yaptığımı kısaca anlatayım. Öncelikle olay yerini çok detaylı incelerim, sorular hazırlarım. Gözümden hiç bir şey kaçmaz. Gördüğüm duyduğum her şeyi değerlendirir ve elde ettiğim ipuçlarını kaydederim. Sonra da tabii ki, arkadaşlarımla paylaşırım. Doğduğumdan beri doğa gezilerine bayılırım zaten. Elimden düşmeyen büyütecim, sanki bir organım gibidir. Büyütecimi ve not defterimi hiç yanımdan ayırmam. Şifreli bir şekilde her şeyi defterime de kaydederim.

İşte bizim takımla tanıştın sevgili arkadaşım. Öncelikle seni bir konuda uyarayım. Ege aynen bir radar gibidir. Aman dikkat! Nasıl oluyor da, her şeyi duyup görüyor biz de henüz anlamış değiliz. Sanki özel alıcılar taşıyor ya da gizli güçleri var. Bir gün onun da sırlarını çözebilirsek, harika olacak! Ama ne yalan söyleyeyim, ben pek ümitli değilim. Belki sen halledersin.

Gördüğün gibi takımımızda güzel bir iş bölümü var. Benim de görevim, kaynakları araştırmak ve konu ile ilgili ön hazırlık yapmaktır. Kitap okumayı çok sevdiğim için, bu görevi de ben üstlendim. Kitaplar, benim büyülü dünyamdır. Birinin kapağını açtığımda, sanki yepyeni bir dünyanın kapısı açılır. Grupça yeryüzü inceleme faaliyetlerine başlamadan önce, ben kaynaklardan ön araştırmalar yaparım. Bulabildiğim kadar bilgi toplarım. Hepimiz için bilgi kartları hazırlarım.

Aramızda böyle bir iş bölümü yapmış olsak da, bütün görevlerde tabii ki birbirimize destek oluruz. Senin anlayacağın, biz iyi bir takımız. Kafa kafaya verir; yardımlaşır, verilerimizi paylaşır ve fikir alış verişi yaparız. Arada bir ufak tefek atışmalarımız, tartışmalarımız da olmuyor değil. Fakat bunları kolaylıkla aşarız. Nasıl oluyor tam bilmiyorum ama sonu her zaman tatlıya bağlanıyor.

Evet sevgili dostum, hep biz çalışacak değiliz ya. Biraz da sıra sende. Sen de, kaynak araştırma ve ipucu toplama görevlerinde bize yardım eder misin?

Haydi, hep birlikte toplantımıza geçelim artık. Önce sana sır gibi sakladığımız özel toplantı yerimizi tanıtayım. Burası, mahallemizdeki terk edilmiş evin bahçesinde bulunan, gizli bir tahta kulübe. Burayı bizden başka kimse bilmiyor. Çevresindeki ulu ağaçlar sağ olsun, bizi görünmez hâle getiriyor.

Bir de mahalle sakinleri, eski evin civarına pek uğramıyor. Çünkü korkuyorlar. Pek çok esrarengiz olay anlatılıyor bu evle ilgili. Hayaletlerin dolaşmasından, gizli ajanların toplanma karargâhı olmasına, uzaylıların yeryüzündeki merkezleri olabileceğinden, organ mafyasının operasyon yeri olarak kullanabileceğine kadar, neler neler!

Türlü korkunç efsanelerin dilden dile dolaşması da, bizim işimize geliyor doğrusu. Kimse yanımıza yaklaşamıyor. Rahat rahat çalışabiliyoruz. Giriş çıkışlarda evin arka tarafındaki çalılıklardan sessizce geçmeye çalışmak da bayağı heyecanlı oluyor. Şimdiye kadar kimseye yakalanmadık çok şükür.

Biliyor musun? Geçenlerde mahalleden bir arkadaşımız sınıfta, bu evin yakınından geçerken çok acayip sesler duyduğunu anlattı. Eski sahiplerinin evi zaman zaman ziyaret ediyor olabileceğinden bahsetti. Onu dinleyen arkadaşların hâlini düşünebiliyor musun? Dillerini yutacaklardı neredeyse. Heyecanla, nasıl sesler duyduğunu sorup durdular. Ne kadar sessiz davranmaya çalışsak da, bizi mi duymuştu acaba diye telaşlandım. Yüreğim ağzıma geldi. Bazen yeni projeleri konuşurken, fazla heyecanlanıp sevinç çığlıkları atabiliyoruz da. Neyse ki arkadaş, pek tarif edemedi. Mekanik cihazlardan gelen gürültülere benziyordu filan dedi. Ben de rahatladım. Bu olaydan sonra biraz daha dikkat etmeye karar verdik.

Anlatılanların gerçek olup olmadığını mı soruyorsun? Evet, sormakta haklısın. Biz şimdilik casuslarla, hayaletlerle veya uzaylılarla filan karşılaşmadık çok şükür. Bir gün bizi de biri ziyaret eder mi bilmiyorum. Umarım öyle bir işe kalkışmazlar. Yoksa en başta ben ne yapar, nereye kaçarım? Aman Allah korusun! Zaten bahçesindeki kulübeyi kullansak da, eski eve girmeye biz de cesaret edemiyoruz henüz. Fakat birbirimize söz verdik. Bir gün mutlaka tüm cesaretimizi toplayıp oraya gireceğiz.

İşte böyle arkadaşım. Gizemli mekânımız, pek öyle modern bir yer değil kısacası. Fakat doğa ile iç içe olması çok ilham verici. Bizim için bu çok önemli. Taşa toprağa basabiliyoruz. Mevsimler değiştikçe değişen ağaçları, çiçekleri, yaprakları gözlemleyebiliyoruz. Bazen burada birbirinden güzel bitkiler bile yetiştirebiliyoruz. Kışın biraz üşüsek de, toplantıları biraz hızlandırarak burada kısa bir süre kalıyoruz. Kalan kısmına da, evlerimizde devam edebiliyoruz.

Bu kadar açıklama şimdilik yeterli sanıyorum. Artık hazır mısın? Büyük yeryüzü araştırma maceramız başlasın mı? Kemerleri bağlayalım, uçuşa geçiyoruz. Yepyeni bir dünya bizleri bekliyor.