I don't fuck with you, Potter. ( Drarry / BoyxBoy )

2

Draco üç gündür Harry'nin dediği şeyi aklından çıkaramamış, derince iç çekmişti. Neden? dedi içinden Neden böyle olmak zorunda? Seni korumamın başka yolu yok mu Potter?
Pansy içeri girdiğinde, Platin çocuk hızlıca yorganı üzerine çekerek ona kaşlarını çattı "Hey, hey, hey! Burada olmaman gerekiyor Pansy." Genç kız göz devirirken, Draco'ya parfüm şişesini gösterdi "Harry, üç gündür deli gibi bu parfümün sahibini arıyor Malfoy. Sen ise yakalanırım korkusundan dışarı bile çıkmıyorsun. Seni çekici buluyor!" Platin çocuk küçük bir accio büyüsü ile eşyalarını yanına çekip, yorganın altında giyinirken söylendi "Beni değil seni aptal, kokumu çekici buluyor." üstünü giymeyi başardığında yataktan çıkıp, Pansy ile beraber Ortak salona ilerlemişti "Kokunu çekici bulması, seni çekici bulması de-" Platin çocuk aniden durup, hüzünle en yakın arkadaşına döndü "O asla beni sevmeyecek Pansy, arkadaş olarak bile sevmeyecek, bana selam verecek kadar sev-" lafının kesilmesine bir karşılık olarak ve biraz karşısındaki en yakın arkadaşına cesaret vermek adına genç kız Platin çocuğun lafını kesti "Açıkçası, önemsemediğim biri bana 'senin yerine uğraşak milyonlarca şeyim var' deseydi Malfoy. Bırak kıçımı, olmayan sikimde bile olmazdı." Ortak salona vardıklarında genç kız tekli koltuğa oturup, yanda duran sepetten bir arkadaşı birde kendi için birer elma alıp, tekini ıssırıken diğerini arkadaşına fırlattı. Draco elmayı tuttuğunda ve birazcıkta olsa Pansy'nin dediklerini düşünmeye başlamıştı. Genç kız, ıssırdığı parçayı yuttuktan sonra fark etmişti; Draco Malfoy onu, bu sefer harbiden dinliyordu! "Bak Draco, onu korumanın farklı yollarıda var. Biraz riskli.. Ancak, onunla düşmanlıktan çıkmanı hatta dost olabilmeni, belki senin gibi hissederse güzel bir ilişki yaşayabilmeni sağlayacak bir yolda var ve sen bu yolu seçecek olursan eğer Blaise ve ben her zaman yanında olacağız. Gryffindor değiliz, fakat farkında mısın? Eğer Harry'yi bu olaylardan uzaklaştırır ve onlara daha fazla yardım edersek ömür boyu, kimseyi sevemeyen bir Lord'un hizmetinde olacağız ve canımızın hiçbir değeri olmayacak Malfoy." Draco düşünceli gözlerini yavaşça elmadan kaldırıp, Pansy'ye baktı "Reddedecek." dedi mırıltı gibi çıkan sesiyle, genç kız oturduğu koltuktan kalkıp onun alnını işaret parmağı ile hafifçe ittirdi "Düşün o zaman! Ne yapabilirsin? Yorulsan bile peşinden koşacaksın Kutsal Mankafa, anladın mı?"

- - -

Draco, Pansy ile yaptıkları plana göre hareket edip birkaç gündür, önüne aldığı mürekkep ve tüy kalem ile parşömenine duygularını aktarmaya başlamıştı.

Sevgili Aziz Potter,
Bunu asla seninle dalga geçmek için söylemedim. Seni tanıdığım süreç boyunca, seni gördüğüm ilk andan beri asla seninle düşman olmak istemedim. Her zaman, Voldemort'un henüz bir bebek olmasına rağmen öldüremediği bir çocuğa hayrandım sadece. Küçüktüm ve yetiştirilme tarzımdan dolayı "Nasıl benimle arkadaş olmaz?" diye düşündüm. Biliyorum, neden arkadaş olmak istemediğini biliyorum.. Sadece, biraz dost olmayı denesek? Böyle yaşamak istemiyorum, kötü olmayı seçmek istemiyorum, sana inanıyorum ve sadece aptal bir şekilde seni kurtarmaya çalışıyorum. Yanlış yapıyorum, çok yanlış yapıyorum Potter, anlıyor musun? Şimdi hayatında en güvenilmeyecek insan olarak sana soruyorum, bana biraz güvenir misin Aziz Potter? İstersen bana doğruluk iksiri bile içittirebilirsin, istersen curcio laneti uygulayarak bile bana sorular sorabilirsin. Ancak, sonunda bana güvenmelisin Potter, her şeyi sen, gelecek, Zümrüdüanka Yoldaşlığı ve Dumbledore'un ordusu için yapacağım.

Not; Kararını belirtmek için bu gece saat 01:30 gibi ihtiyaç odasında ol. Yüzyüze konuşmalıyız, yüzüne söylemeliyim. Kim olduğumu bana taktığın lakaptan anlarsın.

Kod; Mankafa

Pansy, mektubu değerlendirip Platin çocuğa onaylarcasına bir bakış attıktan sonra hızlıca kütüphaneye gitti. Altın üçlüyü gördüğünde, yanlarına ilerleyip masaya oturdu ve ayaklarını masadan sallandırırken güldü "Hey, yaralı kafa ve fan klübü kutsal yaralı kafamızın, kimin kokusunu çekici bulduğunu anladınız mı?" Hermione, ayağa kalkıp sinirle soluklandı "Seni ilgilendirmez Pansy, defol." Siyah saçlı kız gülümseyerek masadan inip kütüphanenin çıkışına ilerlerken Hermione'nin onun yüzüne odaklanmış olmasını fırsat bildi ve kimse fark etmeden Harry'nin cüppesinin cebine mektubu sıkıştırıverdi "Her neyse." diye söylendiğinde, çoktan oradan uzaklaşmış ve görevini başarıyla tamamladığı için gururla gülümsemeye başlamıştı.

- - -

Harry, yatmadan önce giyinmek için cüppesini çıkartırken cebinde bir şeyin hışırdadığını hissedip, mektubu okuduğunda şok olduğu yüzünden anlaşılıyordu. Ron ile beraber birbirlerine bakıp aynı anda konuşmuşlardı "Mankafa Malfoy?!" Kızıl saçlı çocuk onaylamazcasına başıyla onayladı "Kesinlikle farklı amaçları vardır Harry, eminim o seninle dalga geçmek için çağlıyordur." Ron gövdesini dikleştirip, Draco gibi durmaya çalıştı Ah hadi ama dedi içinden Harry, Kimse Malfoy gibi olamaz. Platin çocuk onun düşmanı olabilirdi, evet, ancak bu onun iyi yanlarını övmemesi anlamına gelemezdi. Draco, yakışıklıydı bir kere.. Karanlık biriymiş gibi göstermeye çalışsada kendini, genç adam ona ışık vurduğunda güneşten daha parlak olduğunu fark edemiyordu. Aynı zamanda güçlüydü Malfoy, hem yaşına göre güçlü bir büyücüydü hemde ailesinde olanları asla yansıtmazdı. Zümrüt'ün düşünceleri Ron'un sesini Platin'e benzetmeya çalışarak, yaptığı taklitle bölünmüştü "HÖHö, Pöttör bönö öşök gölöbö. Hömön gölmöşsön Pöttör. Anladın mı? Böyle olacak!" Harry, istemsizce onun bu yaptığına göz devirmişti "Ron, elimizde kanıt var, mektup." Kızıl saçlı bir anlığına olsun mektubun gözüne gireceğini sansada arkadaşının sadece mecazi anlamda mektubu onun gözüne soktuğunu fark etti "Tamam, tamam anladım çek şunu Harry, yoksa gerçek anlamda gözüme sokacaksın." Zümrüt gülüp, saate baktığında endişeyle dudağını ıssırdı "Beş dakikamız kaldı Ron, Herm'i uyandıralım hemen!" İkiside hızlıca Hermione'yi uyandırdıklarında ve Altın üçlü pelerinin altına girdiğinde, aceleci ama dikkatli olan adımlarla Gryffindor yatakhanesinden çıkıp İhtiyaç odasına ilerlediler.

Draco, Pansy ve Blaise iç çekerek bissürü eşya olan odada dolaşıyorlardı. Gümüş üçlü fazla heyecanlı, fazla endişeli ve fazla meraklıydıkar. Altın üçlü, odaya girdiklerinde Pelerini üzerlerinden atıp sertçe Gümüş üçlüye bakmıştı. Draco, Pansy ve Blaise ise duraklamış Harry, Hermione ve Ron üçlüsüne bakıyordu. Gümüş üçlü aynı anda yutkunup, Platin çocuğu öne ittiklerinde genç adam Zümrüt'ü ile göz göze gelmiş ve daha fazla oluşan yakınlıktan dolayı bir daha yutkunmuştu Halbuki aramızda yarım adım var Potter, yine de en yakın olduğumuz an. Draco susmayı kesip, odadaki bütün sessizliği bozan ilk kişi oldu "Bak Aziz Potter, biliyorum bu zor ancak ihtiyaç odasına seni bir şey görmeni sağlamak için çağırdım. Bana ve arkadaşlarıma güvenebilmen için." Platin çocuk hızlıca odada bulunan dolaba ilerlemiş, üstündeki örtüyü çekerek Harry'ye tekrar dönmüştü "Şimdi Potter, şunu iyi izle ben dolaba yeşil bir elma koyacağım, dolabı tamir etmek için büyümü fısıldayacağım ve elma ıssırılmış bir biçimde geri dönecek." Draco cüppesinden yeşil elmayı çıkartıp, dolaba koydu ve asasını dolaba doğrultup gözlerini kapadı. Büyüye odaklandığında fısıldadı "Harmonia Nectere Passus." Platin çocuk kontrol edip elmanın gittiğine emin olduğunda gözlerini kapatıp, yeniden dolaba odaklandı. Bir süre sonra dolabı yeniden açtığında ıssırılmış bir elma vardı "Eee?" dedi Ron "Kaybolan bir dolabı tamir-" Draco hızlıca onun üstüne yürüdü "Hayır, aptal! Hayır!" en yakın arkadaşının sakin kalamayacağını fark eden Pansy lafa atladı "Sadece dolabı tamir etmeye çalışmıyor, Karanlık Lord yüzünden o dolabı tamir etmek zorunda. Ölüm yiyenlerin buraya gelip, Dumbledore'u öldürebilmesi için." Harry, hızlıca yerinden kalkıp şokla Draco'nun dolan gözlerine baktı "Dumbledore ölürsede-" Platin çocuk hızlıca onun laflarını tamamladı "Voldemort'un buraya gelip seni öldürmesi için bir engel kalmaması demek." Zümrüt çocuk kaşlarını kaldırıp, Platinini daha dikkatlice süzdü "O yüzden beni Londra'ya yeniden göndermeye çalıştın." Blaise geçmişi hatırlatırcasına ortaya çıktı "Tıpkı Sırlar odasının açıldığı yıl, okula gelmemen için Dobby'yi gönderdiği gibi." Hermione başıyla onları onaylarken derince bir iç çekti "Onlara inanmıyorsanız, bana inanın çünkü onlara inanıyorum çocuklar." Gümüş üçlü birbirlerine bakıp gülümsediklerinde Pansy yeniden Altın üçlüye döndü "Dumbledore'un ordusuna katılmak istiyoruz."

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Merhabalar, ikinci bölüm ile karşınızdayım. Medya'da ki şarkıyı bowknot 'un bir hikayesinden almış bulunmaktayım. Hak geçmesin:d ♥️✨