İki Kırık Kalp..

1.6K 99 13
                                    

4 Ay Sonra

Rebekah Mikaelson

Yataktan fırladığımda ayağım yerdeki şarap şişesine çarptı. Dün gece olanları yavaş yavaş hatırlarken onu uyandırmadan odadan çıkmaya çalışıyordum. Banyoya girip yaptığım şeyle yüzleşmem gerekiyordu. Ama bu isteğimi gerçekleştiremeden yatakta bana doğru döndü. Ne yaptığımı anlamaya çalışıyordu. 

İkimiz birbirimize anlamsızca bakarken sessizliği bozdum.

"Öyle bakmaya devam edecek misin?"

Gıcık gıcık ama bir o kadar sevimli gülümsemesini yüzüne yerleştirdi.

 "Ne yaptığını anlamaya çalışıyorum. Ben uyanmadan kaçmayı mı düşünüyordun gerçekten."

"Evet şimdi banyoya giriyorum,döndüğümde burda olma."

"Neden? Dün gece sana defalarca fikrini değişebileceğini söyledim ama çenemi kapatmam gerektiğini söyledin durdun. "

Yatakta doğrulduğunda dağılmış saçlarını düzeltti. Şimdi tekrar yatağa dönüp onunla öğlene kadar sevişebilirdim ama kendimi tutmam gerekiyordu.Kendime gelmem için derin bir nefes aldım.

"Bana zaman ver tamam mı? Kendime gelmem lazım."

Anlayışla kafasını salladı. Ben arkamı döndüğümde onunda yataktan kalktığını duydum. Onu bakma isteğimi bastırıp kendimi banyoya attım. 

Son zamanlarda duygusal anlamda çöküntüdeydim. Küvete su dolarken boş boş izliyordum. Kapı tıklatıldığında daldığım dünyadan çıktım.

"Ben çıkıyorum Rebekah. İstediğin zaman beni arayabilirsin. Yanii.. Yanlış anlama..İstediğin her şey için demek istedim."

Kıvranışı yüzünden gülümsedim.

"Teşekkür ederim."

Dış kapının sesini duyduğumda kendimi suyun içine bıraktım.

Matt'in ölümünden sonra erkeklere olan ilgimi kaybetmiş gibiydim. Bu hallerim çok tuhafıma gidiyordu. Çünkü ben Rebekah Mikaelson'dum erkekleri topuğunun ucuyla ezen ama sürekli aşık olan kız. Bir insan yüzünden erkekler anlamsızlaşmıştı. Sonunda bana önem veren,bir amacı olmadan,beni ben olduğum için seven birini bulmuştum. Sanki biriyle beraber olursam ona ihanet edecekmişim gibi geliyordu. Onun anılarına saygısızlık edecekmişim gibi..

Bunu birilerine anlatsam büyük ihtimalle bana gülerdi düştüğüm durumdan ötürü. İçimde kendi savaşlarımı verirken diğerlerine güçlü kızı oynamaya devam ettim. Ama artık dayanamıyordum ve dün içtiğim iki şişe şarabın etkisiyle erkeklere olan bu orucumu bozmuştum. Ve bunu düşünmekten bile utanıyordum ama bana iyi gelmişti. Nazikti,samimiydi en önemlisi kendimi yeniden hissetmiştim.

Her şeyi akışına bırakacaktım. Belki tek gecelik bir ilişki olacaktı belki devam eden bir ilişki olacaktı ama bundan vazgeçmeyecektim. Evet bunu yapmalıydım. Kaybedecek neyim vardı?

Küvetten oldukça kararlı bir şekilde çıktım. Havluya sarılıp aynadaki yansımama gülümseyip odaya geçtim. Giyinecekken kapı çaldı. Geri mi dönmüştü acaba ? Heyecanlanmıştım.Ama dışardan Caroline seslendiğinde gözlerimi devirdim. 

İçeri girdiğinde beni süzdü.

"Sabah sabah beni ziyaretini neye borçluyuz?"

"Bilmem belki kahve arkadaşı arıyorsundur.."

"İçeri geç bende üstümü giyinip geliyorum."

Caroline mutfağa doğru ilerlerken bende üstümü giyinmek için odama geçtim. Açık mavi renkli kot üstüne beyaz bluzu geçirip salona geçtim. O da elinde iki kupayla belirdi.Birini bana uzatıp koltuğun diğer ucuna oturdu.

Kaybedenlerin Umudu..(Klaroline)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin