-5-

412 35 27
                                    

Jeon Jungkook

"Hey! Beni duyuyor musun?"

Jungkook yavaşça gözlerini açtı. Gözüne tutulan ışık canını yakıyordu. Bu yüzden başını başka bir tarafa çevirdi ve mırıldandı. 

"Jungkook beni duyuyor musun?"

Jungkook gözlerini açtı ve elini kendi tabiriyle göz retinasını yakmak üzere olan ışığa tutup kapatmaya çalıştı. Ama sağ bileği hemen yatağın yanındaki yere kelepçelenmişti ve elini kullanamıyordu. Bunu fark edince elini çekerek kurtarmaya çalıştı. Yeni kendine gelmiş olmasının verdiği sersemlikle kolunu sürekli çekiyor ve kurtarmaya çalışıyordu.

Bunu gören başındaki doktor elindeki peçeteyle alnını siliyor ve aynı zamanda konuşuyordu.

"Tamam Jungkook sakin ol. Geçti. Güvendesin. İyileşeceksin. Başındaki yara, hala yakıyor mu canını? Canın yanıyor mu?"

Jungkook sessiz kaldı ve karşısındaki adama bakmaya başladı. Daha önce onu burada görmediğinden emindi.

"Nerede olduğunu biliyor musun?"

"Evet." Kendini zorlayarak cevap verdi.

"Öyleyse... peki. Selam." Karşısındaki adam eline yaka kartını aldı ve çocuğa doğru tutup gülümsedi.

"Ben doktor Kim Seokjin. Ama eğer canın isterse bana Jin diyebilirsin. Doktor muhabbetini boşver."

Jungkook ifadesizce karşısındaki pembe saçlı adama baktı. Bir şey söylemiyordu.

"Biliyor musun bundan önce çocuk esirgemede çalışıyordum. Oradan tanıdığım bir çocuğu andırıyorsun bana. Ona çok benziyorsun."

Jungkook başını kaldırdı ve karşısındaki doktorun gözlerine dikti yorgun gözlerini.

"Peki ona ne oldu?"

Seokjin'in gözleri bir anda hüzünle dolup taştı ve burukça gülümsedi.

"Ona yardım edemedim."

Jungkook ile birkaç saniye daha bakıştılar ve dirseklerini dizlerine dayayarak eğildi hafifçe.

"Şunu bilmeni istiyorum Jungkook. Ben hep senin yanında olacağım-"

Doktor sözlerini tamamlayamadan arkasındaki parmaklıkların alarmı çaldı ve kapı açıldı. Seokjin hemen doktor önlüğündeki kalemi eline aldı ve yatağın üstüne bırakmış olduğu kağıt dosyasını eline aldı. Kağıtlara bakıyordu sadece. Bir anda onunla ilgileniyormuş gibi bir yüz ifadesine büründü ve soru sormaya başladı.

"Beyaz gürültüyü duyduğunda düştüğünü hatırlıyor musun?"

O sırada bir asker geldi ve parmaklıklara vurdu. 

"Süre doldu."

Seokjin arkasına baktı ve tekrar önüne döndü. Daha sonra ayaklandı. Kağıtları eline alıp bir şeyler yazmaya başladı. Tam o sırada Jungkook o gidecekken askerin uzaklaşmasını fırsat bilerek fısıltıyla konuşmaya başladı.

"Bu seferki farklıydı."

Seokjin başını hafifçe salladı ve gülümsedi. Elindeki kağıtları yatağın üstüne hafifçe attı ve arkasını dönüp kapıya ilerledi. Koridor başındaki asker geldi ve kapıyı açtı. Seokjin odadan çıkınca tekrar kapadı. Seokjin askere döndü ve konuşmaya başladı.

"Onu... gece burada tutmak istiyorum. Birkaç test daha yapacağım."

Asker sertçe baktı ve cevap verdi.

ORANGE - TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin