Jungkook'dan :
Seulbi aniden dudaklarıma yapıştığında ilk neler olduğunu anlamaya çalıştım. Daha sonra hızla onu ittiğimde biraz sendelenmişti.
Jk : Ne yaptığını sanıyorsun Seulbi!
Seulbi : Ben özür dilerim...
Jk : Bir daha olmasın anladın mı beni!
Birşey demeden salona geçtiğinde yukarıdan gelen hıçkırık sesleri ile hızla yukarı Jimin'in odasına doğru koştum. Kapıyı açtığımda Jimin minik elleri ile yüzünü kapatmış ağlıyordu.
Yanına doğru ilerledim ve yanına oturdum. Yanına oturduğum zaman hıçkırıkları daha da şiddetlenmişti. Hızla ona sarıldım ve o vanilya kokulu saçlarını okşadım.
Jm : Sarılma bana! Sen o kadını seviyorsun! Onun yanına git!
Birşey dememiştim sadece sarılmaya devam etmiştim. Gözyaşları ile gömleğin ıslandı ancak sarılmaya devam ettim. Biraz sakinleştiğinde onu kendimden uzaklaştırdım ve yanaklarını okşadım.
Sanırım başaramamıştım...ondan uzak kalmayı başaramamıştım. Ama ben ona kıyamam ki nasıl uzak kalayım...sanırım Seulbi'nin evden gitmesi daha iyi olacaktı. Eğer gitmezse Jimin daha çok üzülecekti....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CATBOY / JİKOOK
Fanfiction*YETİŞKİN İÇERİK* Jm : Sayna oppa veya şahip mi demeyiyim? Jk : Hayır. Bana sevgilim diyeceksin miniğim. Not : Kapak Tasarımı Bana Aittir Lütfen İzinsiz (Ç) Almayın.