19

1.8K 169 13
                                    

- iyi git Tao'ya ver ben de gideyim tüpçüye vereyim. 

Koşmaktan nefesim kesilmişti ayrıca Suho'nun söylediği cümle ile  nefes  almayı unutmuştum. 

Bir yandan gülmek istiyordum bir yandan ise nefesimin düzene girmesini...

Suho dediği gibi evi basmıştı,  şu an ortalık kan revan  götürmesse iyiydi... 

-Hadi kardeşim al şu dengesizi de gidin evimden. 

Odanın birinden tao gömleğini giyerek çıkınca suho'nun tepesi iyice atmıştı. 

Ayrıca o bana mı dengesiz diyordu? Agzını yırtardım onun. 

-Siz? 

Suho konuşunca Tao ile göz göze  geldim. 

Şimdi kavga  çıkarsa tao bizi içeri tıkardı. 

İçeri girmek istemiyordum.  Tamam kavgayı çok severdim de izlemeyi severdim  ben. 

Doktor insandım ben bu yaşından sonra hapise giremezdim. 

Elimi suho'nun omzuna koyup sakin olması için sıktım. 

-Evet biz?  Hadi al şu ortagını da evimden çıkın gidin ayrıca lay gitmeden ağrı kesici al acın diner. 

Agrı kesici mi demişti o?  Ayrıca  odadan üzerini giyinerek çıkmıştı. 

Şu an olduğum durumdan iğrenmiştim. 

-LAN BİTTİN SEN YEDİM ULAN SENİ

Suho beni ittirip tao'nun üzerine atlaması ile tao dengesini kaybedip yere düşmüştü. 

Suho da onun üzerine düşünce Lay ile bakmayı kesip yardım etmeye yönelmiştik. 

-Ah kris yürüyemiyorum sen ayır, hoh derin nefes almalıyım. 

-KRİS BAK YÜRÜYEMİYORUM DİYOR KAFAYI YİCEM 

Suho bir yandan bagırıp düşüncesini dile getirirken bir yandan altta olan tao'nun saçlarını yolmakla meşguldü.

Yumruğunu Tao'nun yüzüne geçirdiğinde,  kavgaya bakmayı kesip suho'yu kaldırmaya çalışıyordum. 

Tüm gücümle suho'yu cektiğimde arkaya doğru göt üstü yere düşmem ile dişlerimi sıktım. 

Feci derece de canım yanmıştı.

Lay da zar zor Tao'yu kaldırdığında suho'yu sıkı bir biçimde tutmaya başladım. 

Tekrar bir ayırma cabasına girmek istemiyordum açıkcası. 

-Kris bırak gebertecegim onu,  sevdiğim cocuk ile yatmak neymiş gösterecegim. 

Suho'nun agzını elimle kapatınca ısırması ile acıyla geri cekmiştim.  Hala sıkı bir biçimde tutuyordum. 

-Eşkiya mısın sen be?  Ayrıca kris bırak gelsin ne yapıyor görelim. 

Tao'nun adımı seslenmesi ile doğrudan gözlerinin içine bakmaya başladım.  Sahi ismimi nereden biliyordu? 

-İkinizde  kesin şunu Suho,  sevdiğin cocuk kim? 

Lay'ın konuşması ile ortamda sessizlik oluşmuştu. 

Ayrıca bu cocuk  ultra salaktı.  Suho bu mal herifte ne buluyordu anlamıyordum. 

Lay'ı dikkatli bir biçimde  incelediğimde gözleri  dolu doluydu,  suho'yu mu seviyordu?  Hadi canım eglence yeni  başlıyordu. 

Bu durumda bile eglenceyi pardon kaos seyretmek hoşuma gidiyordu. 

Tam bir geri zekalıydım. 

-Lay...  Seni seviyorum görmüyor musun?  Ama  sanırım benim sevdiğim cocuk değilsin gözüme gözükme. 

Suho'nun beni ittirip evden ayrılması  ile kafamı iki yana salladım.  Bu bana fazla gelmişti...

Herkes sudan  çıkmış balığa  dönmüştü. 

Suho resmen bombayı atıp gitmişti... 

Kiraz Mevsimi /EXOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin