Yatağına uzandı ve derin bir nefes aldı Donghyuck. Antreman onu fazlasıyla yormuştu ve artık kendinde nefes alacak gücü bile bulamıyordu.
Yere bıraktığı telefonuna uzandı ve onu eline aldı.
Mark'tan mesaj yoktu.
Herhalde öldü, diye düşündü.
Ölmediyse mesaj atmaması olağandışı bir durum olurdu.
Hafifçe esnedi ve telefonunu yere bırakarak gözlerini kapattı. Derin bir uyku çekse iyi olacaktı.
Tam uykuya dalacağı sırada gelen bildirim sesiyle birlikte irkildi Donghyuck, ardından sinirle telefonunu eline aldı ve gelen bildirime baktı.
marklee:
perdeni kapatEkranı kapatarak telefonu yere bıraktı ve tekrar gözlerini kapattı uykuya dalabilme umuduyla. O sırada telefonuna birkaç bildirim daha geldi.
Donghyuck sakin kalmaya çalışarak telefonunu eline aldı ve gelen bildirimlere baktı.
marklee:
uyumanı izlemek sinir bozucu
ayrıca istediğim her şeyi yapacağını
söylemiştin Hyuck
perdeni kapatDonghyuck telefonunu yere bırakarak yatağından kalktı ve pencereye doğru ilerledi.
Önce kısa bir süre Mark'ın odasına baktı. Mark yatağında oturmuş, ona bakıyordu. Elinde telefonu vardı.
Donghyuck perdeyi hızla aşağı doğru indirerek yatağına atladı ve gözlerini kapattı.
Kendini uykuya bırakmadan önce Mark'ın kolunu kırdığı için kendine lanet etti.
Şimdi bunlara katlanmak zorundaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
mistake | markhyuck
Fanfiction"Alçı iki hafta sonra çıkacakmış, o zamana kadar istediğim her şeyi yapmak zorundasın Hyuck." texting + story ©renvoin