(Şimdiki zaman)
"Hay senin ağzına s-" Klasik bir gün agabeylerimle yine oyun oynuyorduk. Yani onlar oynuyordu ben izliyordum. Bu tarz şeyle benim hoşuma gitmiyor. Genellikle abileriyle büyüyenler erkek fatma gibi bir şey oluyor ama ben öyle değilim. Ağabeylerimi çok severim onların da beni sevdiğini biliyorum ama onlar sevgilerini biraz değişik şekilde dile getiriyorlar. "Lan sus Hayal var." Bu Meriç ağabeyimle aramızda dört yaş var. Kendisini çok ama çok severim o da beni çok seviyor. Onun sevgisini dile getirme şekli şöyle; yanımda asla küfür etmez benim küfür bilmediğimi düşünüyor sanırım,normal olarak dile getiriyor bir de. "Pardon canım gerizekalım sen küfür biliyordun değil mi?" Bu da Mert ağabeyim aramızda bir yaş var. Onu da çok severim ama biraz değişik türlü gösteririz sevgimizi. Döverek biz birbirimize sevgimizi böyle gösteriyoruz. Öyle canımızı acıtmıyoruz. "Kızım aşağıya gelir misin?" Ağabeyim söylenmeye başlamıştı. "Hayal'e gelince kızım bize gelince davar. Zaten babam beni sevmiyor ühüh." Abim sahte bir şekilde ağlama takliti yaparken meriç ağabeyim de ona "mal mısın?" Der gibi bakıyordu. Haklıydı. "Kıskanma lan." Kıkırdayarak aşağıya indim. Annem mutfağı hazırlıyordu babam ise televizyon izliyordu. "Efendim babacim. Bir şey mi oldu?" Babam bana doğru döndü ve yanına oturmam için işaret etti. Al işte her şeyi öğrendi. Canına okuyacak. Yasemin'le oraya gitmemeliydin. "Ağabeyin senin sigara mı kullanıyor?" Allahım kalpten gidecektim nerdeyse. "Hangisi?" Evet dünyanın en mal insan ödülünü almam gerekli bu sorudan sonra babam kızından utanacak. Aferin böyle devam kardeşim. "Mert ağabeyin." Tabi ki de başka kim olabilir. "Yok baba öyle bir şey." Mert ağabeyim normal de sigara içiyor ama bu aralar bırakmaya çalıştığı için ispiklamek istemedim. "Hayal kızım!" Ah! Başım ağrıdı. Neden ağrıyor? "Kızım, kızım iyi misin?" Annem böyle dediğinde başım neden böyle ağrıdı? Hayatımda hiç bu kadar baş ağrısı çekmemiştim. "Bir şey yok ben iyiyim. Sadece başım ağrıdı." İyi miyim? Bilmiyorum. Hiç bu kadar baş ağrısı çekmemiştim birdenbire böyle bir şey olması garip. Bana birisini çağrıştırdı gibi. Annem bana kızım derdi ve benim asla başım ağrımazdı şimdi neden durduk yere ağrıdı başım? Bu kadar sorgulamak doğru mu sizce? Saçma bir baş ağrısı yüzünden ama bana birini anımsattı sanki onunla büyüdüğüm birini sonrada hiç görmediğim birini. Neyse bu kadar düşünmek yeter neredeyse annemi ve babamı sorgulayacak duruma geldim. Ah! neler söylüyorum ben bir gün hatırlatın kendimi pataklıyayım. "Sen neden seslendin anne?" Annem ilk önce kafasını eğdi sonra bana baktı. Bu neydi şimdi beynimin bir oyunumu. "Birisi aradı kızım gizli numara diyordu."
"Tamam anne boşver. Saçma işler, neyse ben bulutla buluşmaya gidiyorum." O sırada ağabeylerim aşağı inmiş bile. Ağabeylerimin yüzü ekşidi, onlar her zaman böyleler Bulut'u hiç sevmediler sanki bana bir şey yapacak. Allah'ım. Onlara dil çıkartıp dışarı çıktım, çabucak bulut'la buluşup sevgilisi hakkında konuşmamız lazımdı. Bulut'un sevgilisi Melis kendisini pek sevmem ama sohbet ederiz genellikle hareketleri bana fazla yapmacık geliyordu. Sonuçta onların ilişkisi benim karışmam biraz saçma anlaşılırdı aman canım banane. "Naber lan?"
"Iyyyyy seni gördüm kötü oldum." Bulut her zaman bu tepkileri verirdi. Ben onun tepkilerini severdim çünkü sahte arkadaş değildi gerçekten beni seviyordu ve samimiydik. "Ben kahve almaya gidiyorum,bir şey istiyor musun?"
"Yok canım sen gel yeter." Kıkırdayarak yanından geçtim ve sıraya girdim de maşallah bu sıra ne be! Turkiye'ye savaş açan tüm ülkelerin askerlerini sıraya koysak bundan daha uzun olur. Tamam biraz abarttım. Neyse, siz benim dediklerimi kâle almayın. "Buyrun hanımefendi, ne istersiniz?" Yasemin'den bana bulaşmış olan içeceği alacağım. "Bir tane mocha alacağım." "Tabi efendim, hemen getiriyorum." Bu çalışanlar nasıl bu kadar mutlu. Bütün gün ayaktasın, bir suru kişinin siparişini hazırlıyorsunuz. Ama hala pozitif valla helal ben burada çalışsam ikinci günü istifa ederdim. "Mochanız hazır efendim." Ahh yüce mocha sen ne güzel bir şeysin.
"Oha! Ayı!" Elimde kahveyi almış yürürken bir duvara çarptım. Ciddiyim bu beden bir duvardan farksız burnum kırılıyordu. "Önüne bakmayan sen ama ayı olan ben öyle mi?" Bu kendini ne zannediyordu pis züppe. "Aynen öyle." Kavga çıkarmak istemiyordum ama altta da kalacak değilim. Böyle insanlar cidden sinir kat sayımı aşıyorlar. "Senin gibi bir bücürle uğraşacak değilim." Ne dedi bu mal, bana bücür mü dedi? Hah o kendine baksın. "Ben mi bücürüm? Sen kendi boyuna bak devler aleminden mi geldin? Ha" baksanıza şuna bir de sırıtıyor. Çıldırmak üzereyim. "Ne var?" Hala sırıtıyor. "Bir şey yok sadece"
"Ne sadece? Ne!?" Bağıra bağıra konuşuyordum. Cafedeki herkes bize bakıyordu e yani normal olarak. "Yüzün sanırım sinirlenince kızarıyor." Ne! Yüzüm mü kızardı? Al işte iki katı rezil oldum şu züppeye. Şimdi ne diyeceğim ben buna 'aaa cidden mi hemen sakin oluyorum.' Felan mi diyeceğim? "Sanane lan sanene!" Sinirle bağırdıktan sonra adını bilmediğim gereksiz şahsın yüzünde daha büyük bir sırıtış oldu. Yanından geçip gittim. Bulut arkamdan seslendi ama durmadım. Böyle insanları bir güzel döveceksin. Aslında, ağzına bir tane vurasım gelmedi değil ama çocuk iri yapılı olduğu için o hareketi yapacak cesaret yok. Hem ben ona vursam ne değişecekti hissetmezdi bile olan benim elime olurdu. Zaten burnumu kırdı bir de elimi feda edemezdim. Sinirden nereye gittiğimi bilmiyorum. Bir sokak çıkıyor karşıma giriyorum. Yol varsa geçiyorum. Ben sinirlendiğim zaman kimse beni durduramaz çünkü durdurursa olacakları biliyor o yüzden Bulut hiç seslenmiyor. "Hey artık dur sinirlenecek bir şey yoktu."
"Ne demek yoktu? Tamam senin için olmayabilir ama benim neler yaşadığımı biliyorsun Bulut." Ben küçükken birtakım olaylar yaşadım. Eskiden benimle arkadaşlık adı altında çok dalga geçtiler hareketlerimle,yüzümle,gülüşümle kısacası ben ne yaparsam yapayım dalga geçiyorlardı. Bu bende kötü bir etki oluşturmuştu bir ya da iki yıl tek başıma hareket edemedim hep birileri olmak zorundaydı. Arkadaşım olmadı uzun süre sadece Bulut vardı. Sonra liseye başladığımda üç yeni arkadaş edindim. Çisil, Çağla, Ada ve Yasemin onlarla liseye başladığım ilk gün arkadaş olmuştuk. Birlikte kavgalara karıştık, birlikte güldük, hatta bir keresinde Ada' nın sevdiği çocuğu takip etmiştik. "Tamam seni anlıyorum. Hadi eve gidelim." Bulut sesini sakin tutarak beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Onun işini zorlaştırmak istemiyorum. Uf, ama yanlız da kalmak istiyorum. Neyse beni bos verin."Tamam gidelim."Okul bir veya iki hafta sonra açılacaktı. Sınıflara yeni kişiler gelecekmiş hatta sınıflar değişebilirmiş. Allah korusun. Arkadaşlarımdan ayrılmaya hiç niyetim yok. Kaç yıl sonra doğru düzgün üç arkadaş bulmuşum bırakır miyim? Hayatta bırakmam. Allah'ım yine en sevdiğim şarkı kafamın içinde çalıyor. "Gerizekalı telefona baksana." Telefon mu çalıyor? Uf ağabeyime de rezil olduğuma göre bu günü bitirebiliriz.
"Alo,kimsiniz?" Hiç tanımadığım bir numara belirdi telefonumda. Ilk başta açmak istemesemde açtım normal de bilinmeyen numaraları açmam ama içimden bir ses açmamı söylüyordu. Telefondan hiçbir ses gelmedi sadece ağlamaklı bir hıçkırık sesi geldi. Ve telefon kapandı. Neydi bu şimdi ne için aramıştı? Içimden bir ses çok yakında öğreneceğimi söylüyordu.Merhaba, ben kitabın yazarı biraz geç geliyor hikayeler çünkü çözmem gereken testler var. Çalışmam lazım o yüzden geç geliyor hikayeler özür dilerim. Umarım hikayeleri okurken zevk alıyorsunuzdur. Iyi okumalar
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ay Ve Gece
Teen FictionHayal kim,nerede doğdu,ailesi kim? Tüm bu soruların cevabını Hayal öğrenecek belki o beş kişi sayesinde, belki o bir kişi sayesinde.