3.Bölüm

277 47 34
                                    

Hey selam! ~

Nasılsınız bakalım? 

Aslında bu son bölüm olacak diye ayarlamıştım ama nedense son bölüm için aklıma birkaç şey gelince bir bölüme daha yer vermeye karar verdim. O umarım haftasonuna doğru gelir. Şehir dışında olacağım için yazamayabilirim T.T

Şimdi gidiyorum, iyi okumalar!~ *-* Yanlışlarımı mazur görün *-*

- - - - -

~Birkaç Hafta Sonra~

Saat çoktan geceyarısını geçmişti. Prens Do yatağındaki yerini almış ancak uyumamak için uykuya direnir bir vaziyette öylece uzanıyordu. Bu durum elbette ki yaslandığı pencere pervazında onu izleyen Jongin'in dikkatini çekmişti. Her zaman ki kollarını göğsünde birleştirmiş haliyle bilmişçe konuştu.

"Çoktan geç oldu... Biraz uyu."

Prens Do tatlı bir esneme sonrası zor açık tuttuğu gözlerini hafifçe kıstı.

"Uykum var ancak uyuyamıyorum ki..." Son bir gayretle kapanmak üzere olan gözlerini böcür böcüür açarak yan tarafındaki Jongin'e baktı. "Sana bir şey sorabilir miyim?" Çekingen bir tavırla mırıldandı. Ancak Jongin duymuştu.

"Hmm..." Kısaca onayladı.

Prens Do onun olduğu tarafa yan yatacak şekilde ufak bedenini döndürdü. "Geçmiş hayatında kimdin? Ve-"

Duyduğu cümle ile şaşıran Jongin, devamını duyduğunda ağzından kaçan bir 'ha?' nidasına engel olamadı.

"Ve daha önce hiç aşkı deneyimledin mi?"

Bu Jongin için cidden garip bir soru idi ve açıkçası kendisi için de belirsiz bir konuydu.

"İlk olarak önceki hayatımla ilgili bir şey bilmiyorum ya da belki de hatırlamıyorum. İkincisi meleklerin aşık olması gerekmiyor. Yani asla-"

"Asla mı?"

Jongin konunun nereye gidebileceğini az çok tahmin ettiğinden onun bir an önce susmasını ve kendisini de zora sokmamasını diledi. Bu sebeple onu azarlamayı seçti.

"Hey! Çeneni kapatıp artık uyuyabilir misin? Çoktan-"

Ancak Prens Do bambaşka bir konu açarak onu şaşırtacak cümleleri kurdu.

"Bir ay önce babam dedi ki... Kuzey Krallığındaki prensesle benim için bir evlilik ayarlamış... Yarın onunla buluşacağım. Ama bunu istemiyorum."

Sesinden ne kadar üzgün ve isteksiz olduğu anlaşılıyordu. Bakışları Jongin'den ayrılmış öylesine bir yere dalmıştı.

"Oh..." Jongin şaşırmıştı. Sürekli Prens Do'nun yanında olamıyordu ve bu sebepten ötürü böyle bir durumdan haberdar değildi.

"Bu yüzden mi uyuyamıyorsun?"

"Evet."

"Bunda yanlış olan ne? Sen bir veliaht prenssin. O prensesle evlenmeli ve bir sonraki veliaht için bir oğlun olmalı ve yakında-"

Prens Do anlaşılmadığını fark ettiğinde hüzünlü bir nefesi dışarı bıraktı.

"Anlamıyorsun..." Umutsuzca mırıldandı sonra nihayet yorgun gözlerini kapattı. Fazlasıyla huzursuz görünüyordu. Jongin'in onu anlamayışı kalbini kırmıştı.

Elinden bir şey gelmeyişi ile derimce bir iç çekti Jongin. Onu yalnızca koruyabilirdi, kaderinde yazılana müdahale edemezdi. İstese bile bu mümkün değildi.

Bütün Gece Ağladım, Yosun Tuttu GözlerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin