Tarihimizden Kısa Bir Kesit

791 40 13
                                    

Asurlular Asya'yı uzun yüzyıllar boyunca demir yumrukla yönetmişlerdi. Ancak, M .Ö. Vl ll. yüzyıllarda Medya halkı (bugün İran'ın kuzey batısıdır) başkaldırdı ve sonunda özgürlüğüne kavuştu. Artık Medyalı­ların yeni bir hükümet kurmaları gerekiyordu. Her tür despotluktan kaçınmaya kararlı bir şekilde herhangi birine en üstün gücü vermeyi yada krallık kurmayı reddettiler. Ama bir lider olmaksızın ülke kısa süre içinde bir kargaşanın içine düştü ve birbirleriyle savaşan köylerden
oluşan küçük krallıklara bölündü.
Böyle bir köyde Deioces adında bir adam yaşıyordu, adil alışveriş
ve anlaşmazlıkları çözme yeteneğiyle ünlenmişti. Bunu o kadar iyi başarıyordu ki, kısa süre içinde bölgedeki her
türlü çatışma ona getirilir olmuş ve gücü gitgide artmıştı. Tüm bölgede
yasaların saygınlığı kalmamış, yargıçlar yolsuzluk yapıyordu. Artık
kimse davalarını mahkemelere götürmüyor, bunun yerine şiddete
başvuruyorlardı. Deioces'in bilgeliği, rüşvet almayışı ve tarafsızlığıyla
ilgili sözler ortalığa yayılınca bütün Medya köyleri her türlü davalarını
halletmek için ona başvurmaya başladı. Kısa süre içinde ülkede adalet konusunda söz sahibi olan tek kişi haline geldi.
Deioces gücünün doruklarındayken birdenbire sıkıldığına karar verdi. Artık yargıç sandalyesinde oturmayacak, davaları dinlemeyecek, kardeşler ve köyler arasındaki anlaşmazlıkları gidermeyecekti. Başka insanların sorunlarıyla çok fazla uğraşarak kendi işlerini ihmal ettiğinden yakı­narak emekli oldu. Ülke bir kez daha kargaşaya girdi. Deioces gibi güç­lü bir yargıcın ansızın çekilişiyle suç arttı ve yasaya saygısızlık hiç olmadığı kadar büyüdü. Bütün köylerden gelen insanlar bu açmazdan nasıl
çıkacaklarına karar vermek için bir toplantı düzenlediler. "Bu şartlar altında bu ülkede yaşamaya devam edemeyiz," dedi bir kabile lideri. "Yönetici olarak birimizi atayalım, böylece düzenli bir hükümetin yönetimi altında yaşayalım, yoksa bu kargaşada hepimiz evlerimizi kaybedeceğiz."
Ve böylece Asurluların zorbalığı altında çok çekmiş olmalarına
rağmen Medyalılar yine monarşi kurup bir kral seçmeye karar verdiler.
Yönetici olarak en çok istedikleri insan kuşkusuz adil Deioces'ti. Artık
köylerin kavgası ve çekişmesiyle daha fazla ilgilenmek istemediği için
ikna edilmesi zordu, ama Medealılar yalvarıp yakardılar; onsuz ülke
kanunsuz bir devlet haline gelmişti. Deioces sonunda kabul etti.
Ama bazı şartları vardı. Onun için muhteşem bir saray inşa edilecekti, korumaları olacaktı ve başkent onun ülkeyi idare edebileceği bir
yerde kurulacaktı. Bütün bunlar yapıldı ve Deioces sarayına yerleşti.
Başkentin ortasındaki saray duvarlarla çevrilmişti ve sıradan insanlar
içeri kesinlikle giremiyordu. Deioces ondan sonra iktidarının şartlarını
koydu: Onun yanına girmek yasaktı . Kralla iletişime girmek ancak haberciler yoluyla mümkündü. Kraliyet sarayındaki hiç kimse onu haftada birden fazla göremeyecekti ve o da yalnızca izinle olacaktı.
Deioces elli üç yıl boyunca yönetimi el inde tuttu, Medya İmparatorluğu'nu genişletti ve daha sonra büyük-büyük-büyük torunu tarafından kurulacak olan Pers İmparatorluğu için temeli oluşturdu. Deioces'in iktidarı sırasında insanların ona olan saygısı giderek tapınma
şeklini aldı. Onun yalnızca bir ölümlü değil, tanrının oğlu olduğuna
inanıyorlardı.

Kürt Milliyetçiliği Ve Kürdistani DuruşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin