Sedyede yatan kişi ATEŞ İDİ...
Nazlı'dan:
Ateş'i o halde gördüğümde sanki nefesim kesilmişti.
''Hemen ameliyathaneyi hazırlayın, HEMEN! '' demiştim ve hızlıca hazırlanarak ameliyata girdim. Kurşunlardan biri omuz kemiğe saplanmıştı ve omzunda çatlaklar vardı. Diğer kurşun ise omuriliğine denk gelmişti ama fazla saplanmamıştı. Tam tamına 2 saatte birinci kurşunu çıkarmıştık ve ikinci vardı ama Ateşin nabzı çok zayıftı bir yandan gözümden süzülen yaşları silerken bir yandan da ikinci kurşunu çıkarmaya çalışıyordum.
Fethi'den:
''Lan kafayı yiyeceğim! Biri çıkıp bir şey söylesin! '' deyip duruyordum.
''Sakin ol hayatım merak etme, Karabatak o. Kolay kolay yere gelmez. İyi olacak.'' diyordu Eylem bir yandan gözündeki yaşları siliyordu. O sırada Melek geliyordu bu tarafa doğru. Geldi ve Eylem ile arama oturmuştu.
''Annem neyde Eylem abla, neden geymedi hayla. Eve gitmeyecek miyiz?'' diyip ardı ardına sorular sormaya başlamıştı. Daha sonra ise Eylemin gözündeki yaşları fark edip,
''Sen neyden ağyadın, sen ağyama gülünce daha güzelsin.'' deyip sarılmıştı. Kızını daha yeni buldun Karabatak onu bırakıp bizi bırakıp gitme...
Nazlı'dan:
1 Saat sonra ise ikinci kurşunu çıkarmıştık. Nabız yavaş yavaş normalleşmiş idi. Dışarıya çıktığımda herkes bir anda ayağa kalkmıştı. Yanlarına gittiğimde ilk Melek ayağa kalkıp bana sarılmıştı ilk önce Esma ablayı aradım ve buraya gelerek Melek'i alabilir mi? diye sordum olumlu cevap aldığımda ise Melek ile Burcu hemşireyi benim odamda beklemelerini söyledim şimdi işte o zor andı. Ateş'in durumu ile ilgili konuşacaktım.
''Vücudundan iki tane kurşun çıkardık. Birincisi omuz kemiğine saplanmıştı ve kemiğinde çatlaklar oluşmuş. Bunun için bir süre omzunu hareket ettirmemeli zaten alçı yapılacak. İkinci kurşun omurilik kemiğine denk gelmiş ama fazla girmemiş. Geldiğinde nabız fazla zayıftı ama şuanda normalleşti. Yoğun bakıma alacağız 24 saat müşahade altında kalması gerek. Geçmiş Olsun... '' demiştim tam koridorda ilerlerken bir anlık gözüm kararmıştı ve sendeleyip duvara tutunmuştum. Beni görünce Eylem hemen yanıma geldi ve bana sarıldı.
''Üzülme her şey geçecek. Ateş iyileşecek ve mutlu olacaksınız... '' demişti bu sözleri duyduğumda gözlerimden yaşlar hızla süzülüp gitti. O sırada Esma abla gelmişti Melek'i ona emanet etmiştim ve bizde kalmasını söyledim kabul etmişti ve birlikte gitmişlerdi...
Fethi'den:
Sabah saat 05.25 civarıydı ve yoğun bakımın önünde bekleyen tek bendim. Eylem, Feyzullah, Yavuz ve diğerleri gece gitmişlerdi bende durumundan haberdar olmak için kalmıştım. Nazlı da gece boyu ayrılmamıştı yoğun bakımın önünden şuanda nerede? hiçbir fikrim yok. O sırada Nazlı gelmişti elinde kahve ile yanıma oturdu ve,
''Fethi sende çok yordun kendini evinde seni bekleyen eşin ve çocuğun var. Hem operasyon çıkıp çıkmayacağı belli değil git ve dinlen.'' demişti kabul edip hastaneden ayrıldım.
Eve geldiğimde Eylem ve Toprak gece beraber uyumuşlardı yanlarına gittim ve Eylem'in dudağına bir buse kondurdum Toprak'ın da saçlarına. Daha sonra ise yanlarına yatmıştım.
Nazlı'dan:
Yoğun bakımın önündeki kanepede kıvrılmış idim ve uykuya dalmak üzereydim o sırada hemşirelerin koşuş sesleri ile uyandım. Hemen ayağa kalktım ve gördüğüm şey ile heyecandan yerimde duramıyordum. Çünkü Ateş gözlerini açmıştı. Hemşireler odadan çıktıklarında ben içeriye girmiştim ve yatağın yanındaki koltuğa oturmuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MELEK♥
Romance-Asker bir babanın uzun süreli bir operasyona gitmesi ile karısının onu terk etmesi ve 3 yıl boyunca kızına veya eski karısına ulaşamamış olması. Öbür tarafta ise Melek'in gerçek olmamasına rağmen gerçek zannettiği babası ve bunu ona annesinin söyle...