Hayal Et kitaplarını seviyorsanız buyurun bir de benimkine bakın.
Not: Herhangi bir çeviride kopukluk gibi şeyler olursa şimdiden affola.
Kapağım de her zamanki gibi yaratıcı(!)
Çevirinin orijinali odinsonnn isimli tumblr kullanıcısına aittir.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
- Tembel sabah öpücükleri.
- Sana "bebeğim" (doll) ve bunun gibi aptalca takma isimler takıyor. (Orijinalinde bu tip takma isimler pet-name olarak ifade ediliyor.)
- Birlikte nostaljik kafe ve restoranlara gidiyorsunuz.
-Sahiplenici sarılmalar.
- Film geceleri ve kabus gördüğünde Netflix maratonları(?)
- Seçebildiğiniz en kötü romantik komediyi izlerken battaniyenin altında birbirinize sıkıca sarılıyorsunuz.
- Pestiliniz çıkana kadar gülüyorsunuz ve Bucky'nin kollarında uyuyakalıyorsun.
- Tatlı kendin yap projeleri.
- Dahi, milyoner, playboy, hayırsever Tony Stark'la dalga geçebilmek için Rusça öğreniyorsun.
- Natasha, ikinizi anlayabilen tek kişi ve o da bazen size katılıyor.
- Başta, sana Rusça öğretirken kahkahalarını durduramıyordu çünkü kelimeleri telaffuz ediş şeklin çok tatlı ve komikti.
- Çaresizce ona susmasını söylerken biraz daha gülmüş ve sonra sana sıkıca sarılmış, saçlarına doğru özür dilemiş ama kendine engel olamadığını çünkü çok tatlı olduğunu düşündüğünü söylemişti.
- Ona "Çavuş" diyorsun.
- Ona "James" diyebilen tek kişisin. (Belki Steve dışında?)
- Sam'e eşek şakası yapmasında yardım ediyorsun.
- Steve'in en yakın arkadaşlarından birisn.
- Bir sürü küçük, tatlı ve rastgele hediye.
- Birlikte antrenman yapmıyorsunuz çünkü birbirinizin dikkatini fazlasıyla dağıtıyorsunuz.
- Birlikte olmadığınız sürece göreve gitmiyorsunuz çünkü ikinizin de güvende olduğuna emin olmalısın.
- Birlikte kahve içiyorsunuz, birbirinizin kahve tercihleri hep aklınızda. (Ben daha kendiminkini unutuyorum)
- Birbirinizi randevularla şaşırtıyorsunuz.
- Aralıksız sarılmalar.
- Korku filmleri.
- Birbirinize en derin sırlarınızı anlatıyorsunuz.
- Bazen ikiniz de yatakta kabuslarınız yüzünden uyanık olarak uzanıyorsunuz.
- İlk adımı hep sen atıyorsun, kafanı Bucky'nin göğsüne koyuyorsun ve kalp atışını dinliyorsun.
- Bir süre sonra seni kollarıyla sarıyor ve o şekilde uyuyakalıyorsunuz. Daha ne kadar mutlu olabilirsiniz ki?
- Uyandıktan sonra bile saatlerce yatakta oyalanıyorsunuz.
- Dikkati başka bir yerdeyken gizlice fotoğraflarını çekiyorsun.
- Saçını "erkek topuzu" yapıyor. (Evet, erkek topuzu. Çevirimi sorgulamayın)
- Bazı günlerse örmene izin veriyor.
- İlgisi hep senin üzerinde.
- Ne olursa olsun Bucky Barnes'ın en iyi arkadaşısın. (Steve kardeşi)
Bu bölüm en kötü çevirilerimden olabilir o yüzden anlamadığınız bir nokta olursa sormaktan çekinmeyin.
Bu arada şu sıralar çeviri yapmaya üşeniyorum az kaldı hiç bölüm gelmeyecek sonra özlemeyin beni fjvbfufnuvmdıvmflgınr
