"Jungkook, hadi ama ya."
Jimin yarım saattir Taemin'in akşam olacak doğum günü partisine gitmek için Jungkook'u ikna etmeye çalışıyordu. Ama Jungkook gitmemek için inat ediyordu, zaten sevgilisini kıskanıyordu o adamdan, şimdi neden kendi ayakları ile onun yanına gitsindi ki?
"Hayır Jimin, kaç kere tekrarlayacağım?"
"Lütfen ya, hem o benim arkadaşım, bizi çağırdı. Gitmememiz doğru olmaz."
"Arkadaş mı? O senin arkadaşın mı, buna emin misin?"
"Tabii ki de, benim için sadece arkadaş."
"Evet, tabii. Senin için öyle ama onun için aynı şeyi söyleyemem."
"Jungkook, kıskanmanı gerektirecek bir şey yok, gerçekten. Hadi artık gidelim."
Jungkook ofladı. Gitmek istemiyordu ama Jimin resmen ona yalvarırken onu reddetmek imkansızdı.
"Pekala tamam, gidelim ama benim yanımdan ayrılmayacaksın."
Jimin gülmeye başladı.
"Teşekkür ederim, söz ayrılmayacağım. Hadi hazırlanalım."
Jungkook omuzların indirip onunla birlikte yukarı çıktı.
Bir saat sonrasında ikisi de hazırdı.
Sonunda ikisi de evden çıkmışlardı.
***
Taemin'in evine geldiklerinde etraftaki gürültü kulakları sağır edecek cinstendi. İçeri geçtiklerinde etrafa bakınmaya başladılar.
"Jimin?"
Arkalarında duydukları sesle arkalarını döndüler. Taemin gülümseyerek onlara bakıyordu.
"Hoşgeldiniz, geçin."
Boş olan bir yeri gösterdiklerinde geçtiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ʟᴏss ᴏғ ᴍᴇᴍᴏʀʏ | ᴊɪᴋᴏᴏᴋ
Fanfic☯ Jungkook yaşadıkları bir kavga sonucu evden giden ve 2 yıldır aramasına rağmen bulamadığı sevgilisine, cevabını alamayacağını bilse de, mesaj atar... Bir gün mesajına cevap gelir ama hiç beklemediği bir cevapla karşı karşıyadır...