Saat 6.45'di lanet alarm yine ötüyordu kapattım ve hazırlanmaya başladım.
Okula sonunda gelmiştim sınıfa geçtim ve oturdum kafamı sıraya gömdüm hayaller kuruyordum onunla sanırım onu seviyordum. Ve bundan memnundum. Gözlerine baktığımda kayboluyorum. Sude onu sevdiğimi anlamıştı.
Sude: Çok yakıştınız lan
Ben: Saçmalama o bana bakmaz benimkisi olmayacak bir sevda en iyisi vazgeçmek
Sude: Saçmalama
Konuyu değiştirdim ümitsizliğe kapılmıştım.
Günüm kötü geçmişti, kalbim kararmıştı adeta içimden onu görsem hiç de fena olmaz diyen bir ses geldi ama nerdee
Normalde otobüsle giderim ama bugün yürüyüp düşünmek istedim.
2 gün önce kar yağmıştı ve eriyen sular yol kenarına birikmiştiKaldırımda yürüyüp arada bir gökyüzüne bakıyordum, tam o anda üstüm başım su oldu bi gün bu kadar mı kötü geçebilir.
Başımı çevirmiştim ve hayranı olduğum arabayı gördüm üstüme su sıçratmıştı ve arkasına bile bakmadan gitti. Ben arkasından mal, öküz, odun diye söylenip olduğum yerde tepinirken birden geri geri gelmeye başladı araba durdu ve yanıma kadar geldi bu Toprak'tı.
"Birşey mi dedin" dedi bunu söylerken o kadar yaklaşmıştı ki kalbim fırlıyacak diye korkmadım değil. O an hiç beklemediğim birşey oldu ağzımdan "evet" kelimesi çıktı. İyice yaklaştı ve "ne dedin sen" dedi.
Vücudumun sıcaklığı tavana çıkmıştı adeta ve "Mal" dedim. "Kelimelerine dikkat et minik bedelini ödetirim" dedi gerçekten sinir bozucuydu onu itekledim ve yoluma devam ettim ardından "Sensin minik" diye bağırdım :D
Akşam Sude'yi aradım ve olanları anlattım bana "en büyük aşklar kavgayla başlar" dedi
Ne kadar inkar etsem de evet onu seviyordum.
Bir bölümün daha sonuna geldik bir sonraki bölümde görüşmek üzere..
Yorum ve vote bırakmayı unutmayın..
Bekliyorum...
Sizi seven yazar 🌙 ♥️ ♥️