-Ahh tabiki de öğreneceğiz. Şimdi lütfen akşam yemeği için masaya geçin.
-çok naziksiniz. Teşekkürler.
Diyip, sadeliğin konuştuğu uzun dikdörtgen masada tek boş olan yani masanın en başına geçtim. Karşımdaki boşluğuda şişko bedeniyle Dicaprio doldurduğunda masadakilerin gözü ona döndü.
-Bay jeon, benimle neden konuşmak istedin?
-New York'taki kasanın anahtarı sizde ve ben bu gece o anahtarı almadan gitmeyeceğim. Hemde yerini bana siz göstereceksiniz.
Dediğimde adam iğrenç bir şekilde kahkaha attı ve bana;
-Ahh kendinizden emin olmanız ne hoş! Ama ben size anahtarı vermeyeceğim.
-Tabikide. O sizin görüşünüz. Ayrıca...Tanrı aşkına korumalarınız çok terbiyesiz!
-Bay Jeon ne oldu ki?
-Size ikram olarak en pahalılarından bir şarap getirmiştim. Ancak sizin terbiyesiz korumalarınız ikramımı boşa çıkardı ve şişemizi aldı!
Dememle adam anında morarmaya başlamıştı. Klasik Fransızlar, görgü onlar için herşey.
-BARÂMA ÇABUK GEL!
-buyrun efendim?
-Jungkook'un getirdiği şişeyi aç ve bardaklara doldur!
Demişti saçma bir sinirle. Bir kaç dakika boyunca sadece uzun uzun bakışmıştık. Sonra Barâma adında ki garson geldi ve masaya şarap dolu bardakları koydu.
-Eee Jeon, neden anahtarı istiyorsun?
-Para?
yalan~
-Yeterince zengin olduğunuzu düşünüyordum, bence altında başka bir sebep var ha Jeon, örneğin kasanın asıl sahibi... Herry'nin batması gibi sebepler?
bilmiyor jungkook, varsayım...~
-O adamda kim kasanın sizin olduğunu zannediyordum... düşündüğüm kadar zengin değilsiniz sanırım?
iyi bir yalancısın jeon~
Sahte bir kahkaha atıp bana;
-Ahh komiksiniz, ben mi zengin değilim? Dedi.
Ardından tam beklediğim şeyi yapıp birisini çağırmıştı. Güzel bir kadındı...fazla sexy! Sanırım gecenin devamında yani buranın çıkışında onunla biraz eğlenebilirim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Dicaprio kızın kulağına bir iki bir şey dedi ve kız hızla yürümeye başladı. 1-2 dakika sonra geri geldiğinde elinde uzun ama ince bir kutu vardı. Onu Dicaprio'nun eline verdi. Dicaprio kutuyu açtı ve içindekini eline alıp bana doğru gösterip sağa ve sola olacak şekilde salladı. Anahtar elindeydi.
-Bu anahtarı görüyor musun Jeon?
-Sizin gördüğünüz her şeyi bende görebiliyorum Bay Dicaprio! Sizden farklı şeyler gördüğüm yok!
-Ohh Jeon bakıyorumda kızmışsın.
Demiş ve kahkaha atmıştı ve sözüne devam etmişti.
-Neden getirdiğin şarap'tan hiç içmedin Jeon?
Siktir!
-Siz neden içmediniz?
-İkimizde nedeni biliyoruz Jeon. Lütfen önce sen iç.
Dedi ve bir kahkaha daha attı. Sıçtın Jungkook!
Elime bardağı aldım ve şaraba bir kaç tane bakış attım, yaa ben bu gece şu kızla yatıcaktım, tüm zevkim kaçtı yemin ediyorum.
Bardağı yavaş yavaş dudaklarıma götürdüm ve mırıldandım.
