Gençlikten bahseden ,benim seve seve yazdığım bir hikaye. Bir genç kızın sıradan olmayan ama sıradan olarak yaşadığı hayatı. En kısa sürede yazmaya çalışıyorum. Umarım beğenirsiniz.
Evet. Berk'ti o. Bir elbiselerime, bir bana , birde Kerem'e bakıyorlardı. Ben ise daha temizlemesi gereken 4 cam olup inanç bir leke... her neyse akıl karıştırmayalım. Devam...
"Şey ben Melis'i merak etmiştim ama," bana döndü ve,"bu hal ne?" Hakkaten bu hal ne? Ben nereden bileyim. Giyinmiştim ışte ama kırıcı bir cevap bulmalıydım. Kerem ile evlendik? Çüüüş deve! Bana almış Kiramadim? Yuuuuh öküz! Sanki biraz saçma oldu. Ahaaa! "Hiç erkek arkadaşım ben sarih olunca eve getirmiş."
"İçeri geçip daha detaylı anlatmaya ne dersin?"
"Ahh evet. Buyur." Berk kapıdan girdi oturduk ve söze başladık. Kerem sanki beni kaybedecek gibi yaklaşmıştı bana. Utanmasa kopya kağıdı gibi sarılacak resmen.
"Ben bir şeye üzülmüştüm de. İçmişim. Sonrasında, Kerem beni eve getirdi. Orada biraz dans ettik tabi... Seni seviyorum sözleri üzerine, sevgili olduk."
"Ahhaaa. İşte benim sevgilim." Kerem Berk'e küçümseyerek baktı. Berk ayağa kalktı ve tam kavga olacakken,
"Yeter kaç yaşinıza geldiniz hala kavga peşindesiniz. Sen. Sana ne demeli? Sevgilisi olan bir adama sevgilini elinden alacak mı gibi davranıp sonra bana nazi kampında evladına sarılır gibi sarılıyorsun! Sen Berk? Çok mu suçsuzsun? Hem Kerem'e garip davranıyorsun. Hem bana. Sonra da gidip bir kızla çıkıyorsun ortaya. Bu hak mı yani şimdi? Buysa ben de haklıyım. Seninle sevgili olurken, seninle aynı otobüse binerken, ve ikinizi de tanırken! Yaaa yeter. Ben ev interneti miyim yaa? Şurada 2GB var siz gidiyonuz, 3 saatlik film açıyonuz! Lan çıkın gidin evimden! Sizi içeri alan da kabahat!"
Eh. Onca laf sonrasında kim gitmez? İçimden ' Lan sen kime artistleniyon? Eben seni erkeklere küfrederken mi doğurdu? Niye lan bu? Aaahaaa bi de Kerem arıyor! Yüzüne de iki ton laf şöyle tam olsun! ' Telefonu açtım ve "Özür dilerim" dedi. Ona hafiften anlatmaya karar verdim.
"Olmuyor."
"Dur yardım edeyim?"
"Hayır o anlamda değil. Yaa ben. Özür dilerim."
"Niye. Asıl ben özür dilerim."
"Ben..." dedim ve hizlica "senden ayrılmak istiyorum.!"
"EVET. Öyle bir imkan olmadığı için. Ya da belki gider şimdi pembe yaparsın. Hatta HAYIR! Şimdi gider o olasılığı de nersin sen!
Evet bir ton laf ve haklıydım. Hemen Meltem'i aradım. Geldi tabi ki. Sarıldık ve ona olanları anlattım. Sonra müzik dinliyordum deki gibi. Beni öyle görünce hangi duyguyu içeriyorum anlamadı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bana "Onu sevmediğinden emin mısın? Ya seviyorsan?"
" artık hiç bir şeyden emin değilim."
"Bence sana yenilik gerek."
"Nasıl yaaa?"
"Yani şöyle, sana yeni bir tarz bulmalıyız."
"Dikkat çekmek diyorsun?"
"Evet. Önce rahat tan başlayalım bak bu sweatshirt sana uygun."
"Waoow. Harika! Hadi başlayalım."
*** *** *** ***
"Vay canına bu kız da kim böyle?" Dedikodular koridorda yankılanırken ben bahçede kendimden emin adımlarla, Meltem'in öğrettiği gibi ilerliyordum. Ve onu gördüm başta beni görmedi, ama ben gözümü tekrar yola koyunca beni gördü ve ikimizin de nefesi kesildi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
