Gölgene bak, beni anlamak
istiyorsan; o kadar yakın ama
sana asla dokunamayan.
—
"Selin, dur! Gitme.." demesine kalmadan nefesi kesilene kadar koşmaya başlamıştı Selin. Bu sefer de ayrıldıysalar kendine ağlayacak başka bir omuz bulmalıydı. Sıkılmıştı artık her seferinde ona gelip o kız için ağlamasından.. Ama Selin bıkmadan usanmadan Didem'in açtığı yaraları kapatmaya çalışırdı. Didem'in Ali'ye aşık olmadığını adı gibi biliyordu. Ama amacını anlayamıyordu! Niye girmişti ki Ali'nin hayatına? Alt üst etmek için mi? Eğer amacı buysa başarıyordu. Mahvetmişti her şeyi.."Ali'm.." diye mırıldandı birlikte çekindikleri fotoğraflara bakarken. Ali'nin de onu gerçek anlamda sevmesi için her şeyini verebilirdi.
Biraz soluklanmak için durduğunda sırtını ağaca yasladı. Arkasından gelen nefes seslerini farkettiğinde mavilerin sahibi ellerini elleri arasına aldı.
"Kızım niye koşturuyorsun bu kadar beni?"
"İyi oldu sana!" dedi Selin yüzünü buruşturarak. "Sevgilin beni gözleriyle yiyip bitirirken neredeydin sen?"
"Selin.." dedi gülerek. "Biz sevgili değiliz ki. Hiç bir zaman da olmadık. Haa zaman ne gösterir orasını bilemem."
"De-değil misiniz yani? Ama ona aşık olduğunu söylemiştin."
"Evet, öyle. Sadece yakın bir zaman da konuşacağım."
"Senin adına sevindim." dedi gülümseyerek. İçi volkan gibi onun için yanarken sırf onu üzmemek için bu şekilde davranıyordu.
"Artık okula gidebilir miyiz kanka?"
"Kankan batsın Ali Mertoğlu!" diye mırıldandı içinden. Olmuyordu işte. Olduramıyordu.
"Gidelim.."
Kolundan tutarak kendine çekti.
"Ufaklık.. Ben senin içini bilirim. Söylesene niye düşürdün o güzel yüzünü?"Ne ara sıktığını bilmediği avuç içlerini serbest bıraktı. Yumuşacık elleri
fazla sıkmaktan kan revan içinde kalmıştı.
Selin'in küçük ellerini elleri arasına aldığında şefkatle okşadı.
"Selin.. Bana söylemek isteyipte söyleyemediğin bir şeyler mi var?"
"Yo-yok.."
"Titretme sesini Selin. Benimle her şeyini paylaşacağını biliyorsun değil mi? Ben senin en yakın arkadaşın değil miyim?"
"Öylesin.." dedi akan göz yaşlarını silerek. "En yakınım sen benim."
Birlikte tekrar okula doğru yürümeye başladıklarında ne ara tuttuğunu bilmediği nefesini bıraktı.
"Çok mu seviyorsun onu?"
"Çok.." dedi mırıldanarak.
Beklediği cevabı vermişti. Çünkü gözlerinden okuyabiliyordu artık bu durumu.. Hiç bir şey söylemeden okula doğru yürümeye başladığında arkasından seslenen Ali'yi umursamadı.
"Selin!"
Umursamayacaktı da.
Kısa sürede okulun önüne geldiğinde Ali de ona yetişebilmişti.
Selin'in kolunu kavrayarak kendine çektiğinde Selin'de ona okulda oldukları anlatan bir bakış atmakla meşguldü.
"Sen yine neden kaçıyorsun benden?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Acı Taneleri
FanfictionBir yanım öyle kırık ki sana ama diğer yanım.. Diğer yanım suçlayamıyor seni Ali. Çünkü biliyorum insan hayatta sadece bir kere gerçekten aşık olur. Tren kaçarsa bir daha geri gelmez. O tren benim için çoktan kaçtı. O kıza her güldüğünde, her kırmak...