"Midoriya - san, ne oldu?"
Midoriya'nın ağladığını gören Yaoyorozu'nun endişesi ikiye katlanmıştı.
"T-Todoroki - kun.."
"Shouto'ya.. ne oldu?!"
Nedenini bilmese de ilk defa bu soruyu sormakta bu kadar zorlanmıştı. Aklına gelen ihtimali düşünmemeye çalışırken gözleri doldu.
"O... ö-öldü.."
Yaoyorozu gözlerinden dökülen yaşları silmekle uğraşmadan Todoroki'nin odasına yöneldi.
"Yaoyorozu - san, ailesiyle birlikte."
Midoriya'nın sesini duyunca durdu ve "Nasıl oldu?" dedi.
"Ben yanındaydım. Önce nefes almakta zorlandığını söyledi bana. Sonra acı çekiyor gibi kıvranmaya başladı. Canının çok yandığı belliydi. Ben doktor çağırana kadar ise.."
Midoriya o an sustu. Yaoyorozu ellerinin titremeye başladığını fark edince konuştu.
"B-ben bir.. L-lavaboya gideyim.."
Yaoyorozu kızlar tuvaletine girdi. Kendine boş bir kabin bulduktan sonea klozetin kapağına oturdu ve telefonunu açıp Todoroki'yle olan mesajlarını okumaya başladı.
"Seni kaybetmek istemiyorum." Okuduğu bu kısmı defalarca tekrar etti.
"Seni kaybetmek istemiyorum."
"Seni kaybetmek istemiyorum."
"Seni kaybetmek istemiyorum."
"Seni kaybetmek istemiyordum!"
Sakinleşmek istemiyordu. Sanki sakin olursa ona hiç değer vermemiş gibi olacağını düşünüyordu.
"Shouto.."
__________7 YIL SONRA__________
Mezarlığa yağmur yağıyordu. Nedense sadece mezarlığa ve çevresine hiç tahmin edilmeyen bir yağmur bastırmıştı.
Yaoyorozu elindeki beyaz ve kırmızı gülleri üzerinde 'Todoroki Shouto' yazan mezar taşının önüne bıraktı ve gözlerindeki yaşları silip gülümsedi.
"Midoriya özürlerini iletmemi istedi. Bu aralar evlilik telaşından hiç uğrayamadığını söyledi. Haberin var mı bilmiyorum ama, Uraraka'yla evleniyorlar. Bakugou senden konu açıldığında 'O yarım herifle bir kavga daha çıkarmak isterdim' dedi. Başkan yardımcısı olduğumdan sürekli sizi rehber öğretmene götürürdüm. Iida - san da hala başkanımız gibi fakat artık daha çok bir abi gibi davranıyor bize. Hagakure - san hamile, bunu Ojiro - san'ya ilk bizim yanımızda söyledi. Heyecandan, neredeyse kucağına aldığı kızı yere düşürüyordu. Kaminari ve Jirou hala nişanlı. Sınıfımızdaki her kız biriyle birlikte. Herkes yuvasını kurdu ya da kurmak üzere. Ben yalnızım. Senin beni sevdiğini sen öldükten sonra öğrenmek çok acıttı. Birlikte çok az zaman geçirdik ama ben de seni sevdim çünkü. Bana sürekli iyi olup olmadığını soruyorlar. Acınacak durumdaymışım gibi hissediyorum. Sen olsan böyle bir duruma düşer miydim acaba?"
Yağmur hızlandıkça kızın gözyaşları da su damlalarıyla beraber hızlandı.
"Doğum günün kutlu olsun. Seni çok özledim."
Gerçekten anlattığı gibiydi. Jirou ile Kaminari nişanlıydılar, Hagakure ile Ojiro'nun çocukları olacaktı ve Midoriya ile Uraraka evleniyorlardı. Midoriya kıza evlenme teklifi ederken yeni yıl kutlamasında yedikleri pastanın içine yüzüğü yerleştirmişti. Kız bunu beklemediğinden yüzüğü tutmuştu ve neredeyse boğuluyordu.
Kirishima Mina'ya nasıl çıkma teklifi edebileceğini düşünüyordu. Tokoyami başka şehirde çalıştığından Tsuyu ile ara sıra görüntülü konuşuyorlardı.
Bakugou yalnızdı. Belki de hala değişmemiş olan o atarlı tavrından.. Hepsi ne olduğunu anlamadan 23 yaşına basmıştı. Todoroki dışında kimse bağlantıyı koparmamıştı. Ve hepsi emindi ki, Todoroki de seçme şansı olsa, koparmazdı.
Kızlardan sadece Yaoyorozu yalnız olduğundan Mineta kızın peşini bırakmıyordu. Kısa zaman öncesine kadar.. Evet, o küçük sapık bile kendine birini bulmuştu.
Yaoyorozu kısa bir dua etti ve gitmek üzere arkasına döndü.
"Umarım mutlusundur. Yakında yine geleceğim. 1 - A sınıfı ile beraber. Hoşça kal."
Yaoyorozu istemsizce koşmaya başladı. Buradan uzaklaşmak istemişti sadece. Hala sevdiği çocukla konuşmakta zorlanıyordu.
"Bizi bekle, Todoroki Shouto."
Vee bitti. Bu sadece karne günü hikaye defterimi okula götürmediğimden yazdığım eğlencesine bir şeydi. Baktım güzel gidiyor, ben de yazmaya devam ettim.
Ama angst ve texting yazmak çok zormuş kendimi geliştirmeliyim galiba.
Beni eleştirin lütfen 👉👉
Bye bye!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LIFE IS BEAUTIFUL || TodoMomo [Texting]
FanfictionTodo15_Sho: Ölmek istediğini söyleme Todo15_Sho: Hayat güzel NOT: Bu hikâye tamamen hayal ürünüdür. Gerçekle hiçbir alakası yoktur.