MAKYAJ

37 2 0
                                    


Savcı kahvesini alıp çalışma masasına oturdu. Masanın üzerinde dağınık halde duran dosyaları düzenlemeye başladı. Aciliyeti olmayan bir kaç dosyayı sol tarafındaki rafa yerleştirdi. Masanın üzerinde sadece açılmamış büyük bir sarı zarf bıraktı. Zarfı çekmeceden çıkardığı bıçağıyla açtı, içinde belgelerin bulunduğu bir klasör ve sanık Aylin Tagu'ya ait SVR lens görüntülerinin bulunduğu bir bellek vardı. Çalışma odasının kapısı çaldı. Savcının kızı kapıyı aralayıp "Babacığım ben çıkıyorum" diyerek gülümsedi. Bir süre bekledikten sonra "Nasıl görünüyorum?" dedi. Savcı elindeki klasörle uğraşırken kızına kısa süreli bir bakış attı, "Kusursuz görünüyorsun" dedi ve hala kapının kolunu tutarak onu izleyen kızının duyamayacağı bir ses tonuyla mırıldandı "Herkes kadar kusursuz." Babasının her zamanki gibi işine odaklandığını gören kızı yavaşca kapıyı kapatarak onu yalnız bıraktı. Savcı kahvesinden bir yudum aldıktan sonra belleği önündeki bilgisayarına taktı. Gözlerindeki SVR lenslerin bilgisayar ile bağlantı kurduğundan emin oldu. Son dört yıldır savcılar, sanıkların suçu işlediği güne ait görüntülerini sanıkların gözünden izleyebiliyor ve bu görüntüler doğrultusunda karar veriyorlardı. Görüntülerin izlenmesi yasallaştığında ufak çaplı bazı tepkiler alsa da, etik tartışmalara neden olsa da ülke nüfusunun yaklaşık yüzde yetmişinin SVR lens kullandığı göz önünde bulundurulduğunda bunun hukuk sistemine de yansıması kaçınılmazdı.

SVR lensler, beyindeki görme işlemini sağlayan oksipital bölgeyle iletişim halinde çalışan ve gündelik hayatın vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş bir teknolojiydi. İnsanların ufak bir cerrahi operasyon ile gözlerine taktıkları bu lensler, tüm günlerini kayıt altına alıyor ve görme duyularının manipüle edilmesine olanak sağlıyordu. SVR lensler, insanları check-in yapmak, fotoğraf paylaşmak gibi iz bırakma dürtülerinin meşakatinden kurtarmış, sosyal medya olgusunu tamamen değiştirmişti. Her birey "selfvision" isimli paylaşım platformunda bir profil açarak tüm gününü yayınlamaktaydı. Selfvision üzerinden sadece arkanıza yaslanarak Endonezyalı bir berberin yahut Londra'da bisiklet süren bir Arap'ın gözünden dünyayı izleyebiliyordunuz. Ancak, üç yıl önce geliştirilen "virtual face" eklentisi adeta devrim niteliğindeydi. Bu eklenti basit haliyle, SVR lenslerin yüz tanıma özelliğini kullanıyordu. Kendinize sanal bir yüz satın alabiliyordunuz ve bu lensleri takan herkes, sizi gerçek yüzünüzle değil sanal yüzünüz ile görüyordu. Sadece son bir yılda tüm dünyada yaklaşık 350 milyon yeni yüz satın alınmıştı. Savcı da kızının yoğun ısrarına dayanamayıp onun yeni bir sanal yüz satın almasına izin vermişti. 21 yaşında bir kız için yüzünün diğer arkadaşlarından daha gerçek olması değil, daha güzel olması önemliydi.

Savcı son hazırlıklarını da tamamladıktan sonra arkasına yaslandı ve kızıyla aynı yaşta olan sanık Aylin Tagu'nun suçu işlediği iddia edilen güne ait görüntüleri izlemeye başladı. Görüntüler olay gününün sabahında başlıyordu. Aylin sabah kahvaltısını yapmaktaydı, savcı buraları hızlıca geçti. Aylin yatağına uzanmış ve gözlerini kapamış bir şekilde reklam izleyerek sanal para kazanıyordu, muhtemelen ileride satın almayı planladığı yeni yüz için sanal para biriktiriyordu. Ancak sanal para karşılığında izlediğiniz reklamlarla markanın o gün içindeki gerçek üstü reklamlarını da onaylamış oluyordunuz. Mesela masanın üzerinde buzlar içinde bir kola görebilir fakat bunu içmek için elinizi uzattığınız anda onun gerçek olmadığını, bir halisülasyon reklam olduğunu anlayabilirdiniz. Ancak kolanın yerine beliren satın al butonunu onaylamanız on dakika içinde evinize bir kola gelmesi için yeterliydi. Savcı olayın yaşandığı akşam saatlerine kadar bu sıkıcı kızın gününü hızlıca ileri sardı. Hava kararmıştı, Aylin tek kişilik arabasıyla şehrin merkezinde ilerliyordu, aracın açık navigasyonudan bir bara gittiği anlaşılıyordu. Aylin aracı olması gerekenden daha hızlı sürüyordu. Bir kırmızı ışığa yanaştı, aracı otomatik olarak hızını kesti ve ışıkta durdu. Işıkta onunla birlikte bekleyen beş araç daha vardı. Hepsi yeşil ışık yanana kadar zamanını boşa harcamamak için bir reklam izledi. Bu izlediği reklam başkasının gerçekliğinde olduğu için savcıya bir getirisi yoktu, bu yüzden yaklaşık bir saat daha ileri sardı.

MAKYAJHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin