'Savaş.' cümlenin devamını getiremeyen şefimiz Kim Seokjin'e baktım. Çenesi titriyordu. Gözleri kıpkırmızıydı. Burnunu çekti ve ağzından zorla sıralı kelimeleri çıkardı. 'Şuanda devam *hıck* eden savaşta bir sürü yaralı asker varmış. Ayrıca *hıck* görevli olarak giden Myoui Mina ve Park Chaeyoung hayatını kaybetti.' gözlerimin dolması ve çenemin titremeye başlaması sanırım yıkılışımın göstergesiydi.
'Ne?' endişeden ve üzüntüden kısık ve titrek çıkan sesim ile sorduğum soru Seokjin'in daha çok ağlamasına sebep olmuştu. Bulanık gözlerle baktım etrafa Momo yere çökmüş içli içli ağlıyordu. Yoongi boş gözlerle etrafa bakıyor hiç bir tepki vermiyordu. Sinirleniyordum. Karısı ölmüştü na-nasıl bu kadar sakin kalabilirdi?
'Sen' dedim parmağımla onu göstererek 'Hiç mi üzülmüyorsun eşin öldü.' bakışları bir anda değişti. 'Yalan söylüyorsun. Biliyorum bu bir şaka!' Pekala bunu bekleniyordum. O kabullenememişti. Kötü bir şaka olarak düşünüyordu bunu. 'Gerçek Yoongi baksana etrafına şaka gibi mi duruyor?' söylediğim her cümleden sonra yıkılışını izledim onun. Sonra nefret ettim kendimden ön yargılı olduğum için. Çöktüm yanına sardım kollarımı ona 'Ben özür dilerim Yoongi.' kırmızı gözleriyle baktı bana sonra çevirdi yine kafasını.
Gözlerim büyüyordu şaşkınlıktan. 'Tzuyu, Momo ve Yoongi siz Mina ve Chaeyoung' un yerine savaş alanına doktor olarak gideceksiniz. Yolunuz açık olsun. Ve dağılabilirsiniz. ' Ben şimdi ölüme bir adım daha yaklaşıyordum.
Düşündüm zaten denememiş miydim defalarca ölmeyi? Bu sefer ölsem bile vatan uğruna olacaktı öyle değil mi? Kafamı sağa sola salladım.' Siz eşyalarınızı toplamak için evlerinize gidebilirsiniz. 'kafamı salladım. Soyunma odasına gidip önlüğümü çantama koydum. Ve çıkış kapısına doğru adımladım.' Chou. Sanırım görevli doktor senmişsin. Ben sadece... Kendine dikkat et olur mu? ' Yougyeom' a son kez sarılıp hiçbir şey demeden hastaneden çıktım. Adımlıyordum eve doğru.
Ama sanki ayaklarım geri geri gidiyordu. Mina ile olan anılarımın zihnimde tekrar yaşanmasını istemiyor gibi.
10 dakika sonra eve vardığımda isteksizce açtım kapıyı sessizce girdim içeri. Bu-burası Mina kokuyordu. Attım kendimi yere ağladım o akşam saatlerce.
⇢◜
⤷yeni bir tzukook kitabı bu tanıtım bölümü ve sanırım bu kitapta kısa olacak özmznzmzn.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
War
Fanfiction'Savaş.' cümlenin devamını getiremeyen şefimiz Kim Seokjin'e baktım. Çenesi titriyordu. Gözleri kıpkırmızıydı. Burnunu çekti ve ağzından zorla sıralı kelimeleri çıkardı. 'Kuzey Kore *hıck* ile olan savaşta bir sürü yaralı asker varmış. Ayrıca *hıck*...