the mask ; meanie ✓

°12

-wonwoo-
Ben..
Ben gerçekten isteyerek yapmadım.
Sadece bir kazaydı.
Gerçekten kazaydı.
Sen bana inanıyorsun değil mi günlük?
Umarım bir şey olmaz..
×××
Bugün cumartesi
Gyu beraber lunaparka gidelim dedi.
Ben de biraz hava almak için onu bahçede bekleyeceğimi söyledim.
Tam dışarı çıkmıştım ki biri maskemi çekti
Nefes alamadım.
O an maskemi arkadan çeken kişinin Han olduğunu farkettim.
Cheol de vardı.
-Wonwoo! Sana bunu başka birinden duymamam gerektiğini söyledim. Tüm okul bunu konuşuyor!
Elinde bir bıçak vardı.
Ben kimseye bir şey söylememiştim.
Nasıl tüm okul öğrenmiş olabilirdi ki?
Elindeki bıçak bana zarar vermeden şu Mingyu gelecek miydi artık?!
Tam bıçağı omzuma saplayacaktı ki bıçak yanağımı sıyırdı
Yanağım kanıyordu ama bıçağı almıştım
Onunla ne yapacağımı bilmiyordum
Birden Cheol bıçağı geri almaya çalıştı
O sırada da Han aramıza girdi ve ben..
Bıçağı Han'ın koluna sapladım.
Mingyu evden çıkmıştı
Ona koşmasını söyledim
Nereye olduğunu ben de bilmiyordum ama koşuyorduk.
Çünkü oradan bir an önce uzaklaşmak istedim.
Koştuk.
Arkamıza bir an olsun bakmadan koştuk.
Bir kaç sokak ileride iki katlı bir evin önünde durduk.
Benim yani bizim
Evimize benziyordu
Rengi dışında tabi.
Gyu evin Seokmin adındaki bir arkadaşına ait olduğunu söyledi
Hava kararıncaya kadar orada kaldık.
Seokmin eğlenceli biri
Mingyu gibi.
×××
Umarım Han iyidir.
Umarım Mingyu beni hiç bırakmaz.
×Çünkü sen, sen benim her şeyimsin. Her şey sensin.×