- GİRİŞ -

476 8 4
                                    

BLEDA'nın kurgusu değişmiştir.

Bleda'nın tarafımca oluşturulan instagram hesabı ; wattpad_bleda

- GİRİŞ -

Güneş ışığının sık ağaçlar arasından sızmakta zorlandığı, yer yer yeşil rengin farklı tonlarda etrafa büründüğü, bol ağaçlı ormanın derinliklerinden şiddetli bir kahkaha sesi yükselmişti. Bu nida gür sesli bir adama aitti. İşitilen, hissedilen fakat bir türlü görülemeyen sivrisinekler, otlakların arasında uçuşurken adamın hemen yanıbaşında minik elleriyle tüfeği kavrayan küçük bir erkek çocuğu vardı.

Açık kahverengi kıvır kıvır bukleleriyle ve okyanusu andıran derin mavi gözleriyle adamın yanında sessizce duruyor, etrafı seyrediyordu. En sonunda, yapılan esprilerin ardından işitilen kahkahalar sona erdiğinde, çocuk huzursuzca yerinde kıpırdandı. Gür sesli adam dizlerinin üzerinde çökerek oğlunun hizasına geldi.

Oğlunu teşvik etmek istercesine "Pekala arslan parçası, ceylanı avlamak için bu son şansın. Şimdi bana güzel bir atış göster bakalım." dedi. Kemikli yüzünü çocuğa yaklaştırıp elini omzuna yerleştirdi ve "Yoksa neler olacağını biliyorsun." diyerek cümlesini tamamladı.

Küçük delikanlı yutkunup babasının tehditkar ses tonu karşısında yalnızca başını sallayarak cevap verdi.

Beceriksizlerle işim olmaz. Onlara ne olduğunu biliyor musun? Beş para etmez bir hayat yaşıyorlar. Eğer bir kez olsun verdiğim işleri doğru düzgün yapmış olsalardı, şu anda milyonlarla yaşarlardı!

Zihninde yankılanan öfke dolu cümleleri savmak için başını iki yana salladı ve derin bir nefes alarak karşısındaki kayaya yaslandı. Tüfeğini, babasının ona öğrettiği gibi yerleştirirken ceylana buruk gülümsemelerinden birini gönderdi. Minik elleri her ne kadar yavaştan titrese de bu işi yapmak zorundaydı. Gün, bugündü. Yıllarca bu anı beklemişti. Babasına kendini ispat etmek zorundaydı. Hayatı boyunca, babasının gözünde mükemmel olmayı istemişti ve bunu şimdi vuracağı ceylan belirleyecekti.

Tüfeğin merceğine odaklanıp ceylanın göğsüne göndereceği merminin mesafesini düşünceleriyle tarttı, parmağını tetiğe yerleştirdi. Ceylan bir şeylerin olacağını sezmiş olmalı ki su içtiği çukurdan başını kaldırdı, delikanlının olduğu yere doğru bakışlarını çevirdi. Tam öne atılacağı sırada çocuk tetiği çekti, ağaçların arasından tüfeğin acı dolu bağırışı yükseldi.

Ceylan sendeleyip yere düşerken, delikanlının babasının neşeli kahkahası kulaklara doldu. Küçük çocuk başarmıştı. Babasına tüfeği kullanabileceğini kanıtlamış, asker olabilmesi için herkesin gözünde bir nebze daha yükselmişti.

Adam eğilip çocuğun sarmaş dolaş olmuş buklelerinde elini gezdirdi. Şefkatli ses tonuyla "Aferin arslan parçasına." dedi.

Delikanlı başını çevirip ceylanın cansız bedenine baktı, okyanusu andıran gözleri gördükleri karşısında acıyla dalgalandı. Otların zemini süslediği yeşil alanda artık başka bir renk vardı. Kendiliğinden var olamayacak, ancak bedenden akınca oluşabilecek bir renk... Ceylanın yüreğinden damlayan kan şimdiden otların yeşilliğine karışmış, kendi rengini nüfuz ettirmişti. Delikanlı hoşnut olmadığı manzaradan gözlerini kaçırıp babasına baktı ve ona acı yüklü bir gülümseme gönderdi. Kendini kanıtlamıştı, sonunda başarmıştı ve yaptığının doğru olduğunu sanıyordu. Babası için, kendisi için hatta ve hatta ekipleri için akşam ziyafetini yakalamıştı. Bunun iyi bir şey olması gerekirdi ama yanılıyordu. İçinde sızlayan, tarif etmesi güç duygular vardı.

Küçük çocuk bir canlıyı öldürmüştü. İşte acı gerçek buydu ve en kötüsü, bu canlı öldürdüğü son canlı olarak kalmayacaktı.

İntikam peşinde koşan, kana susamış bir canavara dönüşecekti.

© Tüm hakları Bleda'nın mermi kovanında saklıdır.

24 Şubat 2015.

BledaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin