Artık tatil için heyecanım pek kalmadı ama napalım artık. Çadırlarımızı kurduk ve kura çekmek için toplandık. Ne kurası mı? Tabiki kimle kalıcağımızı öğrenmek için. Sıranın bana gelmesine az kaldı. Farklı kişiler çıkabilir diye toplam kişi sayısının yarısı kura çekecek böylece eşler çıkacaktı. Şimdiye kadar kimse jimini çekmedi. Sıram gelince elimi torbaya attım ve kağıt seçtim hepsi soğukken sadece birisi sıcaktı. Aldım ve geri adım attım. Kağıdı yavaşça açtım ve ' jimin ' yazısını görmemle koşarak üstüne atladım. "Sakin ol noldu" " Seni çektim " Oda şaşırmıştı. "Hadi çadırımızı alalım. "" Tamam" Biz çadırımızı seçtik simsiyahtı ben ona haytanlıkla bakarken jimin" Hadi açsana" Demişti. Kıskanmışmıydı o beni. Neyse.
...Çadır kuruluyor...
" Çocuklar öncelikle biraz dinlenin keşif yapın ve üstünüzü değiştirin akşam yemeğine kadar vaktiniz var hadi hadi hadi" Koşarak zar zor kurduğum(uz) çadıra girdim. Ardımdan o da girdi. " Hey çıksana üstümü değiştireceğim. " " Banane değişseydin " Yah. " Tek şartla izin verir(dim) çünkü çıkmak zorundasın şarta gerek yok" " Niyeymiş hanımefendi " Ayağımı kaldırıp karnına yumuşak bir tekme geçirdim ve " Bundanmış beyfendi " Dedim.Üstümü giydim burası bayağı soğuk normalde seul sıcak ama burası soğuk. Sonra jimin de girdi. Ben biraz gezmek istiyorum. Jimini beklememe gerek yoktu. Yürümeye başladım. Elime telefon alıp fotoğraflar çekmeye başladım. Ve zor da olsa sosyal medyada paylaştım.
Gingergirl
Seul ormanı@Gingergirl~Keşke kalplerimizde bukadar uyumlu olsa~
Gingergirl'e yanıt ver.Ahh çok güzel ama dönmeliyim çünkü merak etmesinler. Yürürken önümden topallayan bir tavşan geçti. Yakaladım ve elime aldım. " Ne oldu sana tatlı şey?? " Yoluma devam ettim herkes kalabalık olmuştu ama ben seslenince gözler bana ve kucağımdaki pofuduğa döndü" Heyy hocam ben bu pofuduğu topallarken buldum. " Elimdeki tavşanla üstlerine gitmeye başladım. Bazılarından " İsmi ne olacak?? " "Yaaa çok şirin😍" Gibi sözler çıktı. Bende" Evet, ismi 'pofuduk' olacak " Dedim. Tavşanla birlikte çadıra girdim, arkadan birkaç gülüşme sesi geldi ama takmadım. Biraz sonra içeri Jimin girdi bu sefer gülme sesleri daha fazla gelmişti ama hala neden güldüklerini anlayamamıştım. Sonra tavşanı bıraktım. Hoplayarak Jiminin avuçlarına bıraktı kendini. " Ya sanırım seni benden çok sevdi" " Evet bu kıskanman için bir fırsat olabilir. " " Tabiki olu- Ne!!??? " Jimin gıcık gibi tavşanın kulağının arkasını öptü. Ama ben kan- ne olamaz tavşan hoşuna gitmiş gibi davranıyor. Bu yüzden Jimin tekrar tekrar öpünce kalktım ve çadırdan çıktım. Herkes bana baktı ve geri döndü. Bir kişi hariç SOOBIN. Daha önce hiç söz konusu olmadığı için hakkında pek bir şeyler bilmiyorum. Ama bildiğim bişey var o da hep bana bakıyor ya da ağlıyor. Elimle ona gel işareti yaptım. O ben mi anlamında işaret parmağını göğsüne koydu ben kafa sallayınca ayaklandı. Bu sırada Jimin içerden konuşarak çıktı" Hadi ama bana tripli olamazsın, hem bak ne yapmayı öğend-" O bunları söylerken Soobin yanıma ulaşmıştı. Koluna girdim Jimin de Soobin de çok şaşırmıştı. Umrumda değilsin Park Jimin. Saçmalamayın tabiki bu şey için yapmıyorum. Sadece taktiğimi değiştiricem bi çok yakın bir başkasıyla birde soğuk. Yanlış anlamayın insanları kullanmıycam sadece arkadaş olucam ve çevre mi genişleticem. Arkamda tavşanla kalan bir jimin bırakarak yürüdüm. Soobin'e dönerek " Sence tarzım nasıl? " Diye sordum cevap olarak" Güzel" _ " Bu kadar mı yani bir yorum yapmıycak mısın? "_ " Ne dememi bekliyorsun? " _ Birden sorunca korktum_" Tamam sakin ol yakınlarda alışveriş yapabileceğim bir yer var mı ki" "Ben buraya gelmiştim ilerde bir market ve bir mağaza var çok güzel sırf alışveriş yapmak için gelmişliğim var. " Şaşırdım. " Ne bekliyoruz hemen gidelim"_"takip et beni"
..Burası müthiş. Sanırım aşık oldum. Kotlar, şortlar, gömlekler, eşofmanlar,. Tam benlik hemen birkaç kombin yapıp kabine girdim. Önce bir bahçıvan tulumu denedim ve çıktım. Soobin bana döndü ama birşey söylemedi bu yüzden beğenmediğini düşünüyorum, arkamı döndüm tam kabine girecekken bana " Bunu al, bu tulum hakkında düşündüklerim var "dedi. Acaba ne düşünüyor? Neyse hemen ikinci kombinimi giydim. İkinci kombinim üç parçadan oluşuyor. Siyah ve beyaz yukarıdan aşağıya çizgileri olan bir gömlek , altına ise siyah pileli bir etek. Ayrıca gömlek ve eteği bağlaması için bir adet askı. Haa bir de kar tanesi şeklinde kolye son olarakta dizüstü siyah bir topuklu. Evet kombin bu. Çıktım ve etrafımda döndüm. Beğenmemiş bir hali vardı. Halbuki mağazaya yakın evlerde oturan erkekler -sevgilisi yanında olanlar bile- ve bizim okulun erkeklerinin gözü bendeydi. " Şort eteğe dönüştürürsek daha kullanışlı olur. Alalım y-yani al demek istedim. " Elini ensesine koyup kaşıdı. Eeeee ben bunu düşünememiştim . " Çok güzel fikir, modacı mı olmak istiyorsun? " " Evet" " Peki o zaman ben diğer kom-" " Hayır hayır bu ikisini al yeter hem daha fazla iş olmasın hemde geç oldu merak edebilirler" Oha çocuk çok dakik hemde elindeki ile yetiniyor. Tam benim tipim, ama ona o gözle bakmıyorum. Üstümü değiştirdim ve parayı verip yola koyulduk. Gerçekten geç olmaya başlamış - sanki çocuk ona ne dediyse- Varınca merak edildiğimizi fark ettim en azından jiminin yüzden endişesi anlaşılıyordu. Yanıma gelip " Neden birden gittin sen gidince tavşan da kaçtı bir daha bulamadım, üstüste birsürü şey yaşadım"Tribime devam etmenin mantığı olmadığını düşünüp " Ne oldu? " " Önce tavşanIMIZ kaçtı, sonra yere düştüm, sonra bir çocuk ile kavga ettim. " " Bir dakika kimle ettiğini söyler misin? " " Ç-çocukla" " Kekeleme" " Ama yanına gitme " Biraz biraz tahmin etmeye başladım. " İyide neden bu kadar korkak davranıyorsun zaten benim için onunla kavga etmiştin? " "B-ben senin onun yanına gitmeni istemiyorum çünkü seni kıskanıyorum ve onun yanına gidince üzüleceksin biliyorum" Ağlamaklı çıkan sesi kalbime dokunurken, gözünden bir yaş aktı. O an onun tarafından gerçekten sevildiğimi anladım. Bi anlık cesaret ile ona uzanıp - kız 1.40 herhalde jimine uzanan da ne bileyim mdkdkdkd ( tabiki şaka boyuna saygım sonsuz) - öptüm. Sesler kesilmiş ve herkes bize dönmüştü. Jiminin, o her düştüğünde kalbime hançer gibi saplanan gözyaşının tuzunu hissettim. Dayanamadım ve onu öperken ağlamaya başladım. Hemen ondan ayrılıp eşyalarımı toplamaya koştum, çünkü birazdan gidecektik. ( farkındayım gezide pek bişey yaşanmadı ama uzatamam sorry telafi edicem)
.. .
Evet harika yolda kaldık ve 1,5 saattir gidemiyoruz. Sonuç; yakın- aslında o kadar da değil - bir yerde otel varmış ve elimizde bavullarla oraya gidicez. 😒😒😒 şimdi tatil biraz uzadı belkide tatilin tek iyi yanı bu olabilir. Herneyse jiminin sadece sırt çantası olduğundan benim 1 bavulunu aldı bende e diğerini ve sırt çantamı taktım çok komik çünkü ikimizde benzer şeyler giyiyoruz ve çantalarımız da benziyor.Gülerek yürüdüğümüz yolda duyduğumuz şey ile yüzümüzün solması bir oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Çocuk |• PJM•
FanfictionSessizliğin'in ardındaki sesi duymama yardım et, PARK JİMİN...