"Hadi uyutun artık...Dayanamıyorum beklemeyin hadi uyutun yeter!"
Hatırladığım son cümlelerim bunlardı. Gözlerim ağırlaşmaya başlarken sesler artık kulaklarıma çok uzaktan gelmeye başladı. Sonrası derin bir sessizlik ve ölüm karanlığı.Ne kadar zaman geçti bilmiyorum ancak kulağıma bir bebek ağlamasının gelmesiyle uyanmaya başladım.Cok aydınlıktı heryer.Karnımda büyük bir baskı hissettim ve sebebine bakmak istedikçe yattığım yerde çakıldım kaldım.
"İlki ne güzel hemen geldi aman bu çok inatçı bir bey çıktı biraz daha bastırıp iteleyin lütfen"
Önce ne demek istediğini anlamadım.Cok sonra yavaş yavaş nerde olduğumu hatırladığımda boğazım düğümlendi.En son gece 3:30 da henüz 30 haftalik hamileyken doğum sancılarım başladığında eşimle doktoruma gittik ve cok acil doğuma almışlardı.Yollarda çalışma olması sebebiyle araba çok zıplıyordu ve buna bağlı olarak sancım daha da artmıştı.Evet hatırladım!!! Doktorlara bir an önce anestezi altına almaları için yalvardığımı hatırladım...
Hatırlamamla başımdan aşağı kaynar sular döküldü sanki.
Hala ameliyattaysam ve doğum hala bitmemişse benim bilincim nasıl yerinde?
Sanki aklımı kaybettim.Tek düşündüğüm Allah'ım benim çocuklarım daha çok küçük.Bana ihtiyaçları var.Offf sadece birisi beni duysun istiyorum.Gozlerim açık mı hatırlamıyorum sadece ışık gözümü alıyor tek hissettiğim bu.Ne bir acı hissediyorum ne de bir korku.Tek hissettiğim ilk doğan bebeğimin sesi,gözümü alan ışık ve akılalmaz bir caresizlik...
Belli bir zaman sonra kendimi sakinleştirmeyi başarabildim. Burda neler olduğunu anlamam gerekiyordu.Olan bitene kulak kesildiğimde "bulgular stabil" dediğini duydum birisinin.Doktorum ikizlerden diğerinin doğması için elinden geleni yapıyordu.Yok yok ölmemistim.Bunu anlamamla daha da telaşlanmaya başladım.Bunun tek bir anlamı vardı...
"Anesteziden uyanıyorum!Hemde ameliyatın tam ortasında"Sesimi sadece kendim duyabildim galiba.Herkes işini en hızlı yapmanın peşindeydi. Ama benim birşey yapmam gerekiyor benim uyandığımı anlamalilar.Aklima tek gelen ellerimi oynatmak oldu ve parmaklarıma yoğunlaştım.Parmaklarimi oynatabildiğimi zannederken aslında bundan o kadar da emin olmadığımın farkındayım...
Ve tekrar derin uyku hali ve öldürücü sessizlik!
Kendime geldiğimde ferah aydınlık bir odada yattığımı farketmemle gözümü açıp eşimi ve annemi görmek dünyanın tarif edilmez en güzel duygusuydu.Ikizlerin ikisininde iyi oldugunu ama yoğun bakımda olduklarını, dogum sırasında gerçekten de uyandığımı farkettiklerini ve tekrar anestezi altına aldıklarını öğrendiğimde büyük bir rahatlama hissine bıraktım kendimi.Hatta yaşadığımın tıpta adı bile varmış :
Anestezi Farkındalığı..."2013 yılıma selam olsun.Ben kim miyim?Adım Nurşen!! Hayatın ta kendisi...
****
Hikâyemizin ilk bölümünü böylelikle bitirmiş bulunmaktayım.Umarım begenmişsinizdir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAADET ZİNDE APARTMANI
AcakKaç hayat akıp gitti ömrümüzden kimbilir bugüne kadar... Kaç kaybedililiş...Kaç başarı...Kaç yenilgi...Kaç kaç kaç...... Geçmişe dönüp baktığımız da birçok insanın hayatımıza dokunduğunu ve birçok insanın da hayatına dokunduğumuzu görme...