Yine arkama yaslanmışım, bir yeri ve bir zamanı düşünüyorum.
**
Kumsalda yürüyoruz sevgilim. Kumlar ayakların altında ezilirken gülümsüyorsun, bakışlarını kaldıramıyorsun yerden, tebessümle ayaklarının arasından kayan kumları izlerken.
Bense bir sandalet giymişim. Ayağıma değen kumlardan huylanıyorum, tiksiniyorum ama sen varken, seni izlerken pek de önemsediğim söylenemez.
Gün doğum anı yaklaşır, hava yeni yeni aydınlanırken ileride gördüğüm minderleri işaret ediyorum gülerek. 'Bak, hadi oraya gidelim!' Sesimden çocuksu bir heyecan seziliyor. Önce işaret ettiğim yere, sonra bana bakıyorsun sevgilim. Gülüşüme bakınca senin de tebessümün kare bir gülümsemeye dönüyor. 'Gülüşün,' diyorsun, 'ışık saçıyor sevgilim.'
Heyecandan kalbim teklerken beni pek de sert olmayan bir şekilde çekiştiriyorsun ve minderlere oturuyoruz. Minderler de kurgulanmış gibi, bizim renklerimizde. Mavi ve kırmızı.
Oturup dizlerimizi kendimize çekiyoruz, ellerimizi de dizlerimizin üzerinde birleştirip karşıya bakıyoruz. Güneş kısa süre içerisinde bize yeniden selam verecek.
'Güneşi seninle izlemeyi hayal etmiştim.' diyorum bir çocuk gülümsemesiyle. Bana dönüyorsun, her seferinde ufak bir nefes tutma seremonisi yaşıyorum. Kalbim hızlanıyor, ben sana çok aşığım sevgilim.
Gülümsemen minderlere oturmamızdan beri yüzünden silinmemiş, gözlerin minik birer çizgi oluşturmuş. Sahi, oradan beni görebiliyor musun sevgilim?
Aşkla bakan gözlerimi görebiliyor musun?
'Ben güneşimi beraber olduğumuz her an doya doya izledim.' diyorsun ve gözlerim ayrılırken şaşkın ama bir yandan utanmış bir ifadeye bürünüyorum. Yaklaşıyor ve alnıma hafif bir öpücük kondurduktan sonra geri çekiliyorsun. Tabii ben; sen yaklaşırken gözlerimi kapatıyorum sevgilim, kapalı gözlerimin önünde bile gülüşün bir sinema gibi döngüde.
Ah cidden ne güzel gülüyorsun sevgilim, seni çok seviyorum.
Gözlerimi bir süre sonra aralayıp yanaşıyorum sana, ayaklarımı uzatıp birini diğerinin üzerine atıyorum. Başımı omzuna yaslıyorum. Bakışlarımı kaldırdığımda beni çenen ve adem elman karşılıyor ve kirpiklerin.
Gülümseyen çehreni bu açıdan da görebilmek ne büyük nimet sevgilim, yüzüne güneşin ışıkları vururken daha ne kadar aşık olabileceğimi düşünüyorum bir an. Zira her gün daha da çok aşık oluyordum.
Ben seni çok sevdim sevgilim. Sen de beni sevmiş miydin? Şimdiki gibi farklı yerlerde, farklı kutuplarda olmaktansa kumsaldan ziyade birbirimizin kolları arasında olsaydık daha mı kötü olurdu?
Özür dilerim sevgilim, yine bencillik ettim. Zira sen beni hiç sevmemiştin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
When I Was Older || VHope ✔
FanfictionÖzür dilerim sevgilim, bencillik ettim. ~24 bölüm sürecektir~ Ilk yayınlanma tarihi: {15.03.19} Bitiş tarihi: {28.05.19}