LIFE IS BEAUTIFUL || TodoMomo [Texting]

🄸'🄼 🅂🄸🄲🄺

  "Yaomomo! Bizimle kantine gelecek misin?"

  Geceyi anımsatan saçlara sahip kız, mor ve kısa saçlı arkadaşına döndü.

  "Siz gidin, ben arkadan geleyim."

  "Peki.."

  Arkadaşları gidince kız öğretmenin masada bıraktığı sınıf listesini eline aldı ve öğretmenin sandalyesine oturup isimleri tek tek incelemeye başladı.

  "Yaoyorozu."

  Kız kendi adını duyunca gerildi ve elindeki sınıf listesini, sıradaki isim olan Todoroki Shouto'yu okuyamadan bırakarak ayağa kalktı.

  "Todoroki - san?"

  "Sana mesaj yazıp duran benim."

  Oğlanın bu ani itirafı kızın kafasını karıştırmıştı. Kömür kadar kara gözlerini biri mavi, biri kahverengi olan gözlere çevirdi.

  "Nasıl.. Yani?"

  O an fark etti. Todoroki'nin Todo'sunu, ve Shouto'nun Sho'sunu. Nasıl anlayamamıştı ki?

  "Anlamamış olan normal, ben sınıfta ha var ha yokum. Varlığım bile fark edilmez."

  "Bir dakika.. Sen geçen gün kan kusmadın mı? Mesajlaşırken sürekli ortadan kayboluyorsun. Sağlığın yerinde değil mi?"

  "Seninle konuşmak istiyorum. Okul çıkışı beni bekler misin?"

  "Tamam, sınıfta kalacağım. Ama bütün sorularını cevaplayacaksın."

  "Onu planlıyorum zaten."

  İki saç rengine sahip oğlan, hızlı adımlarla oradan ayrıldı. Yanlış mı yapıyordu?

  Okul çıkışı dediği gibi Yaoyorozu sınıfta kalmıştı. Todoroki de aynı şekilde.

  "Yaoyorozu, bir parka ya da onun gibi bir yere gidelim. Burada konuşamayız."

  "Öyleyse benim bildiğim bir yer var."

  Yaoyorozu bunu söyleyince ikisi birlikte okuldan çıktılar ve Yaoyorozu Todoroki'yi güzel manzaralı bir kafeye götürdü.

  "Güzel bir yermiş."

  Yaoyorozu kafasını çevirdi ve deniz manzarasını izledi biraz. Ufuk çizgisinin biraz üzerindeki güneş denizi masmavi gösteriyordu ve kız bu görüntüyü çok seviyordu.

  "Öyledir, buraya hep gelirim."

  Kız bunu söyledikten sonra kırmızı - beyaz saçlı oğlana döndü.

  "Sana sormak istediğim şeyler var. Hazırsan başlıyorum."

  "Başla."

  "Neden bana o mesajları yollamaya başladın?"

  "Annen ve baban öldükten sonra sınıf birincisi olan sen okula bir hafta gelmedin ve bir sonraki sınavda sınıf içerisinde 12. sıraya düştün. Öğretmenlerin sorularını yanlış cevaplamaya, arkadaşlarından uzaklaşmaya başladın. Her şeyden bağını kestin. Bir an intihar etmek istediğini düşündüm ve haklıydım da."

  "Peki neden bu konuyla bu kadar ilgilendin?"

  "Benim annem ve babam zoraki evliler. Babam annemi hep döver."

  Kız bunu duyunca gözleri şaşkınlıkla sonuna kadar açıldı.

  "Senin baban şu ünlü Todoroki Enji değil mi? Ülkenin en iyi ikinci şirketinin sahibi olan, Endeavor adıyla anılan adam."