9

3.3K 235 125
                                    



Draco, uyurken hafifçe kıpırdandığında ve huzurlu nefesini Harry'nin boynuna bıraktığında Zümrüt çocuk delirecek gibi oldu 'biraz ten temasının kime, ne sakıncası olur ki?' diye söylenmişti içinden. Yavaşça sevgilisinin üzerinde olan tişörtü çıkarıp bir kenara attı, daha sonra ise kendi tişörtüne uygulamıştı aynısını. Kollarını sıkıca, porselenden yapılmaymış gibi bir tene sahip olan çocuğa doladığında çocuk aşırı sıcaktan mızmızlanarak uyanmıştı -ki düşünürsek, Draco gerçekten uyanmamayı dilerdi, çünkü Potter ellerini onun sırtından karnına indirmiş ve vücudunu habersiz bir şekilde keşfe çıkmıştı.- "Harry." dedi Platin zorlukla, yeni uyandığından ya da altında hissettiği rahatsızlıktan dolayı sesi ince çıkıyordu "Fazla mı ileriye gittin ne?" Zümrüt çocuk ellerini onun yüzüne çıkardığında gülümseyip baş parmağı ile onun dudağını okşadı "Sanada günaydın Malfoy, sadece vücuduna dokunmak nasıl bir his onu keşfediyordum. İleriye mi gitmişim?" Draco küçük kahkaha bırakıp, hızlıca dudaklarını kendinden daha ufak olanın dudaklarına bastırdı. Harry, derin bir şefkatle sarıldığını, ruhunun huzur bulduğunu hissediyordu ki: Pansy, Hermione'nin muggle kamerasıyla içeriye girmiş onları videoya çektiğinden habersizdi "Sizi lanet sapıklar! Bastım işte sizi! Herm, bebeğim koş ikisininde üstü yok! Blaise! Ron!" Platin çocuk sinirle yerinden kalkıp onu kovalamaya başladığında, kız koşarken soluk soluğa kamerayı kendine tutuyordu "İşte görüyorsunuz! Platin pulları olan bir Ejderha'dan kaçıyorum-" Draco ona eline geçen yastıkları atarken kahkaha atıyordu "Tanrım alev saldırısı altındayım! Yakışıklı bir Ejderha bana alev atıyor!" herkes kahkaha atmaktan yere yattığında Pansy kamerayı kapatmış ve diğerlerine çoktan eşlik etmeye başlamıştı. Ron nefes nefese ayağa kalktığında Draco'ya ilerledi, nefesi düzene bindiğinde ise elini ona uzatıp ayağa kalkmasına yardımcı oldu "Tanrım, eğlenmeyi kesip şu madalyonu yok etmek için uğraşmalıyız ve kaldığımız yeri değiştirmeliyiz." bunu çok sesi çıkmayan Blaise söylediği için diğer beş kişi ufak bir şok geçirsede ona hak verircesine istemsizce başıyla onaylamıştı, gerçektende iki gündür sadece eğleniyorlar ve ufak çaplı bir tatildeymiş gibi davranıyorlardı. Herkes ayağa kalktığında, Hermione derince bir iç çekti "Zebani ateşinin her şeyi yok ettiğini söylerler." Draco bir anlık sessizlikten sonra bağırarak konuştu "Evet! Babam hep sihir bakanlığına yakalanmaması gereken bütün eşyaları için kullanırdı." Pansy başını olumsuz anlamda salladı "Ancak fazla tehlikeli, Zebani ateşini nasıl söndüreceğini bilen var mı? O boyuna büyüyen bir ateş." diğer herkes olumsuzca başını salladığında siyah saçlı kız devam etti "O zaman kullanamayız, başka bir şey bulmak zorundayız." Hermione masada duran kitabına ilerlerken diğer herkes kıvırcık saçlı kız gibi bu olaya kafa patlatmak istercesine farklı yerlere dağıldı.

- - -

Platin çocuk, Harry ile beraber çimenlere uzandığında kalbinin üstünde küçük bir baskı hissetti. Derin bir fısıltı duyduğunda daha yeni yattığı çimenlerden hızlıca doğruldu "Kandırılıyorsun, onun umrunda bile değilsin.. Seni aptal çocuk, cidden seçim şansın var mı sanıyorsun?" Draco, nedeni bilinmez bir şekilde bu düşünceleri kendine ait sanmaya başladı sanki bir fısıltı değilde kalbi söylüyordu bunları. Platin çocuk kafasını iki yana sallayıp, endişeyle ona bakan Harry'ye baktı "Umrunda değilsin, onun umrunda olan tek şey üstüne yüklenen sorumluluk. Ne kadar çok aptal, o kadar az yük." Zümrüt çocuk doğrulup onun sırtını sıvazladığında Draco istemsizce geriye çekildi "İyi misin?" Harry bunu içindeki tüm endişeyle sorsada Platin çocuğun kendi düşüncelerine engel olan bir şeyler vardı "Gayet iyiyim, sadece aklıma bir şey geldi." Harry bunu garipsese bile belli etmedi, bir şey söyleyeceği sırada Ron'un çadırdan koşarak gelip "Yemek zamanı!" diye Zümrüt çocuğun üstüne atlamasıyla Harry söyleyeceğini yutmuş ve kahkaha atmıştı Draco onları izlerken sinirle yutkundu "Sen bu haldeyken o gülüyor, seni umursamıyor, ne düşündüğünün ya da ne kadar sevdiğinin bir önemi yok, senin seçim şansın yok." seçilmiş çocuğun zümrütleriyle, seçim şansı olmayan çocuğun grileri buluştuğunda Harry arkadaşından kurtulup yutkundu. Bir şeyler söylemek istiyordu, bu kötü durumdan onu çıkaracak her ne olursa ancak grilerde gördüğü öfke ağzından çıkacak tüm kelimeleri engelliyordu. Draco, sinirle gülüp yerinden kalktığında ise tek yapabildiği en yakını olan Ron'a aptal bir boşluktaymışcasına bakmaktı.


- - -


  Harry, yatakta platin saçları  her zaman düzgün bir biçimde şekillendirilmiş, ancak o an dağılmış bir şekilde uyuyan sevgilisini izliyordu. Bunu odaya girip, onu uyurken bulduğu zamandan beri yapıyordu, ki Zümrüt çocuk odaya gireli tam olarak üç saat oluyordu. Draco, rahatsızca yerinde kıpırdandığında Harry istemsizce kaşlarını çatmıştı ve eli refleks olarak Petunia teyzesinin, kuzeni Dudley ne zaman hasta olsa yaptığı şeyi yapmıştı; elini, Draco'nun alnına yerleştirmişti. 
 Gelen sıcaklık hissiyle hızlıca elini geriye çekip, hızlıca ayağa kalktı ve çadırın mutfak olarak kullandıkları kısmına gidip soğuk suda bezler hazırlayıp geri döndü Petunia teyze Dudley ne zaman hastalansa böyle yapardı diye geçirdi içinden. Gelene kadar terden sırılsıklam olmuş Draco'nun üstündekileri teker teker çıkararak, sadece boxerı ile bırakmıştı. Bezleri onun vücudunda belirli yerlere koyduktan sonra, ağladığını fark etmediği suratıyla sevgilisinin yüzünü incelemek için döndüğündeyse onun grileriyle göz göze gelmeyi beklemiyordu "Beni umursamıyorsun sanıyordum." dedi kısılmış sesiyle Platin çocuk "Beni kullandığını bile düşündüm."
 Harry başını hızlıca iki yana sallayarak bunu reddetti "Hiç 'A Thousand Years' adında bir şarkı dinledin mi?" sevgilisi bu soruya başıyla bir 'Hayır' cevabı verdiğinde gülümsemeye çalışırken, platin saçları okşuyordu "Seni beklerken her gün öldüm ben, sevgilim korkma sakın seviyorum seni. Bin yıldır, bir bin daha severim."


- - -


 Hermione, elindeki kitabı uzunca incelerken hortkuluğu nasıl yok edeceğini bulamasa bile, onun hakkında korkunç bir şey öğrenmişti. Pansy ne olduğunu bile soramadan hızlıca Draco ve Harry'nin odasına girip "Tahmin ettiğim gibi." diye mırıldandı "Aziz Potter, madalyonu çıkar."  Zümrüt çocuk ilk başta bu ani girişi algılayamasa bile, cümleler beynine oturduğunda hızlıca madalyonu sevgilisinden uzaklaştırdı "Yarım saate iyi olur diye tahmin ediyorum." diye söylendi kıvırcık saçlı kız "Kimse madalyonu bir günden fazla takmamalı, Ejderhamız iyileştiğinde bunu ayrıntılı bir şekilde konuşacağız." 


----------------------------------------

 Herkese merhabalar, aslında bu bölümü bayramdan sonra ve diğerlerinden farklı olarak uzun yayınlayacaktım ancak size süprüzcük yapıp erken yayımladım umarım hoşunuza gitmiştir. 

Bölüm hakkında yorumlarınızı bekliyorum! ^-^

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 03, 2019 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

I don't fuck with you, Potter. ( Drarry / BoyxBoy )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin