Rüya Çetin, 15 yaşımdayım. Kahverengi saçlarım, kahverengi gözlerim ve esmer tenimle birbirine uyumlu bir görünümüm vardı. Kendimi güzel bulmadığım doğrudur ama huylarım ve duygularımı gerçekten güzel buluyorum. Biraz eskilerden ve şimdi ki kızıl sevdamdan bahsetmek için burdayım. Belki de bazı konularda bu romanım bir örnek olarak sunulurken, bazı yerlerde hayranlıkla okunulan ya da hiç sevmeyen kötü eleştiriler alan bir roman olacaktı. Bunun bir önemi yok diyemeyeceğim tabii ki de benim için kötü de olsa iyi de olsa her türlü yorum önemli ben şimdi başlamışken sizin sayenizde kendimi daha da geliştireceğim çünkü bu benim ilk başlayıpta devam ettireceğim kitap olacak. Her türlü tepkilere hazır olduğum için yazmak istiyorum. Başarabilirim. Ben bunu yapabilirim. Kendime inanıyorum ve artık tam zamanı...
+++
Okulumun ilk günü ve nasıl bir ortamla karşılaşacağımı çok merak ediyordum. Ortaokul bitmiş liseye geçmiştim ve bu süreç içerisinde çok okul değiştirdiğim için alışkınım ama yine de ister istemez içimde heyecan oluyor ki bu da bir yaş daha olgunlaşıp daha ağır dersler göreceğim bir leveldi.
Hızla hareket ederek ilk önce banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım, saçımı taradım ve dişlerimide fırçalayarak banyodan çıkıp odama yönlendim. Üstümü de rahat giyinerek çantamıda sırtlayıp odadan çıktım. Evin anahtarını masanın üstünden alıp ayakkabımı da giyerek koşar adımlarla okula doğru ilerledim. Biraz uzaktı bir kaç dakikaya hızlı adımlarım ile devam edersem eğer yetişebilirdim.
Kolumda ki kol saatine bakarak geç kalacağımı fark edince koşmaya başladım. Okul görüş alanıma girince yavaşladım. Nefes nefese kalmıştım. Biraz durarak okula baktım ve hemde biraz dinlenmiş oldum. Sonra yine koşar adımlarla okulun bahçesine girdim.
Ne kadar büyük bir okul. Kesin öğrenci sayısı da fazladır ve hiç sevmediğim şeydi. Kalabalık yerlerden nefret eden biriyim. Mecbur bir şekilde İstanbul'da oturmama ne demeli? Neyse okula girdim ve biraz etrafa göz gezdirdim. Yeni olduğumu anlayan bir kaç kişinin gözleri üzerimde olduğunu anlamak hiç de zor değildi. Arkasını dönerek bazı kızlar ellerini göğsü üzerinde bağlayarak bakıyordu, bazıları ise bana bakarak konuşuyordu. Bunları hiç düşünecek zamanım olmadığı için müdürün yanına gitmem gerekti. Şubemi öğrenmem gerekiyor.
İlerlemeye başladım. Adımlarım biraz ürkek ve biraz da heyecandan titriyordu sanırım.
Öğretmenler odasını gördüğüm de müdürün odasının da buralarda olduğunu düşünerek öğretmenler odasına doğru ilerledim. Kapıyı hızla açarak elindeki test kitapları olan bir kız bana çarptı ve dengemi kaybedip düşmeme neden oldu. O kadar hızlıydı ki çok sert çarpmıştı ve benimle birlikte o da düşmüştü."Neden önüne bakmıyorsun ki sen?" dedim ve içimden sövüyordum kıza.
"Kusura bakma. Dikkat etmedim. Derse geç kalıyorum." dedi ve kitaplarını eline alarak ayağa kalktı. Elini de bana uzattı ve kalkmak için elini tuttum. Gözlerime bakarak "Sen yenisin değil mi?" diye sordu.
"E-evet yeniyim." dedim. Sesim neden titremişti hiç bir fikrim yoktu.
"Hmm. Ben Eylül." dedi. Elini tekrar uzatarak.
"Rüya." el sıkıştık ve kızın tebessümü karşılığında bende tebessüm ettim.
"Tamam o zaman müdürün yanına gidelim de sınıfını öğrenelim." dedi.
Hiç bir şey diyemeden elimi tutup çekerek hızlı adımlar attı. Bende ona ayak uydurmak için hızlandım. Diğer öğrenciler ise o halimize şaşkınlıkla bakıyordu. Hiç birini umursamayarak Eylül'ün ne kadar iyi ve samimi oluşuna istemsizce sessizce gülmüştüm. Okula gelir gelmez böyle bir şey hoşuma gitmişti ve durmuştuk. Odanın kapısını çalarak 'gir' sesini duyunca kapıyı açarak Eylül beni içeri itti.
Müdür masasında oturuyordu ve karşısında kafası yere bakan bir çocuk vardı. Saçları kumral, uzun boylu bir çocuk. Sanırım bir şey yapmış ki suçlu gibi duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL SEVDASI
ChickLit15 yaşında Rüya Çetin. Biraz geçmişinde ki acılarını hala taze olarak yaşarken karşısına çıkan bir kızıl sevdası ona huzurlu hissettirmesiyle kaybetmemek için ve onu mutlu etmek için elinden gelen her şeyi yapan bir kız... Kahverengi saçlarım, kahv...