Cafer bez getirsen güzel olur sanki kanki

63 3 11
                                    

Eveeeeet yeni bir bölüm ile karşınızdayım efendim , herkese iyi okumalar diliyorum , umarım beğenirsiniz , yorum ve beğenilerinizi bekliyorum , araya neden sürekli virgül koyduğum hakkında da hiç bir fikrim yok 😂. Ve ölmedim yaşıyorum tani buna yaşamak denirse , bu karantina herkesin olduğu gibi benim de psikolojimi bozdu vallahi bir de sınava hazırlanmak eklenince gerçekten hiç iyi bir ruh sağlığına sahip olduğumu söyleyemem , umarım sizler ve sevdikleriniz iyidir olabildiğince dışarı çıkmamaya çalışın , ki ben zaten çıkamıyorum yasak 😑 2002 laneti denen bir şey var ne yapabilirim ki
Artık bölüme geçelim.

Jongin'le konuşmamızın üstünden baya bir zaman geçmişti. Baya zaman dediğimde sabah olmuştu alt tarafı. Tüm gece konuşulanları düşündüm. Ablam dibine kadar haklıydı. Jongin ve Doğukan aynı kişi değillerdi. Doğukan şerefsizin önde gideniydi her zaman için. Hangi insan haftalarca peşinden koştuğu bir kıza 's*ktir git' deyip daha sonra ise kızın en yakın arkadaşına çıkma teklifi ederdi ki ?
Hem belki de o zaman çocuktuk . Çocuktuk dediğim de 8.sınıftaydık. Duygularımız saf ve temiz olmalıydı ancak Doğukan bir şerefsizdi yapacak bir şey yoktu. Kim 8.sınıfta tüm okul tarafından tanınan bir çapkın olabilirdi ki ? İşte Doğukan'ın tanımı buydu 'Global çapkın'

Gelelim Jongin'e . Onu tanıyalı çok zaman olduğu söylenemez ancak insana kendini mükemmel hissetirdiği kesindi. Yavaş yavaş ona çekildiğimi hissediyorum. Kendimi çok kaptırmaktan da korkuyorum aslında. Her şeyi zamana bırakma kararı aldım bundan sonra.

Sabah gözlerimi açtığım andan itibaren uzun bir süre beyaz tavan ile bakıştım. Aslında onun da bir gideri yok değil ha. Günlük saçmalamamı da yaptığımı göre artık hazırlanıp aşağı inebilirim.

 Günlük saçmalamamı da yaptığımı göre artık hazırlanıp aşağı inebilirim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hemen rahat bir şeyler giyinip odadan çıktım. Tam kapıyı kapattığım sırada Jongin de odasından çıktı. Beni görünce gülümsedi. Ben ona bakarken yanıma gelip yanağımı sıktı . Ona 'Ne yapıyorsun ayol ?'  bakışı atarken o ise sadece gülümsüyordu.
Daha sonra ise gözümün önüne gelen saçları kulağımın arkasına attı.
"Günaydın güzellik !"
"G-günaydın ."
Bir süre bakıştık. Bakışmamızı bölen şey ise karşı da bizi alkışlayan Chen ve Chanyeol ikilisydi.
"N-noldu ki ya niye alkışlıyorsunuz?"
"Onu isterseniz siz bize söyleyin. Resmen gözümüzün önünde aşk yaşıyorsunuz ve bize söylemiyorsunuz."- Chanyeol
"Çok kırıldım açıkçası çok" - Chen
"Ne kadarını duydunuz veya gördünüz?" Diye sordu Jongin.
Jongin bunu söyleyince Chen hemen kırıtmaya ve hayali uzun saçları ile oynamaya başladı. Chanyeol ise çapkın bir gülüş atıp , kendilerince komik olan oyunu başlattı.
"Günaydın güzellik !" Cidden de tıpkı Jongin gibi söylemişti.
"G-günaydın" Chen ise benim suratımı aynı şekilde yapmıştı.
Bu çılgın ikili kısa oyunlarından sonra gülüşe gülüşe aşağı indiler. Biz ise arkalarından bakakaldık. Tekrar Jongin'e döndüğümde o da bana bakıyordu.
"Biz de aşağı inelim o zaman."
"Peki."
Aşağı indiğimizde herkes masadaydı. Bizde sofrada yerimizi aldık. Chanyeol ve Chen bize bakıp bakıp gülüyorlardı. Ortamda ki garip atmosfer varlığını baya hissettirir hale gelince kapı çaldı. Dilara açmak için hemen ayağa kalktı. Bir süre sonra içeri abimle birlikte geri geldi. Abim gülümseyerek konuşmaya başladı.
"Günaydın kızlaarrrrr- ve varlıklarından hiç hoşlanmadığım erkekler !"
"Günaydın abiş."
"Kız ham ham yaparım seni , sevimli velet!"
"Abiş dediğime de pişman oldum bak şimdi." Deyip yüzümi ekşittim. Jongin ise bu halime gülüp kenardan kenardan öpücük atıyordu. Bu çocuk böyle yaparsa ben dayanamayıp yelkenleri suya indireceğim valla. Ben de ona gülücük atarak önğme döndüm. Abim ise çoktan Jongin'i radarları içine almıştı bile.
Yemekten sonra çekimleri olan ablamlar evden çıkarken Suho ve kim olduğunu kestiremediğim bir Exo üyesi daha onlarla çıkmıştı.
Biz ise koltuklara oturup sohbet ediyorduk. Hemen yanı başımda oturan Jongin bir süre sonra kolumu benim oturduğum kısmın arkasına atınca olan oldu . Abim bir anda hiddetle ayağa kalkıp Jongin'in önünde dikilmeye başladı. Jongin ise kolu hala benim tarafımda bir şekilde abime anlamsız bakışlar atıyordu halbuki durum gayet açıktı , Kore de abiler nasıldı hiç bilmiyorum ancak Türkiye de böyle durumların hoş karşılanmadığını biliyor olması gerekiyordu. Daha sonra abim gözleriyle kolunu gösterince Jongin kendine çeki düzen vermek yerine kolunu koltuktan omuzlarıma indirip beni kendisine çekti. Gözlerim sonuna kadar açık bir şekilde olanları izlemekten başka hiç bir şey yapaz haldeyim, bu çocuğa bir şeyler oluyor bugün ama hadi bakalım . Abim bu zamana kadar koruduğu sakinliğini hemencik bozup Jongin'i yakalarından tutup kaldırdı . Bu olanlarla birlikte ben de hemen ayağa kalktım oturup izleyecek halim yoktu sanırım. Ya da izlesemiydim ya ? Neyse sen doğru olanı yaptın Asya . Bir elim abimin göğsünde diğeri ise Jongin'in göğsünde abime ,Jongin'i bırakmasını söylüyordum tabi ne kadar işe yaradığı tartışılırdı.
"Abi yalvarırım bırak ne yapıyorsun ? Sadece oturuyoruz ."
"Sen karışma istersen Asya !"
"Abi ne demek karışma şu an saçmalıyorsun "
"Ben Asya'ya karşı hiç boş değilim ona karşı güçlü duygularım olduğunu söylemekten hiç çekinmeyeceğim , istediğinizi yapabilirsiniz , yaptığınız şeyler bu duyguları törpülemez aksine daha da güçlendireceğine eminim." Deyip beni arkasına çeken Jongin daha da şaşırmama sebep oluyordu. Tamam aramızda bir çekim vardı ve bunun farkındaydık ama bu zamana kadar hiç bu kadar belli etmemişti .
"Benim kardeşim lan o !" Deyip Jongin'in dudağına yakın bir yere yumruk atınca elim istemsizce ağzımı kapatmıştı.
"Abi dur nolursun yeter bir şey yapma." Zaten her an ağlamaya hazır buğulu gözlerim artık kendini salmış ağlıyordum.
"Ben iyiyim merak etme , bu sinek ısırığı gibiydi." Deyip gülümsemeye çalıştı ancak kanayan dudağı buna izin vermiyordu.
"Ulan ben bu herifi döverim kaşınıyor gerçekten !!!" Deyip Jongin'i yakalarından tutup salladı.
"Yüzüne çok vurma da istediğini yapabilirsin karşılık vermeyeceğim."
"Bak hala konuşuyor ya çıldıracağım . Bak koçum sizin ülkenizde nasıldır bilmiyorum ama benim ülkemde ters bu işler , şimdi istediğin kadar beni modern olmamakla suçlayabilirsin ancak benim burdaki görevim gelip geçici şeylerden kardeşimi kazasız belasız çıkartmak anladın mı ? Şimdi seni dövmemem için bir sebep söyle bana."
Araya girmenin vakti gelmişti hatta geçiyor bile olabilirdi.
"Abi yapma bir şey ne olursun bak zaten dudağı patlamış , beni seviyorsan dokunma."
"Tamam, gidin pansuman yapın daha sonra adam akıllı şu meseleyi konuşalım ."
"Teşekkür ederim , teşekkür ederimm." Deyip hızlıca abime sarıldım. Sonra burnumu çekip Jongin'i kolundan çekip odama çıkarttım.
"Sen burda bekle ben hemen malzemeleri alıp geleyim."
Cevabını beklemeden hemen odadan çıktım. Hızlıca işime yarayabilecek şeyleri toplayıp geri odama girdim.
"Canın acırsa mutlaka söyle tamam mı ?" Deyip dudağını kandan arındırmaya başladım, mübarek ne çok kanamış. İşime tam odaklanmıştım ki Jongin bileklerimi tuttu.
"Acıyor mu yoksa ? Özür dilerim."
"Hayır acıtmıyorsun. Ağlama artık acımıyor dedim ya geçti gitti."
"Ben farkında bile değilim istemsiz oluyor sanırım."
"Olsun yine de ağlama artık hem bence abin gayet sakin karşıladı ben daha beterlerini de görmüştüm zamanında."
Ben kaşlarım çatık ona bakarken , o ise ne dediğinin yeni farkına varmış olacak ki durumu toparlamaya çalışıyordu.
"Şey yani ben gördüm derken ıııııııı yani ben değilim arkadaşım Taemin baya dayak yemişti yani ondan diyorum gördüm diye , tanırsın Taemin'i . Ondan yani yoksa ben değilim dayak yiyen." Bu çabası komikti ve de aşşşşırrııı şirindi. Kıkırdamanla birlikte o da tebessümle beni izliyordu. Kıkırdamam yerini tebessüme dönünce konuşmaya başladım.
"Ahh cidden komikti bu çaban tabi biraz da şirindi sanırım. Önceden yaşadıkların beni ilgilendirmez , hatta şuan yaptıklarını da sorgulayamam , çünkü sevgili değiliz."
"Ne demek değiliz ? Ben aşağıda abinden dayak yedim daha demin farkında mısın? Ve bu seni sevdiğimi söylediğim içindi."
"Abimi rahatsız edecek harekette bulunduysan demek ki . Hem bir dur yerinde de şu yarabandını yapıştırayım."
"Yapıştır bakalım da göstereyim ben sana benimle dalga geçmek ne demekmiş diye"
"A-a külliyen yalan dalga geçmedim ki ben." Deyip hınzırca sırıttım. Yara bandını henüz yapıştırmıştım ki beni hemen üzerine doğru çekti. Daha sonra ise ne olduğunu anlamadan yatakla onun arasında kaldım. Anlamaz bakışlarla ona bakıyordum o ise sadece sırıtmakla meşguldü.
"Hmm bakalım kim benimle dalga geçiyordu." Deyip beni gıdıklamaya başladı . Hadi ama Jongin çok klişe oldu bu . Ben ona karşı koymaya çalışırkem bir yandan da gülmemeye çalışıyordum çünkü gülersem eminim ki abim duyup gelecekti. En sonunda yaptığım nefsi müdafaa hareketlerim bizi daha klişe bir duruma sürükledi. Jongin dengesini kaybedip üstüme düşünce dudak dudağa denk gelmemiz kadar klişe bir şey yoktu tabi . Gözlerimiz açık birbirimize bakarken bir sire sonra Jongin kendini benden ayırmak yerine iyice bana bastırdı kendini tabi gözlerini kapatmayı da ihmal etmedi. Bir yandan da beni kendine çekiyordu ki bu iyice Jongin ve yatak arasında tost olmam anlamına geliyordu. Amanın gitti benim first kiss yaw .
Tüm bunların yanında şu an beni öpüyordu yahu . Bakınız öpüyordu diyorum çünki ben hala olayın şokuyla hiç bir harekette bulunamıyordum. Bir süre beni öptükten sonra dudakları işi daha da bir üstü boyuta çıkartmak ister gibi alt dudağımı kavrayacaktı ki abim odaya söylenerek girdi .
"Bir pansuman ne kadar uzun sürebilir ! ......... Ulan hergele yedim seni . Şimdi bittin asıl . Dedim ki modern bir abi olayım herkesin sevgilisi olabilir ama dakikasında kardeşimle seni dudak dudağa buluyorum hiç yakışık aldı mı ha !!!!????"

İşte şimdi tam zamanı Cafer beyciğim bezi getirin lütfen.

Eveeeeeeet bir bölümün daha sonuna gelmiş bulunmaktayız . Yıllar yıllar sonra gelen bu garip bölüm sizlerde nasıl bir etki yarattı bilmek isterim , yorumlarınızı bekliyorum 😘😘😘😘

EXO VE TÜRK KIZIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin